genelkurmay baskanina

entry18 galeri0
    1.
  1. genelkurmay başkanının taraf gazetesini hedef alan sert açıklamarına karşı ahmet altan'ın bugunkü ( 16.10.2008 ) yazısında verdiği yanıt.
    alıntı
    Siz böyle saygısız, nezaketsiz, tehditkar bir konuşma üslubunu benimseme cüretini nereden buluyorsunuz?
    Ağzınızdan çıkanı kulağının duymuyor mu sizin?

    Siz kimi korkutmaya çalışıyırosunuz?

    Korkutabileceğinizi inanıyor musunuz gerçekten?

    Bakın ben size dostça bir şey söyleyeyim general?

    Vazgeçin bu kaba tehditlerden...

    Öfkeli jestlerden, asabi mimiklerde.

    Bunlar bizi korkutmaya yetmez.

    Ha, sanmayın ki bu ülkede 'derin devlet' dendiğinde kimin kastdedildiğini bilmiyoruz,

    sanmayın ki patlayan arabalardan, ensesinden vurulan adamlardan haberimiz yok.

    Sadece umrumuzda değil. Bunu anlayabiliyor musunuz?

    Bazı insanları, ülkeleri özgür ve mutlu olsun diye herşeyi göze alabileceğini kavrayabiliyor musunuz?

    Bunu kavramaya çalışın.

    Bırakın korkutma çabalarını

    Bunlar yakışıksız işler.

    Üstelik gerçeği ortaya çıkarma çabasından bizi vazgeçirmeye de yetmez.

    Siz birşeyler söylediniz dün.

    'Herkesi dikkatli olmaya ve doğru yerde bulunmaya" davet ettiniz galiba,

    Siz 'oğru yerin' yerin neresi olduğunu biliyor musunuz?

    'Doğru yer' neresidir biliyor musunuz?

    Doğru yer insanın mesleğini dürüstçe ve gereklerini yerine getirerek yaptığı yerdir.

    Biz 'doğru yer'de duruyoruz.

    Mesleğimizin gereğini dürüstçe yerine getiriyor ve gerçekleri yıllardır yalanlarla kandırılan bu halka açıklıyoruz.

    Siz doğru yerde durmuyorsunuz.

    Kendi mesleğinizin gereklerini yerine getirmiyorsunuz.

    Sizin mesleğininiz gereği, size emanet edilen o genç askerleri korumaktır.

    Karakol baskınını an be an gösteren kamera kayıtlarına rağmen, gerekli tedbirleri almamak,

    istihbarat raporlarına aldırmamak, çatışma başladıktan sonra yeterince yardım göndermemek

    ve o çocukları ölüme göndermek sizin suçunuzdur.

    Görevinizi yerine getirmediniz.

    Neden?

    Niye o çocukları korumadınız?

    Bunun için yargılanmanız gerektiğini biliyorsunuz değil mi?

    Tabi savcıların sizi mahkemeye çağırmayacağına, sizi yargılayacak bir merci olmadığına güveniyorsunuz

    Ama bu yargılanmanız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.

    Tabi bir de istifa müessesesi denilen bir şey var.

    Sanırım sizin o müesseseden haberiniz bulunmuyor.

    Başbakanın, hükümetin, parlamentonun sizden hesap sormaması da sizi cesaretlendiriyor.

    Ama bir de halk var bu ülkede.

    Gerçekleri duymak isteyen bir halk.

    Ve o sizin peşinizi bırakmaz.

    Arkanıza kuvvet komutanlarını alıp kameraların karşısına geçerek asabi bir şekilde medyaya verdiğiniz

    'muhtıra' bu gerçeği değiştirmez.

    Siz bize Aktütün'ü anlatın.

    O çocuklar niye öldü?

    Niye baskını önlemediniz?

    Bir de pek anlamadığımız bir sözünüz var.

    'Bu tip saldırılar karşısında her ordunun vereceği cevap ve tepki bellidir'

    Ne demek bu?

    Birincisi bir saldırı yok, saldırmıyoruz, gerçekleri açıklıyoruz.

    ikincisi, 'Her ordu' böyle eleştiriler karşısında nasıl tepki veriyor?

