Bir dünya hırsız, dolandırıcı, yaralama gibi basit adi suçlar gözüyle bakılan ancak toplum yapısının içine sıçan insanı serbest bırakacak aftır. Ekonomik krizin ortasında ne kadar akıl karı bir hareket gerçekten bilmiyorum.
başbakan dun yaptığı açıklamada " ben hayallerimden bahsediyorum, siz genel af çıkacak diye anlıyorsunuz, genel af gündemimizde,değil. Kesinlikle genel af yok" dedi. Demek oluyor ki en geç 3-4 ay sonra genel af çıkıyor millet, yazın bu entryi, imam demişti dersiniz. Zira adam,neyi yalanladıysa, neyi yapmayız, yok öyle bir şey! Dediyse oldu. Neyse genel af hayırlı uğurlu olsun.
türkiye cumhuriyeti tarihinde periyodik olarak her 10 senede bir çıkarılan aftır.
her ne kadar adli sistemimiz herhangi bir genel affın uygulanmadığını söylese de bu kapsamlı af paketleri yakın geçmişimizde de örnekleri olduğu üzre uygulanmıştır.
bunun adı kah ceza infaz yasası düzenlemesi, kah şartlı salıverme olarak adlandırılmış lakin sürekli uygulanmıştır.
en son 1999 yılında gerçekleşen ve kamuoyunda "rahşan affı" olarak bilinen af paketinden beri herhangi bir ceza indirimi yahut af sistemi uygulanmamış, üstelik ceza infaz yasasının değişmesi ile cezalar daha da artmış bu da cezaevlerindeki doluluk oranlarını cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine çıkarmıştır.
ayrıca hükümetin pkk terör örgütü ile yaptığı direk ve endirek görüşmeler ve kürt açılımı, eve dönüş yasası gibi açılımlar neticesinde terör örgütü üyelerinin topluma kazandırılacağı, bir af kapsamında sözümona toplumsal barış sağlanacağı günümüzde her alanda tartışılmaktadır.
hal böyle iken ve en son kapsamlı affın 1999 yılında uygulandığını düşündüğümüzde bu sene sonuna kadar yahut 2011 seçimleri öncesi yeni bir af paketinin yolda olduğunu görmemek aptallıktır...
af demokratik toplumların zaman zaman başvurabileceği, toplumsal barışı tesis edebilme amacı taşıyan bir yöntemdir.
lakin.
herşeyi kabul ederim.
apo'nun salıverilmesini bile...
bu tartışılır. belki topluma bir faydası olur, en azından her gün şehit haberleri düşmez ocaklara...
apo'yu salsan, pkk'lıları salsan belki toplumsal barış elde edebilirsin.
ama ya tecavüzcüler?
"genel af" kapsamında sizi salmayacağız diyebilme lüksünüz yok ki...
üstelik daha önce de denendi.
1999 affı sonrası salınan diğer suçluların ufak bir bölümü suç işleyerek tekrar cezaevlerine dönmüş iken bu aftan yararlanan tecavüzcülerin neredeyse tamamı tekrar tecavüz vakalarında yer almış yahut tecavüze yeltenmişlerdir.
bu durumda çıkacak affın kapsamı ve adı ne olursa olsun bu insanlıktan çıkmış şerefsizlerin tekrar topluma karıştırılmaması, salınmaması gerekmektedir.
bu kararı alacak olan da değerli meclisimizdir...
ilginçtir ki genel af ve özel affa herşey konu olabiliyor. Ancak anayasa 169 a göre orman yakma gibi doğaya verilen zararlar affa konu olamaz. Yani sen seri tecavüzcü veya vatan haini olsan dahi aftan yararlanma hakkın var ancak orman suçu işlediysen affedilemezsin.
Askere gittiğimde ilk fark ettiğim şeylerden biri de, hemen herkesin hacı bekler gibi "erken terhis" beklemesi olmuştu... Belki komutanlar bile "erken emeklilik" bekliyorlardı!
(Eyvaaah, ben şimdi halkı "askerlikten soğutmuş" mu oldum?) Isıtayım öyleyse.
Günde ortalama dört kere erken terhis söylentisi çıkardı. (Pardon bir dakika ısıtmaya çalışıyorum...)
Baktım ki bile bile kendim de inanıyorum, işi gırgıra vurdum. Erken terhis söylentisini kendim çıkarmaya başladım.
Ve baktım ki, o laf, yarım saat içinde, dönüyor dolaşıyor, hiç tanımadığım kişilerden gene bana geliyor!
Ve de, kendi çıkardığım lafa kendim de inanıyorum!
Eminim askerde durum böyleyse, hapishanelerde "af çıkacak" söylentisi daha da yaygın, daha da derin ve çok daha da üzücüdür. insanlar beklerler beklerler, ne gelmek bilir o erken terhis, ne de af çıkmak bilir. (Bir de "maaşa zam" beklentisi vardır ki, o hiç olmazsa açık ortamda yaşanıyor.)
şuan gündemde yok ama gündemi değiştirmek için her an ortalığa salınabilir ve "genel af" beklentisinin mapus damlarında ne gibi fırtınalar yarattığını tahmin edebiliyorum.
şu anda bir af gündemde yok. Olamaz da. Üstelik de şu ünlü "Rahşan affı" rezaletinin yaraları henüz sarılmamışken...
"Af çıkaralım Bülent" demekle olmuyor bu iş. Emine Hanım da "af çıkaralım Recep" diye devlet işlerine karışacak kadar kendini bilmez midir değil midir bilemem elbette.