şehirlerin en kalabalık, en karma yapılı semtlerinde bulunan, isimleri genellikle banu, buse, sibel, fettan gibi havalı kadın isimlerinden oluşan, kapılarında kartlaşmış, suni sarışın bir hayat kadınının sigara içtiği, içinde gizli kapaklı fuhuş yapılan otel.
Bir şehir efsanesinden;
"kerhaneleri kapatalımda millet birbirine mi girsin?"
güya demirel söylemiş...
herkesin bok attığı ama malesef olması gereken otellerdir. eğer bu oteller olmazsa cinsel açlık yüzünden abaza ırkın soyu artacak ve işte o zaman tecavüz olayları fır...
üzgünüm ama acı gerçek bu.
nereleri olduğu tek tek öğrenilmesi, liste şeklinde cepte taşınması ve asla önünden bile geçilmemesi gereken otellerdir. kötü kadın ve adamların bulunduğu otellerde kalmak çok yanlıştır çünkü.
trabzon'un çömlekçi mahallesini mahalle yapan, bu otellerdir. girişte "resepsiyon" tabir edilen yerdeki görevli, "gecelik mi, bir yatmalık mı?" şeklinde dünyanın en akılalmaz sorunusunu sorar. amaç belliyse, bir yatmalık en temizidir.
duyumuma göre ruslar antalyayı en çok ziyaret eden ve en az dövüz bırakan insanlarmış. otellerde adamların işlerini görüp beleşe yaşarlarmış. yani antalyadaki otellerin hemen hepsi diyebiliriz..