    Siz nasıl tepki verdiklerini bilmiyor musunuz?

    Gelişmiş ülkelerde böyle bir facianın sorumlusu olanlar derhal görevlerinden alınıp yargılanırlar.

    Ama sizin aklınızdaki bu değil, açıkca anlaşılıyor.

    O zaman, nedir o?

    'Ordunun vereceği tepki'?

    Ordular kendilerine saldıran 'düşman'ı yok etmek için eğitilirler.

    Bizim gerçekleri açıklamamızı bir 'saldırı' olarak nitelendirdiğinize göre

    Bizi de 'düşman' olarak görüyorsunuz.

    Eee, ne yapacaksınız?

    Saldıracak mısınız, gazeteyi mi bombalayacaksınız, F 16'ları mı göndereceksiniz?

    Siz ne dediğinizi farkındamısınız?

    Baskını daha önceden bildiğiniz halde o çocukları korumayacaksınız,

    Bunu açıklayan gazeteleri de 'ordu tepkisiyle' korkutmaya çalışacaksınız.

    General, 'doğru yer'de durun.

    Haddinizi aşmayın

    Bizim ülkemizde, 70 milyon insanın boğazından kesip verdiği paralarla

    ayakta duran bizim ordumuzla, bizi tehdit edemezsiniz.

    Ordu, sizin hatalarınızı kapatmak için kullanacağınız bir tehdit aracı değildir.

    Haa, bir de 'bölücü terör örgütünün eylemlerini başarılı gibi gösterenler, akan ve akacak olan her damla kanın sorumlusu olurlar'

    sözünüz var.

    Bakın bunu doğru söylüyorsunuz.

    Ama, 'başarılı gösteren' kim?

    Baskının önlenmediğini açıklayan gazeteler mi, yoksa baskını bile bile önlemeyenler mi?

    O kandan kimin sorumlu olduğunu anladınız mı?

    Sorumluluğu hissediyor musunuz?

    Hissetmelisiniz ve tehditleri bırakıp gerçekleri açıklamalısınız.

    Tehditlerinizden ve üslubunuzdan hoşlanmadık.

    Gerçekleri söyleyin bize.

    Gerçekleri...

    Biraz cesaret yeter buna. Cesaretiniz de öfkeniz kadar büyük olduğunda

    bize gerçekleri söyleyeceğinize eminiz.

    O günü bekliyoruz.
    alıntı
    8 ...
  2. 2.
  3. söyleyeni siktir et de söyledikleri çok da yanlış şeyler değil. *. evet belki taraf gazetesi asparagas yaptı.(belki de yapmadı) ama daha önemlisi generallerin cidden ihmali var mı? bu demek değil ki tsk ya cephe aldım. sadece merak ediyorum doğruları her ülke de olduğu gibi

    ingilizlerin dediği gibi merak beni öldürmez inşallah
    3 ...
  4. 3.
  5. aynı eleştirileri pkk yöneticilerine ve iktidar partisine yöneltemeyen yarım demokrat insanın yazısı.yazısında belki haklı kısımlar vardır ama bu adamın sadece belirli bir kesime yönelen eleştirileri taraf tutması ne kadar demokrat olduğunu belli ediyor.demokratlık sadece orduya ve devletin bazı kısımlarına sövmek dğildir. bir ülkede yaşanan teröre ses çıkartmayıp susuyorsanız iktidarın halkı sömürmesine yabancılarla işbirliği yapıp ülkenin geleceğini karartmasına göz yumuyorsanız siz demokrat değil ancak işbirlikçi olursunuz.
    6 ...
  6. 4.
  7. içimizdeki pkk lılarmış. hele yiğidim ne oldu? bu yazıyı sözlüğe taşıyan bana mı, yoksa ahmet altan'a mı dedin şimdi bunu?

    bana dediysen açıkca söyleyim; pkk ile uzaktan yakından bir ilgim yok.
    ahmet altan'ın yazısını kast ediyorsan, yazıda pkk'ya düzülmüş her hangi bir övgü v.s. yok.

    kelilmer yetmeyince vur hemen pkk lı yaftasını. he balam benim?
    yıkılamaya başlayan tabular mı rahatsız etti yoksa seni bu kadar?
    duyguların mantığının önüne geçmiş olabilir mi? mantıktan kastımı boşver şimdi.
    toplumun hassasiyetlerine oynayarak prim yapmaya çalışmadığını umuyorum. umsam mı acaba? aybalam, portakal çekirdeğim...
    11 ...
  8. 5.
  9. birşeylerin örtbas edildiğini özellikle aktütün ile ilgili yayın yasağından sonra iyice anlamış olan kişinin söylediği şeylerdir. cidden askere niye hesap soramıyoruz? onlar hata yapamaz mı? onlar mükemmel mi? acaba her zaman bizim iyiliğimiz için mi çalışıyorlar? tsk da çürük elma olamaz mı?

    not: terörist değilim, öyle birşey demeye çalışacak olmasın!
    4 ...
  10. 6.
  11. tek tek cevaplanırsa:

    --spoiler--
    Siz kimi korkutmaya çalışıyırosunuz?

    --spoiler--

    türkiye cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğünü bozmaya teşebbüs eden ve bu teşebbüslere yurt içinde- yurt dışında destek veren herkesi.

    --spoiler--

    Korkutabileceğinizi inanıyor musunuz gerçekten?

    --spoiler--

    inanıyordur.

    --spoiler--
    Bakın ben size dostça bir şey söyleyeyim general?
    --spoiler--

    itten dost, domuzdan post olmaz.

    --spoiler--
    Vazgeçin bu kaba tehditlerden...

    Öfkeli jestlerden, asabi mimiklerde.

    --spoiler--

    siz bir kez olsun vazgeçin teröre destek vermekten. bir kez olsun şu manşetlerde de teröre destek veren ülkelerle ilgili bi yazı yazın. aktütün'de evlatlarımıza sıkılan kurşunların hangi ülkeden geldiğini araştırın. olma mı?

    --spoiler--
    Bunlar bizi korkutmaya yetmez.

    Ha, sanmayın ki bu ülkede 'derin devlet' dendiğinde kimin kastdedildiğini bilmiyoruz,

    sanmayın ki patlayan arabalardan, ensesinden vurulan adamlardan haberimiz yok.

    Sadece umrumuzda değil. Bunu anlayabiliyor musunuz?

    --spoiler--

    asıl korkmanız gereken şimdi maaşlarınızı yatıranların, eğer başarılı olur da bu nefret ettiğiniz rejim ve rejimi koruyanlar ortadan kalkarsa sizi nasıl paçavra gibi bir kenara atacağıdır. derin devlet dediğiniz hadise 2005'ten beri sizin amaçlarınıza hizmet etmektedir. patlayan arabalarda ölenleri (a.t. kışlalı, uğur mumcu,...) kimin ne amaçla öldürdüğü gayet iyi bilinmektedir.

    --spoiler--

    Bazı insanları, ülkeleri özgür ve mutlu olsun diye herşeyi göze alabileceğini kavrayabiliyor musunuz?

    --spoiler--

    sizin özgürlükten anladığınız mandacılık ve himayeden başka bir şey değil. amacınız tam bağımsız türkiye cumhuriyeti değil, tam bağımlı türkiye federe devleti'dir. bu amacın önündeki en büyük engel olan türk silahlı kuvvetleri'ne bu derece yüklenmenizin sebebi de budur.

    --spoiler--
    Bunu kavramaya çalışın.

    Bırakın korkutma çabalarını

    Bunlar yakışıksız işler.

    Üstelik gerçeği ortaya çıkarma çabasından bizi vazgeçirmeye de yetmez.
    --spoiler--

    gerçek dediğiniz yapıştırma gazetecilik mi? yakışıksız olan işte budur.

    --spoiler--

    Siz birşeyler söylediniz dün.

    'Herkesi dikkatli olmaya ve doğru yerde bulunmaya" davet ettiniz galiba,

    Siz 'doğru yerin' yerin neresi olduğunu biliyor musunuz?

