ilerde teknik direktör olunca bile yakasını bırakmayacak sıfattır. ''manisaspor teknik direktörlüğe genç semih'i getirdi'' gibi bir şey duyabiliriz ilerde.
bir organizasyon yapılır. herkese haber verilir. ancak sizi mekana gidildikten sonra ararlar. son yarım saate yetişirsiniz. ortamın bir anda neşe kaynağı olursunuz. keşke baştan çağırsaydık derler. fakat hep keşke eşiğinde kalır bu durum. gelecek sefer de aynı şeyi yaparlar.
hoşlandığınız kişinin ikinci tercihisinizdir. o gezer tozar, itin kopuğun, serserinin kıçının dibinden ayrılmaz ama sizin doğru insan olduğunuzu da bilir. derin dondurucuda saklar, zamanı geldiğinde, bir başka deyişle her düşüşünde sizi oyuna alır. onca yara almıştır, sizin merhem olmanızı bekler acılarına. pek tabi geçici bir süre için...
ailede içinden çıkılamayan bir sorun olur. kimsenin kimseye faydası olmaz. bir şeyler yapmak istersiniz, söze karışmak istersiniz, kimse sizi dinlemez. insanların direnci kalmadığında 'ee sen ne düşünüyorsun bu konuda derler' ve altın fikirlerinizle onlara ışık tutarsınız. buna rağmen bir sonraki sorunda yine es geçilirsiniz.
iş hayatınızda üstün performansla çalışırsınız, patronunuz işin içinden çıkamadığı her konuda size danışır, yol gösterirsiniz ve hedefi tutturursunuz. ancak terfi alamazsınız. maaşınıza zam yapılmaz.
arkadaşlarınız tarafından, son çare olarak en çok ihtiyaç duyulan anda aranırsız, hepsinin derdine derman olursunuz.
değerli olduğunuz bilinir, çok sevilirsiniz ancak hep son tercihsinizdir. ne kadar iyi olursanız olun, gereken değeri görmezsiniz. siz ihtiyaç duyduğunuzda kimse olmaz etrafınızda, ulaşamazsınız onlara ve herkesin bir bahanesi olur mutlaka. tüm bunlara rağmen terk edemezsiniz çevrenizi, uzaklaşamazsanız onlardan. çünkü gönülden bağlısınızdır.
ha diyeceksiniz ki adam gol kralı oldu. oldu evet. ama olmadan önce de yedekti, olduğunda da yedekti, olduktan sonra da yedek kaldı.
