gitar kursundan çıkalı daha 15 dakika olmuş, yağmurun zorla tecavüz ettiği kaldırımlarda yürüyüp geçmişe, geleceğe ve şimdiki zamanın rivayetine küfür ederken farkettim kendisini. bank'ın en köşesine bir götlük yer açmış, geri kalan kısmına yayılmış bir şekilde yatıyordu. götünü yola dönmüş ve ''alın çok istiyosanız ben de daha çok göt var'' dercesine meydan okuyordu yoldan geçenlere.
uzaktan dilenci gibi görünsede yaklaştıktan üzerimde bıraktığı izlenim gerçekten üzücüydü.
Lacoste'dan gömlek,
barbour'dan montlar,
hep ayaklarda davidson botlar,
caddede kızlar,
hep karizmalar,
bizde para yok,
kaldık biz bekar ın ete kemiğe bürünmüş hali karşımdaydı. kısacası giyimi son derece düzgündü. acayip sinirlenmiştim ve hınçla yanına yaklaşırken göt cebinden sıyrılmış ve düşmek üzere olan 20 tl yi gördüm. hemen alıp cebime attım. biraz daha süzdüm ve 20 liramın olmasının verdiği sevinçle ''naparsa yapsın, nasılsa param var artık ehehe keriz nasılda aldım parasını'' düşüncesinin verdiği ibnelik duygusu ve akabinde beliren suçluluk duygusuyla yanına oturdum. geldiğimi hissedince tedirgin oldu ve hızla doğruldu. elinde posta gazetesinin arka sayfa güzeliyle sarılmış şarabıyla o da beni süzüyordu şimdi. bir süre sonra bir süzüp, bir şarabından içmeye başladı. adeta bir kenanl komutanım, bir şarapcı orhan gibi dikiyordu şarabını. çok hakimdi şişeye, yılların şarapcısı olduğu belliydi. birden ''o karı benim olacak'' diye bağırdı . ''efendim anlamadım abi'' dedim. ''karıyı diyorum karıyıııı'' dedi ve posta gazetesin deki adını söyleyeni toefl dan muaf yapmaları gereken kadını gösterdi. ''kim abi bu hatun, canını mı yaktı. gidip alalım ifadelerini. biz aşiretiz amcaoğllarını kamyona doldurduk mu ecdatlarını bile alır getiririz. abimsin bee sana yamuk yapan bize yamuk yapmış sayılır.'' diye gaza gereksiz yere gaza geldim. şarabını uzattı ve '' al iç yiğidim, lanet olsun o güne, lanet olsun'' diye bağırdı. ''hangi gün abi, sakin ol aslan gibi adamsın bak, sana kız mı yok'' demeye kalmadan karşımda dans etmeye başladı. önceleri anlayamadığım bu anlamsız figürler bir anda beni eski günlere götürmüştü. dünya yı kurtaran adamlı sahnelerden, tarkan ın kurda ''kuuuurtt ip at banaaa'' lı sahnelerine kadar beyin başlattan arama yaptı ve sonucu 14 saniye sonra listeledi. evet o ydu. genckan ın klibinde oynayan siyah bereli ve kefen gibi beyaz bir elbiseye sarılıp sarmalanmış şebek dansçı. önümde yine anlamsızca dans ediyor, adeta kutsal bir ayin gerçekleştiriyordu. şok halinde şovunu bitmesi için tanrıya yalvarıyordum. neyse ki yılların verdiği hücresel yıkımla çabuk yoruldu. ve ''şimdi nedenini anladın mı'' diye bağırdı ağlayarak.
eğlence amaçlı yanına oturduğum adam kontrolünü kaybetmiş bir şekilde gözüme bakara bağırıp çağırıyor ve saçtığı tükürüklerle adeta yüzüme siyah nokta maskesi yapıyordu. artık oradan uzaklaşmanın vaktinin geldiğini anladığımda aklıma karma takıldı. tekrar peşime düşerse korkusu benim sönen gazımı tekrar alevlendirdi ve dahada inançlı bir şekilde '' peki hatun kim abi, bulalım kaçıralım kızı'' demeye kalmadan tekrar kalkıp dans etmeye başladı. bu sefer daha bir ateşli oynuyor adeta otobüste stripz yapan bir maymun gibi şovunu denize karşı gerçekleştiriyordu. alkışla tempo tutmamı istediğinde itiraz ettim. fakat uzaktan gösterdiği saol kroşe ve akabinde gösterdiği sağ sıvaz hareketinin temsili canlandırmasını görünce çılgınlar gibi tempo tutmaya başladım. adeta hayvan gibi eziyordum dizimi. daha çok ses çıkmalı diyerek. neyseki bu görüntüler daha çabuk zihne çaktı. evet... evet... bu figüratif tasfirleri yapan, yine aynı klipte yanında oynayan, 26. saniyesinde ellerini boynundan göğüslerine doğru çılgınlar gibi götüren, dişlek, kıvırcık ve iğrenç kolyesiyle hafızalara kazınmış kızdı.
ağlayarak yanıma oturdu ve şarabını bitirip şişeyi denize attı. ''ne atıyosun oğlum denize'' dedim. iki tane tokat attı. ağlayınca bir tane daha patlattı, hemen sustum. ''aşığım laaaaannn'' diye anırmaya ve anlatmaya başladı. kızı klibin çekileceği yere hamza adında adamın kaldırdığı minibüste tanıdığından ve hemen aşık olduğundan bahsetti. klip bittikten sonra serinlemesi için kıza buz parmak ısmarladığından, giydiği kefen tarzı elbisede parası olmadığı için parayı kıza ödettğinden ve kız bir daha yüzüne bakmadığından falan. ''yürü abi gidiyoruz, alıcaz kızı'' dedim hırsla. aşık olduğum kıza yapamadığım bu cesareti başkasının üstünden göstermeye çalıştım, gururluydum. ağlayarak anlatmaya devam etti. kızla aslında son iki yıla kadar düzeli olarak görüştüklerini. hatta bir iki kere eve attığını fakat klibe yapılan youtube yorumlarından sonra herşeyin değiştiğinden bahsetti. iki yıl önce hatunun, klibin 13. saniyesinde, ekranın sağ köşesinde omzunda havluyla kameralara bakarak kareden çıkan adamı gördükten sonra ilişkiyi bitirdiğinden ve şimdilerde o kişiyle çok büyük aşk yaşadıklarından bahsetti. sebep olarak ise adamın klibe kattığı karizmayı çok beğenmesini gösterdiğini söyledi.
artık yapılacak pek birşey kalmamıştı. ona, onu hayata bağlayan tek şeyle, müzikle veda edip eve gitmeye karar verdim. gayet sakin bir şekilde gitarımı çıkarttım ve baş parmağımla genckan solosu atmaya çalıştım. genckan ın parmakla solo atarken kimleri kandırmaya çalıştığını hayal ettim. üstündeki kırmızı poker yazılı t-shirt ü nereden aldığını falan. kendimi konrtol edememeye başladığımda gözlerim onu aradı. adını söyleyebileni toefl dan muaf edecekleri kıza bakıp ''benim olacaksınnnn'' diye haykırarak denize yönelmiş dans ediyordu. yanına sokulup 20 lirayı uzatarak ''al abi benden bir şarap alırsın kendine'' dedim ve topuklarımı götüme vurarak uzaklaştım 30 metre ardımda anlamsızca denize karşı dans ederken bıraktığım Ajdar ı düşünerek...