    'Doğru yer' neresidir biliyor musunuz?
    --spoiler--

    türk silahlı kuvvetleri kuruluşundan beri türkiye cumhuriyeti'nin ve halkının güvenliğini sağlamakla mükelleftir. doğru yer budur.

    --spoiler--

    Doğru yer insanın mesleğini dürüstçe ve gereklerini yerine getirerek yaptığı yerdir.

    Biz 'doğru yer'de duruyoruz.

    Mesleğimizin gereğini dürüstçe yerine getiriyor ve gerçekleri yıllardır yalanlarla kandırılan bu halka açıklıyoruz.
    --spoiler--

    ne de güzel dedin be ahmet altan. hani şu cümleleri sen yazmasan inanmak işten bile değil. ne zaman mesleğini dürüstçe yerine getirdin? yalan haber yapmak mı mesleği dürüstçe yapmak?

    --spoiler--

    Siz doğru yerde durmuyorsunuz.

    Kendi mesleğinizin gereklerini yerine getirmiyorsunuz.

    Sizin mesleğininiz gereği, size emanet edilen o genç askerleri korumaktır.

    Karakol baskınını an be an gösteren kamera kayıtlarına rağmen, gerekli tedbirleri almamak,

    istihbarat raporlarına aldırmamak, çatışma başladıktan sonra yeterince yardım göndermemek

    ve o çocukları ölüme göndermek sizin suçunuzdur.

    Görevinizi yerine getirmediniz.
    --spoiler--

    aktütün'den 100 kilometre uzaktaki görüntülerin kamera kayıtları mı?
    300 kişilik terörist grubuna ilk ateşi bizim kahramanlarımızın açtığından da haberiniz yok galiba.
    istihbarat raporları dikkate alınmış, timler bölgeye pusu kurmuştur.
    gelen terörist grubu karakolun koruma timi karşılamıştır. zaten verilen şehitler de bu timdendir.

    --spoiler--

    Neden?

    Niye o çocukları korumadınız?

    Bunun için yargılanmanız gerektiğini biliyorsunuz değil mi?

    Tabi savcıların sizi mahkemeye çağırmayacağına, sizi yargılayacak bir merci olmadığına güveniyorsunuz

    Ama bu yargılanmanız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.
    --spoiler--

    türk silahlı kuvvetleri mensupları yargılanabilmektedir. şaşkın ya.

    --spoiler--

    Tabi bir de istifa müessesesi denilen bir şey var.

    Sanırım sizin o müesseseden haberiniz bulunmuyor.

    Başbakanın, hükümetin, parlamentonun sizden hesap sormaması da sizi cesaretlendiriyor.

    --spoiler--
    başbakan dediğin bu çapulculara destek veren adamla muhattap olan adam. hükümet dediğin barzani'yle ticari işleri olan bakanlarla dolu bir hükümet. asker bu savaşta yapayalnız. böyle bir durum nasıl cesaret verir allasen?

    ...
    ..
    .

    devamı da getirilir de laf laftan anlayana anlatılır. sıkıldım bi de.
    8 ...
  12. 7.
  13. medyayı çocuk azarlar gibi azarlayan genelkurmay başkanına verilmiş olan en güzel ayardır.

    bu ülkede hala korkmadan yazabilen gazeteciler olduğunu da görmüş olduk.
    7 ...
  14. 8.
  15. 9.
  16. tamamen gerçek dışı olduğu söylenen bir haber üzerine bir ülkenin genelkurmay başkanı neden bu kadar sinirlenip kamera karşısına geçer düşünen oldu mu hiç içinizde? ortada bir yalan varsa bunu kanıtlayacak doneler de vardır elinizde. çıkarsınız televizyonların karşısına sakin sakin anlatırsınız, adamların yalanını yüzüne çarparsınız. bu sayede sizin güvenilirliğiniz artarken onlar hiç olurlar. konu da bu şekilde kapanır.

    ama siz yalan olduğunu söylediğiniz bir haberin ardından o haberi yapan gazeteye yayın yasağı getiriyorsanız, sinirden gözünüz dönmüş halde basın toplantısı yapıp konunun etrafında dolaşan bir sürü kelam ediyorsanız ve bu kelamların ucu hep tehdit noktasına uzanıyorsa bir soru oluşur milletin kafasında.

