geniş aile dizisindeki tuhaflıklar

entry43 galeri0
    18.
  1. karakterlerin tuhaf olmasından kaynaklanan tuhaflıklardır.
    1 ...
  2. 17.
  3. her karakterin karışık isim - sıfat tamlamalası yapması

    akü suyu bitmiş ulvi. boş cd ulvi. bla bla bla
    2 ...
  4. 16.
  5. her hafta aynı çark etrafında dönmesidir.
    kendini yenileyememesidir.
    sıkıntı vermesidir.
    esprilerin bayatlamasıdır.

    daha ne diyeyim?
    2 ...
  6. 15.
  7. öğrenci sahnelerinde arka planda hep aynı insanların aynı rota üstüne git gel yapmaları, her bölüm aynı tiplerin olması.*
    6 ...
  8. 14.
  9. birsürü bulunur düşünülse. örneğin o evden çıkmayan 3 kız herşeyi saniyesinde nasıl öğrenebiliyor? sevim sadece bi güvenlik görevlisi olmasına rağmen neden aylak aylak geziyor? okul gazetesi yapılsa böyle mi olur? herşey neden oldu bittiye geliyor? vs vs. irdeleyip dahada boku çıkarılabilir. o yüzden çıkarmadan adam akıllı izleyin lan. benide sinir etmeyin. * *
    5 ...
  10. 13.
  11. zekai'nin iki sevgiliyi ayıran arkadaşına sarf ettiği:

    'seninle siyon dağı'na bile çıkarım, lobisine kurban olduğum'

    repliği ile siyonizim ve yahudi lobisine giydirecek kadar akıllı ve kültürlü senaristin elinden çıkması ve de bunu yapacak götü olan başka dizi olmaması gerçekten çok tuhaf.
    51 ...
  12. 12.
  13. kıraathane sahibinin mekanında sürekli kavga etmelerine rağmen cevahir ve bilali tekrar içeri alması. normalde olmuyordur böyle alınmıyordur diye bilirim abilerimizden.
    5 ...
  14. 11.
  15. ulvi'nin kuyruğunu dik tutmaya çalışması ve her seferinde sıçması.
    koyu bilal'in gözlükleri, o ne lan öyle nuri alço'nun tecavüze beş kala çıkardığı gözlükler gibi.
    tek başına iktidar gibi yürüyen şükufe.
    koalisyon ortakları koyu bilal ve cevahir.
    6 ...
  16. 10.
  17. cevahir, bilal ve zekai üçlüsünden bol bol hakaret içerikli laflar duymamız. espiri olsun diye tuhaf şeyler söylüyorlar. resmen bazen küfür oluyor yani.
    3 ...
  18. 9.
  19. zekai'nin arkadaşı saltuk'un kaşları. ne muntazam kaşlar lan öyle.
    16 ...
  20. 8.
  21. ulvi'nin sevim'in ikizinin olduğunu daha yeni öğrenmiş olması. ya bunların hepsi aynı mahallenin çocuğu değilmiydi? bugün yeni tanışmış gibiler.
    16 ...
  22. 7.
  23. zekai'nin arkadaşı saltuk'un olmuşları, olanları ve olacakları herşeyi bilmesi , anlaması, kavraması, düzenlemesi, yorumlaması. üstelik bunları yaparken kendine güvenen bir ifadeyle hep sırıtması.
    10 ...
  24. 6.
  25. şükufenin yolda yürürken ayaküstü muhabbetle eve çağırdığı misafirlere mükellef bir sofra hazırlaması.
    gördüm valla. tavuk vardı, envai çeşit yemek, dolma bile vardı.

    benim annem o kadar yemeği ancak 2 günde hazırlar.
    32 ...
  26. 5.
  27. şükufe'nin memelerinin kendinden önce gitmesi.
    24 ...
  28. 4.
  29. Şükufe'nin dükkanında yardımcı eleman olmadığı halde çantası kolunda salına salına dolaşması. hep eve mi gidiyor bu kadın?
    8 ...
  30. 3.
  31. 30 unu geçmiş iki tane boş gezen adam 30unu geçmiş bir kadın , üstelik çocukluktan beri aynı mahalledeler. (bilal-cevahir- şükufe üçlüsünden bahsediyorum) hala tavlamaya çalışma durumları , rekabet kavgaları ,yüz vermemeler, cilveler, saç savurmalar, nazlanmalar, laf atmalar....

    yeter ya kaç yaşına gelmişsiniz . yaşınıza yakışır davranın biraz . e bir de karar ver artık şükufe . bu kadar oynanmaz ki.
    8 ...
  32. 2.
  33. pırıl o mal çocukta ne buluyor mesala.
    18 ...
  34. 1.
  35. düşünülmesi halinde insanı diziden soğutacak zımbırtılar bütünüdür. mürsel gibi adamdan coğrafyacı olmayacağını düşünüyorum ben mesela. ama benim coğrafyacım olsa notum 90'dan aşağı düşmezdi. hatta onu geçtim, "nasıl adam olm bu allah allah?" dedin. e mürsel'i çıkar bakayım diziden ne oluyor?
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük