1 Mayıs'ta yer almak üzere nedense tüm eylemlere 1 ay önceden çağrı yapmalarına karşı sadece bir gün önceden çağrı yapan, ona da gitmeyen sadece bir tane maceraperest arkadaşlarından birini örgütsüz, isimsiz göndererek 1 Mayıs'ı bize yedireceklerini zannetiler herhalde. Her örgütlü eylemleri çatır çatır fotoğraflı, dökümanlı iken 1 Mayıs'ları bir yazarın 1.tekil şahısta kaleme aldığı bizim lisesi devrimci tadındaki yazıdan ibaret kaldı. lakin eminim istihbaratçı abileri yapar onlara bir 1 Mayıs montajı.
evet beklenen oldu. genç siviller gene dimağlarımıza adlarını kazımak için ortaya çıktı. yargıtay'ın bildirisinden sonra kendi siteleri ile aynı anda zaman gazetesi manşeti'nden bizi vurdu genç siviller. 1 Mayıs'ı sallayan, Tuzla olaylarını eh diye geçi veren, hükümeti "hükümet" diye eleştirip bir tane bakanın adını vermeyen, bir tane bakanın sorumluluğunu yazmayan fethullah soslu yeni nesil demokratik mastürbasyon ürününü önümüze sundu. Yarın tüm islamcı sitelerde yer alacak bu demokratik çocuklar. Canım sevgililerim birde demokratik olacaklar, fethullahçı değiller lakin Zaman gazetesi kendi sitelerinden daha önce yayınlıyor bildirilerini, her pazar zaman pazar'ın bir ucundan süper ötesi teorileriyle fırlıyor, yalakalık yapıp bolca yalıyorlar herkesi, internet sitelerini fethullahçılar yapıyor diğer fethullahçı sitelerle. Sonra utanmadan karşımıza çıkıyor. Hey bre gafil sen demokrasi dersi mi istiyorsun, sen önce üstündeki değil beynindeki ünüformayı çıkaracaksın şöyle bir bakacaksın kendine. Sizin gibileri çok gördük, ha evet kendiniz için başarılısınız "yalak" yaratılışı aşkın olduğu için bir zamanların arıcıları, yeni türkiyecileri, güçlü türkiyecileri, yalamacıları, paşaları, yazarları gibi bir yer bulursunuz kendinize. Ama Allah'ın adını veriyorum bak demokrasi dersi vermeyin ha ille de demokrasi dersi almaya niyetliyseniz koçum sizden adam olmaz siz sanayiye!
bu kadar tek yanlı bakışı ve ön yargılı yaklaşımı hak etmeyen, tutarlı ve demokrat tavırlı, zeki, çevik ve ironiden anlayan gençler onlar; anlaşılmak için biraz daha gayret istiyorlar kaliteli uludağ sözlük yazarlarından;
örneğin bu gençlerin bu 1 mayıs için öne sürdükleri slogan şöyleydi:
"demokrasi = ayakların iktidarı" vurgusunu yapmak,
"ayaklar başa, başlar ayağa" demek,
"dünyanın bütün ayakları birleşin!" diye haykırmak,
ve iktidar sahiplerine "ne ayak?!?" sorusunu sormak için, taksim'deydiler...
bu sivil gençlerin yaptıklarını ve söylediklerini asla gerçekten değerlendirmeden, onları acımasızca yerden yere vuranlar; biraz insaflı olun artık ve gözünüzü açın!
kişisel olarak bir tane bile genç sivili tanımayan bir sivil olarak görüyorum ki, bu adamların ölçüsü, "hükümet ne yaparsa iyi yapar" değil ama "hükümet ne yaparsa kötü yapar" da değil!
biraz daha yüksek ufuklu düşünüyorlar, dar kafalılık yapmıyorlar, yaklaşık 2 yıldır "gerçekten demokrat nasıl olunur"? bunu öğrenmeye çalışıyorlar. kendileri öğrenirken, belki bu öğrenmeden etkilenen ve tutarlı demokrat olmanın bu ülkede en zor işlerden olduğunu düşünen ve gerçek demokrat olmanın çok önemli ve öğünülecek bir şey olduğunu anlayan birileri de çıkar diye umutlanıyorlar.
hüzünlü ama şu doğruyu unutuyorlar: bu ülkede erkek egemen kültür, egemen;
bu kültürün en pespaye çizgisi de kışlada, kahvede ve stadyumda üretiliyor; ekonomik üretim biçiminin ve tarihsel işbölümünün doğurduğu ve beslediği sürecin erkekleri ve erkek düşüncesini bilmeden savunan kadınlarının bir bölümü, belki de bu nedenlerle eşitlikçi, barışçı, empatik ve adalet arayışında olamıyor. yani belki bu nedenlerle demokrat olamıyor bu çoğunluk. olmaya çalışanları da kuyunun dibine ittiriyorlar.
oysa akp'li diye suçlanan, fethullah gülen'ci diye yaftalanan bu topluluk hükümetin tutarsız ve anti demokratik her yöneliminde her sefer karşı bir tavır geliştirdi. en sonuncusu da bu:
zaten temelinde bir kutuplaşma yaratmak adına kuruldukları, desteklendikleri aşikar olan oluşum.
elbette ki, ne bağımsızdırlar ne de öyle masum genç sivil insanlardır bunlar. elbette ki, temellerinde muazzam bir toplum mühendisliği harikası yatmaktadır, elbette ki iktidar yanlısıdırlar, elbette ki demokrasi havariliği kisvesi altında ılımlı islam modelini dayatanlarla kolkola yürümektedirler.