    acaba söylenenler doğru mu? bu kadar aşırı bir tepki bir yalan üzerine gelmez çünkü. doğruyu söyleyen taraf rahat olan taraftır. saldırgan olanın ise bir sorunu, açıklayamadığı bir gizi vardır.

    tüm bunları düşündükten sonra bir kez daha okunmalı bu yazı. onun hemen ardından da giden 17 canın hesabı kimden sorulması gerekiyorsa sorulmalı. hem de korkusuzca.

    devlet içinde barındırdığı bir gazeteciden bile daha cesur değilse devletim dememeli.
    3 ...
  17. 10.
  18. bu, alışageldiğimiz türden bir ayar değildir. dört zamanlı motorlarda, pistonların sıkıştırdığı yakıt-hava karışımını; 1-3-2-4 sırası ile bujilere ulaştıran ve ateşlemeyi sağlayan distributör ünitesinin avans ayarına benzer ki, bizzat tsk'nın kendisi, bu ayarın verilmesi konusunda uzman olduğunu cumhuriyet tarihi boyunca müteaddit defalar verdiği muhtıralarla, şehir içinde tank gezdirmelerle vs. kanıtlamıştır.

    lakin,

    bu kez farklı bir şey olmuş ve tsk'ya ayar verilmiştir.
    1 ...
  19. 11.
  20. başkaban azarlasa hadi ordan kasımpaşalı, paşa azarlarsa karizmatik varan evladı diyecek kişilerin terörist diye suçladığı birinin sorularıdır.
    2 ...
  21. 12.
  22. tsk ya ayar verildiği falan yoktur. her gün tsk ya saldırmak taraf'ın medya anlayışını oluştumakta olduğundan, genelkurmay başkanının yaptığı bir açıklamaya da ayar veriliyor sanılarak yazılan anlamsız bir köşe yazısıdır.
    1 ...
  23. 13.
  24. lafların hedefinin tsk değil onu yönetenler olduğunu anlayamayacak kadar cahil olanlar yada harbi mal olanların olaya göz ile değil de götleri ile bakması sonucu tepki koydukları gazete makalesi.

    ülkeyi yöneten, ülkenin başında bulunan tayyip'i sevmeyenler asla ülkeye, devlete laf etmezlerken, bir kurumun başında bulunan insanlara edilen lafları kuruma edilmiş gibi algılamalar sadece komiktir. iki yüzlülüktür.
    riyakarlığın ayyuka çıkmasına vesile olan haberdir bu bağlamda.
    1 ...
  25. 14.
  26. okuyup boşu boşuna zaman kaybettiğim yazı... yanıt vermemiş meydan okumuş. izninizle bende bir kaç soru soracağım...

    önce işte o adamın yazısı : http://www.taraf.com.tr/yazar.asp?id=6

    Sayın Altan neden yalan haber yapıyorsunuz? Yalan haber yapmak sizin mesleğiniz mi? Saygı duymuyorum sizin meseleğinize ve sizinle meslektaş olmak istemiyorum. Yalan haberlerinize dair hiç bir açıklamada bulunmamışsınız tesadüf mü? Yoksa unuttunuz mu? Her yazınızda halk hesap soracak diye atıp tutuyorsunuz halk sizden hesap soracak asıl ! Sıkışınca her konuda halkın arkasına ne güzel saklanıyorsunuz... Ne güzel atıp tutuyorsunuz olduğunuz yerden... Nasılda Türk Silahlı Kuvvetleri'ni katil yerine koyabiliyorsunuz ? Hayret etmiyorum çünkü sizin karakteriniz budur, tarafınız bellidir !

    Sayın Genelkurmay Başkanımızın açıklamalarını niye tersten algılıyorsunuz ? Algılarınız açık mı Sayın Altan ? Yoksa gözleriniz kör kulaklarınız sağır mı oldu ! Bu ülkede bir terör belası var, siz eve giren hırsızı savunuyorsunuz ! Evet aslında şehitlerimizin neden ve nasıl şehit olduklarını değil, ihmalleri yazmıyor, konuşmuyorsunuz bölücü örgütün resmen başarılı olduğunu yazılarınızla ima edip, ortaya koyuyorsunuz !

