Biri olmazsa diğeri anlamsız olan iki kavramdır gençlik ve devrim.Günümüzde
birbirlerini gördüklerinde selamlaşmasalar bile, gün gelecek düzeni
yönetenlerin ve emperyalist güçlerin karşısına çıkacaktır meydanlarda.
Aslında devrimin bir suçu yoktur bu olanlar karşısında. Tek istediği kapitalizmin,emperyalizmin ve faşizimden yana olanları durdurmak ve tam bağımsız bir vatan kurmaktır. Gençlik te suçlu sayılmamalı aslında. Gerek
uygulanan gençliği uyutma politikası, gerekse geçmişte yapılan darbelerle
sindirilmiştir, uzak tutulmuştur siyasetten ve güncel konulardan. Bunun emperyalizmin çirkin bir oyunu olduğunu anlamamak saflık ötesinde birazda
aptallık olur aslında... 68 ve 78 gençliğinin çoşkulu devrim hareketi
korkutmuştur karşı devrimcileri ve açık oynamaya başlamışlardır artık. ilk
önce darbe yapılacaktır, devrimci gençlik işkencelere alınacak,baskı görecek
ve idam edilecek; ardından ülkesinin anayasasını silahla
değiştiren,demokrasiyi ve insan hayatını hiçe sayan cunta,cumhurbaşkanı
yapılacaktır maşalar yardımıyla,ardından kirli oyunlar bir bir sergilenmeye
başlanacaktır. Özelleştirmeler başlayacak, kâr eden ama kâr etmiyor denilen
stratejik kurumlar peşkeş çekilecektir sermayeye.
Gençliği uyutma politikaları başlamış, basın kuruluşları sermayeye teslim
olmuş ve düzenli bir şekilde Avrupa ve Amerikacı kültürlerini özendiren
diziler,filmler ve çizgi filmler gösterimlere girmiştir..Artık işleri daha
rahattır emperyalistlerin. Gençlik bu adi ve alçak oyuna kurban edilmeye
başlamış, güncel sorunlara duyarsız, umursamaz bakan gençlik yavaş yavaş `AB
ve ABD kültürlerini kabullenmiştir`. En önemli noktalardan birisi ise
gençliğin önüne konulan sınavlardır. Sınavlar, uyutma politikasının diğer
ayağıdır . Gençlik öğrenmek için değil yarışmak için okutuluyor ve
karşılarına konulan sınav engelini başarı ile atlamak için öğrenme
çağlarının en verimli dönemini tek başlarına ve stresli geçiriyorlar. Sadece
sınav vardır onlar için,ne darbe girişimleri nede ülkelerini sömürenler
umrundadır çalışkan gençliğin... işte bu kirli oyunlar karşısında yinede dik
durmaya çalışıyor devrimci gençlik ve herkes biliyor ki gün geldiğinde devrimin en güzel yüz metresini koşmuş nice Denizler çıkacaktır yarım kalan
maratonu tamamlamak için... *