küresel dünyanın, ülkeleri şekillendirirken kullandığı piyonlarsınız sadece, fazlası değil. hiç kalkıp da demokrasi, hukuk kahramanlığı yapmayın boş yere.
hem genç hem de sivilim ve bu kurduğunuz oluşuma da ancak götümle gülüyorum, daha da bir şey demem size.
kendilerine 'sorospu çocukları' diye hakaret eden edep ve hâyâdan nasiplenmemiş az beyinli, ulusalcı denen zavallı gerçek hainlerin bi' taraflarını yalamayı bu aziz milleti sevmek olarak algılayan?, analitik ve özgür düşünme özürlüsü, maneviyatı pamuk ipliği niteliğindeki zavallı güruhun yüz yıl yaşasalar dahi anlayamayacakları gerçek vatansever, yüksek zekâ, firâset ve basiret sahibi insanlar.
dünyanın en gereksiz topluluğu olma yolunda ilerleyen kişicanlar. hiç bir özgünlüğe sahip olmayan hükümet yalakalığı yapmaktan başka hiç bir şey yapmayan ordan, burdan alıntılar yapan bir de kendilerini çok etkin zanneden haz etmediğim oluşum. yazık sizin gençliğinize şimdiden böyleyseniz ilerde ne olursunuz. aman allahım kimler gelecek üst noktalara. neyse karamsar olmayayım zamanla anlarsınız sizde. kazık yedikçe tecrübeleneceksiniz ne de olsa.
siktiğimin demokrasisini yalnızca kendilerine bir şey olunca akıllarına getirenler için çalışmayan grup. maalesef gakkoşlar, canlar, cananlar. ilhan selçuk bu ülkenin atığıdır, yarasıdır, onun gözaltına alınması demokrasiye aykırı değildir, demokrasinin temeline dinamit koymak isteyen birisinin egale edilmesidir. demokrasidir.
esprili ve düzeyli bir gruptur. takdir ediyoruz genç sivilleri. hem genç hem de siviller. sivil irade ve özgürlükleri, demokrasiyi savunurlar. çok iyiler çok! çatır çutur laf koymayı da pek bir şahane beceriyorlar.
bugün demokrasi, insan hakları adına bir açıklama yapmalarını beklediğim ama maalesef göremediğim oluşumdur. yani aslında onlara ne ki 83 yaşında, başında devletin iki polisinin beklediği bir adamın evini gece 4'te basıp karakola çekmeleri, onlar genel ilke olarak daha ses getirecek işlerle uğraşıyorlardır herhalde.
son olarak taraf gazetesinin sürmanşetten verdiği abdurrahman yalçınkaya hakkındaki suş duyurusunu örnek alarak yargıtaya başvurmuş siviller grubu. Taraf gazetesi, 16 mart tarihli haberinde abdurrahman Yalçınkaya'nın henüz sonuçlanmamış ve temyiz aşamasında önüne gelecek Danıştay saldırısı davasını Ak Parti hakkındaki iddianamesine alarak zorlama delil tesis etme yoluna gittiği ve görevini kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesiyle yargılanması gerektiğini belirtmişti.
birbirinden ilginç eylemleriyle dikkat çeken, dalgacı görünüp gençlere, yaşlılara yol gösteren grup;
Genç Siviller'in gündeminde bu kez akp'ye kapatma davası vardı.
Yine çok konuşulacak sloganlar ortaya atılmış: "DTP, AKP tamam, kaldı 48! Düzgün bir demokrasimiz olmadı, bari adam gibi bir totalitarizmimiz olsun. Tek parti olsun, temiz olsun."
AK Parti'yi kapatmak için kendi gerekçelerini de ironik bir üslupla sıralamışlar:
Lisede gerici ayaklanma: Avcılar Selami Yetişgil ilköğretim Okulu'nun bazı öğrencilerinin, okulun bodrum katında 'ALLAH' olarak isimlendirdikleri görünmez bir varlığa ibadet ettikleri tespit edildi.
Laikliğin altı havadan oyuluyor: Meteoroloji meslek liseleri öğrencilerine 4 adet yağmur duası ezberleme zorunluluğu getirildiği iddia edildi.
insanları inanan ve inanmayan şeklinde kamplara ayırıyorlar: AKP'li bakan tarafından atanan Mamak Milli Eğitim Müdürü, ÖSS sınavına girecek öğrencilere yaptığı konuşmada, "Allah hepinize sınavda zihin açıklığı versin." dedi.
AKP'li seçmen davranışlarında artan irtica eğilimi: 14 Nisan 2006 günü, AKP seçmeni olduğu tespit edilen 67 yaşındaki Hatice Benli, Gaziosmanpaşa-Bakırköy hattında çalışan belediye otobüsüne sağ ayağıyla bindi.
içki yasağında son perde: Samsun Devlet Hastanesi Başhekimi Kamil Çoban, siroz hastası 59 yaşındaki B.T. isimli hastasına, içki içmeye devam etmesi durumunda tedaviye devam etmesinin bir anlamının kalmayacağını söyledi.
AKP belediyelerinin yeşil takıntısı: AKP'li belediyelerin geçmiş dönemlere göre iki kat fazla yeşillendirme çalışması yaptığı belgelendi. * Erdoğan neden Fenerbahçeli?: Fenerbahçe'nin bayrağı sarı-laciverttir. Bayrak 15 dakika kezzaplı suda bekletildiğinde iki rengin karışmasından yeşil renk ortaya çıkmaktadır.