    Halkın arkasına saklanıyorsunuz değil mi ? " aydınım, düşünce özgürlüğü var bu ülkede " şeklinde bağırarak çirkeflik yapıyorsunuz değil mi ? Devlet kurumlarına hiç saygınız kalmadı değil mi ? Bunları açıklayın, açık olun halka karşı, arkamıza geçmeyin zira arkama kimseyi geçirmem ben ! Benim gibi düşünen yüzbinlerce kişi var !

    Halka saygı duyuyorsanız gerçekleri anlatın. "neymiş o gerçekler" dediğinizi duyar gibi oluyorum. şu gerçekler neden yalan haber yaptınız ? Orduya karşı bu kin ve nefret niye ! Gazeteniz nasıl kuruldu hangi mihraklardan destek aldı ! Yoksa yastık altı paralarınızla mı kuruldu o gazete ?

    Gazeteniz düşünmek taraf olmaktır diyor... Kimin tarafındasınız ? Bakın halkın içinden biri olarak ben soruyorum ! Aynı soruyu Genelkurmay Başkanımız sordu, neden cevap vermiyorsunuz... Bırakın "ben aydınım, düşünce özgürlüğü istiyoruz" laflarını, arkamıza geçmeyin bir kerede !

    Siz edebiyattan anlarsınız... Bizde edebiyatı çok severiz... Kanıveririz o süslü laflarınıza... Kanıverirdik belki biraz daha uyusaydık... Uyumuyoruz ! Okuyoruz ! Ne yazdığınızı görüyoruz ! idrak ediyoruz !

    Bende vergi veriyorum bu devlete, bende Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım Türküm ! Sizin dediğinizin tam tersini diyorum, Genelkurmay Başkanına sonsuz yetki veriyorum, bu konuda var mı bir diyeceğiniz ?

    Sizin yeriniz size göre doğru. Neden acaba ? Cebinizi doldurduğunuz için mi ? Gazetecilik için mi ? Ha pardon doğru siz gerçekleri yazan bir gazetecisiniz. Hatta bir halkın yanında pardon arkasında duran biri olarak Genelkurmay Başkanına hesap sorma gibi bir eylemde bulunuyorsunuz... bu hakkı kim verdi size ?

    Şimdi " Türk Silahlı Kuvvetleri eleştirilemez mi ? " diye bir soru karşımıza çıkabilir. Türk Silahlı Kuvvetleri dogma değildir elbette eleştirilebilir... Ama eleştirileniz niye hep olumsuz ? Niye eleştirileriniz halkın Türk Silahlı Kuvvetlerine olan inancına yönelik ? Niye yapıcı eleştirileriniz yok ? Niye yalan haber yapıp kurumlara saldırıyorsunuz ! Derdiniz ne Sayın Altan ?

    Bu yazımda neden bu kadar soru işareti var ? Cevaplarını siz gayet iyi biliyorsunuz, cevaplamanız için var... Çıkın yürekli bir şekilde " evet yalan haber yaptık, asparagas haberin kaynağı bizi yanılttı, bizde bodoslama atladık " deyin çok mu zor ? Gururunuz incir sanırım... Pilavdan dönenin kaşığı kırılır... Sonra habercilik anlayaşınızla sorularınızı yöneltin, ama bölücü örgütü yüceltmeden !

    Genelkurmay Başkanımızın açıklamalarından sonra şimdi bu yazıları yazıyorsunuz. Yazınızı büyük bir dikkatle okuduk. Saldırıyorsunuz Sayın Altan ! Teknik direktörlük sandınız herhalde Genelkurmay Başkanlığını, şehitlere yapılan saldırıyıda kendi sahamızda kaybedilen bir maç sandınız ! Şimdi istifaya davet ediyorsunuz Genelkurmay Başkanımızı...

