Ankara Barosu avukatlarından Kemal Vuraldoğan, Genelkurmay Başkanlığı nın basın açıklamasının, kendisinde rahatsızlık yarattığını savunarak, Milli Savunma Bakanlığı aleyhine sembolik olarak 1 YTL lik manevi tazminat davası açmış. basın açıklamasının muhtıra şeklinde olduğunu iddia etmiş ve bu açıklamanın sıradan vatandaşı üzecek, endişeye sevk edecek ve mutsuz olmasına yol açacak nitelikte olduğunu belirtmiş. bak bak olaya bak. Bende sıradan bir vatandaş olarak bana da bu açıklama güven ve huzur verdi, beni mutsuz değil mutlu etti, üzmedi sevindirdi. Peki ben ne yapmalıyım. O zaman bende kalkıp iktidara sembolik bir dava açayım sıradan vatandaşa rahatsızlık verdiği için. Bugün başbakanımız çıkmış ulusa sesleniş konuşması yapıyor. Şöyle oldu, böyle oldu, şu kadar ilerledik, ekonomi bu kadar büyüdü falan filan. iyi güzel de kardeşim yaptın ettin başım gözün üstüne, ama sen bana huzur vermedikten sonra, insanları sokaklara döktükten sonra, ülkenin iç huzurunu bozduktan sonra, yarınlar için endişe duyulacak şeyler yaptıktan sonra bunların bir değeri olurmu benim gözümde? insan hasta iken gözü birşey görür mü? en iyi şeyi getir önüne canı çekmez. buda onun gibi birşey işte. ne yaparsan yap bu millete bu tür tedirginlikler, endişeler yaşatırsan askerde, halkta sana gerekli cevabı verir.
tanımam etmem, pek işe de yarayacak bişey değil yaptığı,
belirtildiği üzere işgüzarlık sayılır galiba, ama huzur ve güveni postal yalamakta bulanlar yerine tercih edilecek insan olduğu kesindir.
genelkurmay'ın; o açıklamayı, biz daha büyük rahatsızlıklar duymayalım diye yaptığını anlama kapasitesinden yoksun insan!
bu kadar vatandaşın uykusunu kaçırdığı için, bu kadar insanı sokaklara döküp mitingler yapmak zorunda bıraktığı için, genelkurmay'ın ilk uyarısını dikkate almayarak sonununda genelkurmay'ı bu açıklamayı yapmak zorunda bıraktığı için gidip r.t.e.'ye, a.b.d.ullah gül'e, ampul hükümeti akp'ye dava açması gereken, ancak beyinsel fonksiyonları ters çalıştığı için doğru istikameti şaşırıp genelkurmay'a dava açan kişi.
kemal isimli avukatların galiba hepsi böyle paranoyası yaptıran olaydır. nerede yeşerir, nerede fotosentez yaparlar bilinmez ama, gübrelerinin sağlam olduğu kesindir. bir diğeri için ;
(bkz: kemal kerinçsiz)
eğer avukat ise verebileceği en güzel tepkiyi vermiş olan şahıstır. ama bunu idrak etme yetisine sahip olmayan kişiler olayın sadece 1 ytl kısmıyla uğraşır. oysa bu davanın genel kurmay aleyhine sonuçlanmasıdır asıl mühim olan.
Adalet bakanı Cemil Çiçek'in yaptığı konuşmada bağımsız Cumhuriyet savcılarını GenelKurmay Başkanlığını ülkeyi geren(!) ve hükümeti hedef alan eleştirileri , laikliğe vurgu yapan ve laik demokrasiden yana tavır koyan bir mesajını ki bunu muhtıra olarak algılayıp tutuşanlar gerçekten paronayanın dibine vurmuşlardır , dava etmeye davet ettiği bir konuşmadan sonra gaza gelerek demokratik hakkını kullanan bir vatandaştır . Ancak adama sormazlar mı :
--spoiler--
Aklın başına 3 gün sonra mı geldi canım kardeşim ?
Yoksa götün şimdi mi kesti ?
Yok canım böyle bir hakkının olduğunu bir avukat olarak Cemil Çiçek'ten şimdi mi öğrendin yoksa ?
--spoiler--
Laiklik ve demokrasi ile ilgili konularda sorunları olanların idrak seviyelerinde ve hızlarında ciddi sorunlar mevcuttur
mantıklı davranmış şahıstır. 1 ytl almak bile belirtildiği gibi sembolik anlamda önemlidir.
yanı sıra dünyanın hiçbir yerinde yüksek meblağlı tazminat talebiniz reddedildiğinde aynı miktarda tazminatı siz ödemezsiniz, yani bu adam genelkurmaya 100 bin ytl lik tazminat davası açsaydı ve kazanamasaydı kendisi mi bu parayı ödeyecekti genel kurmaya, elbette hayır, mahkeme masraflarını ödeyecekti o kadar.
biraz mantık lütfen, birazcık olsun...
belki de haklıdır bu adam diyemiyoruz ya o yüzden biz demokrasiden hep uzak kalacağız. belki de adam 80 darbesinin olduğu dönemde içeride yatmıştır. ve herkesin malumu olan onca muameleye o da maruz kalmıştır. ve bu açıklama yapılınca o günleri hatırlamış ve korkmuştur. olamaz mı? tabi ki olur.
(bkz: tramva sonrası stres bozukluğu)
genç cuntacıları kızdırmış olan şahıs. sen ne diye dava açarsın hemşerim. adamlar ne güzel darbe yapıp ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracaklar. *
şuana kadar yazılan hakaret içeren entryleri ve yobaz yaftasını haketmemiş avukattır. kendisi içişleri bakanlığının meşhur içkili yerlerin yasaklanması ile ilgili genelgesine iptal davası açan avukattır.
"Ankara Barosu adına dava açarak genelgenin iptalini sağlayan Avukat Kemal Vuraldoğan, dilekçesinde, "devletin gençleri alkolden değil, alkol düşkünlüğünden koruma görevi olduğunu" vurgulamış, "çalışma hayatının ancak demokratik toplum ve laik cumhuriyet gereklerine uygun olmak koşuluyla sınırlandırılabileceğini" ifade etmişti.
8. Daire, bu dilekçe üzerine 24 Mart 2006'da genelgenin yürütmesini durdururken de, "alkol satıcı ve alıcılarının adeta tecrit uygulamalarına tabi tutulmasının hukuka aykırı olduğu"nu vurguladı. içişleri Bakanlığı'nın yürütmeyi durdurma kararına yaptığı itiraz Danıştay idari Dava Daireleri Kurulu'nda reddedildi. Bakanlık, iptal kararına da itiraz ederse, bu başvuruyu da aynı kurul değerlendirecek.
(kaynak: sabahpostasi.com)
