Liseden bir arkadaşımın başına geldi,trafik kazasında kaybettik.Kendisi hayat enerjisi felaket yüksek,hayatı seven,mücadele ruhu çok yüksek ve çoğumuzun fiziksel görünüşüne gıptayla baktığı biriydi.Arkasında acılı bir aile bıraktı,muhtemelen ölmek aklından dahi geçmiyordu ama her şey bir anlık hatayla sona erdi.2.dünya savaşı gazisi bir amerikalı bölüğündeki ölen 20lik gençler hakkında konuşurken şöyle diyordu:”hiçbir zaman evlenemeyecekler,kendi aileleri olmayacak,torunlarını sevemeyecekler, eve dönemeyecekler,hayat onlar için başladığı gibi bitti.”Hayat gerçekten çok acımasız...
Genç yaşta kanser illeti aldı götürdü. Geriye;
Gözü yaşlı eş
Gözü yaşlı anne
Gözü yaşlı baba
Gözü yaşlı kardeş, dede, babaanne, anneanne, teyze, dayı, hala, amca, kuzen, arkadaş, dost bıraktı.
O kadar şey yazdım sildim ki, yaşadığım acıyı tarif bile edemedim.
Tek söyleyebileceğim ateş düştüğü yeri yakar olacak. Başa gelmeden anlayamıyosun. Çok acı bi durum çoook!
düşünsenize 19, 20 yaşında daha. kurduğu tüm hayaller, yaptığı gelecek planları, annesinin babasının verdiği emek, ona ilgi besleyen karşı cinsin hisleri, okulu, tüm kıyafetleri. birden boşa gidiyor.
Daha 18inde kazandığı tıp fakültesine gidememiş onunla hiç konuşmamış tanımamış olmama rağmen ölüm haberini yüreğimde hissettim.
Çok acı gerçekten hayallerini hedeflerini yaşayamadan gençliğe ilk adımlarını atışında ebediyete göç etmesi..
en güzelidir. kimseye muhtaç kalmadan. diğer insanları rahatsız etmeden. sürünmeden. saçma sapan haplarla yaşamaktan. insanları daha fazla çekmekten bir kurtuluştur.
daha pek çok şey yaşayamadan bu güzel hayata veda etmek, 35'e gelemeden ölmektir.
35 yolun yarısıdır, çirkin kadın güzelleşir erkeklerin de saçları kırlaşır daha karizma olurlar.
daha tadılcak pek çok şey varken, erkenden gitmektir..