Karar mekanızması oluşmamış psişik şemasındaki şirinler çıkartmasını henüz kazıyamamış ve muhtemelen Paris Hilton'u görünce içinde kabaracak tek duygu bayramda gelse de elini öpüp harçlık alsam olacak olan zatcıkdır...
2 gün önce karşılaştığım çocuktur. pekte sevimliydi böyle toparlak ton ton bir veletti ömrü uzun olsun. ''gel abi böyle otur dedi'' çok şaşırdım tabi. ''yok lan ne oturması'' diye azarlar gibi oldum elimde olmadan. sonra gülen gözler ile izledim güzel yürekli örf, gelenek bilen küçük türk çocuğunu.
henüz kendi fikirleri oluşmadığı için, annesi babası dolmuşta/otobüste yaşlı biri ayakta kaldığında çocuğu "kalk" diye dürtüklediği için, kalkmadığı zaman araçta yalnız olsa bile araçtaki diğer insanların ezici bakışlarına, "cık cık cık"larına maruz kalıp iki arada bir derede kaldığı için, "en azından bu şerefsize yer vereyim de yer vermedi terbiyesiz demesinler" diyen çocuktur. şahsen ben ayakta durma güçlüğü çekmeyen birine asla yer vermem.
çocuk değilim elbette. ama çocukken ve kendi fikirlerim gelişirken yukardaki zihniyetle yüzleştim. ordan biliyorum.
"aferin evladım" diyip alnından öpülmesi gereken velettir. amca ya da teyze ne derse desin ben o an durumdan aldığım marjinal faydaya bakarım gerisi beni ilgilendirmez.