    Ağzınızı açıyorsunuz gelişmiş ülkeler, kapıyorsunuz gelişmiş ülkeler... Hangi ülkeler bu ülkeler ? Milliyetçiliğin tavan yaptığı Fransa mı ? Faşistliğin hortladığı Almanya mı? Terör örgütlerine verdiği tavizlerle bölünme noktasına gelen ispanya mı? hangisi bu gelişmiş ülkeler ! ! !

    Hayatınızda bir kere Banu Avar'ı izlediniz mi? Kitabını açıp okudunuz mu ? Onun sizin gelişmiş devletler sandığınız ülkeler ile haber belgesel şeklinde yaptığı programı izlediniz mi? izlemişsinizdir... Doğru ya siz aydınsınız ! Biz karanlıktayız... O programlarda sayın hanımefendi Banu Avar neler yapıyordu ? Bu gelişmiş devletlerin kirli çamaşırlarını gözler önüne sermiyor muydu ? Seriyordu ! Demokratik denen ülkelere demokrasi dersi veriyordu, siz burada aydınım diyip Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret ederken ! Soruyorum Banu Avar ile birllikte hangi avrupa?

    Yazıyı bağlamanın zamanı geldi... En zor kısmı burası olsa gerek söylenecek o kadar çok şey varmış ki size, sonuca bağlayamadık gitti. siz olsanız bağlardınız, edebiyat dünyasına hakimsiniz. Merak etmeyin yakında nobel edebiyat ödülüde kazanırsınız o dandik romanlarınız ve erotik hikayelerinizle. (bağladım gitti!)

    düzenleme : yazıda bulunan yazım hataları giderildi. ekleme çıkarma yoktur.
    2 ...
  27. 15.
  28. Asker ölmüş. Analar ağlıyor. Birilerinin ihmali kesinlikle var.

    O kadar parayı al. üç beş çapulcunun kökünü kurutma yıllardır. yıllardır o çapulculardan nemalan. sonra bu halk, bu koyun halk, aziz nesin in ifadesi ile .... halk ı uyandırmaya çalışan taraflara açıktan tehtid savur.

    senin işin bu taraftaki sözüm ona üç beş çapulcu ile mi yoksa orda benim gönderdiğim ana kuzusunu korumak ve de dahası ondan asker yetiştirip bir savaş a hazırlamaklamı, ya da bu ülkeyi düşmandan temizlemek ve de en önemlisi yaşanabilir bi güvenlikte tutmak mı??? .....

    kimsenin bu güne kadar söyleyemediklerine tercüman olmuş o yazıda yazarı.

    Herkes işini yapabilse derindeki pislikte temizlenir dısındaki kir de.

    Not; Bugune kadar tek bir lira para vermedim o mevkuteye, tek kez de elime kagıdı değmemiştir. ama haksızda değil yazarı o yazının.
    1 ...
  29. 16.
  30. postalfilleri çıldırtan cinsten bir ayar.
    2 ...
  31. 17.
  32. eleştiriler hep aynı hep aynı..

    taraf yalan demiş. bunu iddia eden kim.. kanal 1, altaylı, habertürk. peki yalan dedikleri şeyin zaten taraf'ın haberinde yer almaması bu iddiayı geri almalarını sağladı mı.. hayır. ne gerek var ki. sen "yalan" de yeter ki, sana inanan çıkar mutlaka.
    (bkz: taraf'ın yalan haber yapması/#4094328)
    (bkz: taraf'ın yalan haber yapması/#4094452)
    (bkz: kendi fikriyatına uygun iddianın kanıt olması)

    gazetenin finansörü kim..

    diyelim ki şeytan. bildiğin şeytan. ne oluyor o zaman, belgeler, yazılar, iddialar anında yalanlanmış mı oluyor. niye getirildiği bile anlamsız bi eleştiri.

    hiç hükümet karşıtı haber yapmış mı..

    e bunu diyen zaten gazeteye bakmadığını da itiraf etmiş oluyor. ama sorun yok. bakmadan okumadan eleştirmek türk milliyetçisinin genel karakteristiğidir. şaşırmıyoruz.
    6 ...
  33. 18.
© 2025 uludağ sözlük