genel türk tarihi

entry2 galeri0
    1.
  1. türklerin orta asyadaki başlangıç kabul edilen yaşamından, osmanlı devleti'nin kuruluşuna kadar geçen zaman diliminde; kurmuş oldukları devletleri, beylikleri ve islam dini ile tanışmalarını konu alan lise müfredat dersinin adıdır.
    1 ...
  2. 2.
  3. Tarih biliminde bir anadaldır ve en zor tarihçilik alanıdır.
    Tanımı için rahmetli büyük hocamızın bir sözü vardır:

    "Orta Asya, Rusya, Çin, Avrupa, Hindistan, Balkanlar ve Mısır’da cereyan eden Türk tarihi hangi çağ içerisinde okutulacaktır?”

    Prof. Dr. ibrahim KAFESOĞLU

    istanbul Üniversitesi bünyesinde Genel Türk Tarihi kürsüsünün Zeki Velidî Togan ile başlayan tarihi bugün pek çok üniversiteye kıymetli araştırmacılar yetiştirmiş olarak yoluna devam etmektedir. 92 yıl önce Zeki Velidî Togan tarafından yakılan bu çerağ nice ilim insanı yetiştirmiştir. Günün zor şartlarında ve bütün imkânsızlıklara rağmen bıkmadan, yorulmadan çalışmalar yapan Genel Türk Tarihi kürsüsünün birbirinden kıymetli hocalarına bugün çok şey borçlu olduğumuzu ifade etmek isteriz. Kürsümüzün vefa, sadakat, dürüstlük ve mütevazılık gibi temel düsturlarını bize bir kültür olarak bıraktıkları için başta hayatta olmayan merhum hocalarımıza, bu düsturları bizlere kadar ulaştırdıkları için halen hayatta olan ve bizlere her koşulda destek olan hocalarımıza minnet borçluyuz.

    Aradan geçen 92 yıla rağmen bugün hala Genel Türk Tarihi kürsüsünün sınırlarının tartışılması ve bu anlamda bir kurum kültürünün oluşturulmaması ciddi bir sorun olarak bu kürsünün araştırmacılarını yormakta, hatta olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Hâlbuki kürsümüzün kurucu babaları olarak nitelendirebileceğimiz merhum hocalarımız inceleme alanını da oluşturmuş idiler. Kürsüyü farklı alanlara ayırma, hatta bu yolla yok etme gayretinde olanların yine merhum hocamız Kafesoğlu’na kulak vermelerini temenni ederiz:

    “Türk tarihinin en büyük hususiyetini coğrafî yaygınlık, hattâ dağınıklık teşkil eder. Başka milletlerin tarihi muayyen ve değişmez bir bölge içinde oluşurken, Türk tarihi aynı asırlar içinde çeşitli iklimlerde gelişmeler göstermiştir. Bundan dolayı tarihte bir Türk yurdu ve bir Türk imparatorluğu değil, fakat aynı zaman içinde Türk yurtları ve Türk imparatorlukları mevcut olmuştur, işte bu müstesna durum Türk tarihinin çağlar esasında araştırılması ve öğretilmesini fevkalâde zorlaştırmaktadır. Türk boyları muhtelif yurtlarında başka başka coğrafî şartlar, türlü iktisadî ve kültürel imkânlar dolayısıyla birbirlerinden farklı gelişmeler kaydetmişlerdir. Bunları çağ taksiminin belirli sınırları içinde ele almak kabil değildir. Buna mukabil, her Türk boyu için belirli mekân içinde bir inkişaf kabûl ederek çağları, onlara, ayrı ayrı tatbik cihetine gitmek, meselâ Orta Asya Türklüğü için başka, Hindistan, Rusya, Balkanlar, Avrupa, iran, Mısır Türkleri için başka başka, Osmanlı imparatorluğu için de başka çağ sınırları tesbitine çalışmak da doğru olmaz. Bu, her ülkedeki Türk boyunu ayrı millet saymak mânasına gelir ki, hakikatlere ve ilme aykırıdır. Çünkü çeşitli ülkelerde görülen Türkler aynı milletin kollar hâlinde devamından ibarettir.”.

    Özetle bir kez daha söylemek gerekir ki bugünkü adıyla Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı, Ahmet Taşağıl’ın 2017’de Genel Türk Tarihi Çalıştayı’nda da ifade ettiği gibi, “zaman derinliğinde ve mekân genişliğinde Türklerin yaşadığı her yer ve her dönemi” inceler. Nitekim kurulduğu günden itibaren Türk tarihinin araştırılması işini sistematik bir hale dönüştürmeye çalışan Togan, Kafesoğlu, Sümer, Ögel gibi hocalarımız yaptıkları çalışmalarda Türk tarihinin bütünselliğine işaret ettiler. Bugün Türk tarihi ve kültürünün Avrupa merkezci bir tarih anlatısıyla oluşturulmuş çağlar sistemi içerisine alınması ve bu şekilde incelenmesi kabil-i mümkün olmaktan uzaktır. Çağlar sistemi içerisine yerleştirilmek suretiyle yapılacak çalışmalar Türk tarihini sığlaştıracak ve değersizleştirecektir. Ayrıca bu bakışın uygulanması başta Genel Türk Tarihi kürsüsünün kurucusu A. Zeki Velidî Togan’ı ve beraberinde emeği geçen alanın ekol sayılan hocalarını anlamamak manasına gelmektedir.

    Türk tarihinin kadim çağlarının araştırılması ve bunun sistemleştirilmesi Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı’nın temel çalışma alanlarından biridir. Eğer Türk tarihi çağlara bölünmüş olsa idi merhum hocamız eserini nasıl kaleme alabilirdi?

    Unutulmamalıdır ki Türk tarihi bir bütündür.
    Ayrılamaz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük