bi' kibrit yakımı, bi' düş rakımı gecelerde dumanın raksına denk yine hüzün. bak; ellerim hÂla yağmura öykünmede. ellerim göçmede. kavislendi mi kaşların şimdi hı? perdelendi mi gözlerin? pusatını kuşanmışsın belli, savaşını giyinmişsin üzerine, ama yorulma boşuna, kendimi y'ele vermişim barÛdi, boşuna saplanma çamurlara.
onca yıkımdan, onca infilÂktan geriye kalan, bu şehre sığar mı barÛdi, kalan ne, payda?
geriye söz kalır? söz uçar da yaz kalır bir ihtimal..
söz şiir, söz nesir. söz susma, söz konuşma. söz zaaf, söz meziyet. söz ölüm, söz kalım. söz dirim, söz sağaltım.
"hayattan kurtulmanın en kestirme yoludur" demişlerdi yazı için, söz için; canını acıtan kum tanesi karşısında okyanus istiridyesinin seçimi..
söz güzel ve tehlikeli silah, "kese savaşı, bitire başı"
ve söz bulma ve söz yitirme. "aşk bir uzun hece" yunus'A göre. susmak naz. susturmak niyaz. "ben senin güzelinim, söyle bana, demesi için mahsustan susarım" *
perdelendi gözlerin biliyorum. perde kalkarsa hÂlinden bilir mi gece?
diye/bildiklerim. aslolan söz.
"ben senin hayata karşı işlenmiş bütün suçlarındaki kaza süsünüm barÛdi,
ifademe el ver... "
ve yine de ve eşk ile;
"gene de sen söyle" demiyor mu mevlÂna, "gene de sen söyle". söz gelince susmayı feryÂda eş tutmuyor mu..?
[gizli özne ve zamirler sallantıda, nesnesi, "eşk" bu parantezin]
"Gene de bir iştir beklemek.
Bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan..."
gene de kendin için bekle, utanma yalnızlığından ki başını eğemesin söyleyemediğin kelimelerin ve tüm hislerin ve tüm düşlerin kâmil bir vasattır cevherim!