devrim nedir? devrimci kimdir? komünist kimdir? bunların cevabı verilmeden kendisine devrimci diyeni devrimci varsayıp onun kendi ahlaksızlığını koz kullanarak devrimciliğe leke sürmeye çalışmak çok basit, hakkaten çok basit. işte bu da böyle bir profil.
kırk yıl düşünsem savunacağım genç kız profili değildir ancak Anasının gözü Vatan haini Dini siyasete alet ederek Dinsizliklerini ortaya koyan siyasal islamcı yobazlar sayesinde koruyorum ulan.
tek eşliliğe sahip olmayan devrimci oğlanların yatak oyuncağıdır...
hımm Birileri devrimci oğlanlarla çok içli dışlı olmuş ki tek eşlilik olmadığından dem vuruyor.
Ulan Seni ahlaki olarak o devrimci oğlanlardan ayıran ne?
Onların anası babası, evlenmeden önce 24 saat başkalarıyla sevişiyordu di mi?
Ah akıllım benim, Senin anan baban nereden çıktıysa onların da anası babası oradan çıktı.
Bu ülkedeki çoğunluk benzeri kültürü paylaşır. Ama senin ananın babanın kültürü biraz daha cafcaflı tabi, mesela kadını erkeği birbirlerini parmaklarlar diye çekinip haremlik selamlık ayıran türden.
Biz sanki bilmiyoruz Tarikatların, dini yapılanmaların, Fethullahçıların, büyük doğucuların kısacası vatan hainlerinin kendi başlarına Dini siyasete alet ettikleri gibi sekse alet edip ne haltlar yediğini.
Onun bunun yatak arkadaşı olma potansiyeli olan kız da siyasi görüşüne bakmadan olur anlayacağın. Kimbiir siyasal islamcı kızların kaç tanesi sahte imam nikahı yapıp birileriyle yattıktan sonra doktora gidip bekaretlerini diktirmişlerdir. Üniversitelerde olan şeyler bunlar tarikatlarda da çok olan şeyler.
Profile ekleme yaparsam eğer: ezberden konuşur bu gibi kızlar genelde, hele de yeniyseler eğer teşkilatları içerisinde elinde dergi zart zurt masanıza gelip kızı sorgulamaya başlayınca zavallıcakların eli ayağına dolaşır. Tecrübeli olanlar ise bakar Türksünüz, Atatürkçüsünüz içlerinden koydumun faşisti diye geçirip sizinle muhattap bile olmazlar.
komünist ideolojiye mensup bir genç kızdır. *aşk ve sevgi tercihlerini beğendiği kişiden yana kullanır, istediğine verir istediğine vermez, nemfomanyak değildir, öyleyse bile bu onun ideolojisinden değil psikolojisinden kaynaklanır. inandığı değerlere göre yaşamaya çalışır.. muhtemelen kendi gibi biri ile birlikte olmayada çaba gösterir gençliğinde. kılık kıyafet düzeni maddiyatıyla alakalıdır. genelde zengin kızların yada zengin taklidi yvpan kızların zaten komünizmi bir futbol takımı adı sandıklarından çok işleri olmaz. bu sebeble marka giyinmeye önem vermez. zira yirmdört ciltlik markx amcanın daskapitalinde komünist bir genç kız şöle giyinmeli diye bir tarif yoktu. ama ideolojilerde yeşil renk hakimdir. militarist ruhu yansıtan yeşil kabana tercih bu yüzdendir. histerik krizlerini girmez, histerik değildir. aralarında güzel olanıda vardır çirkin olanıda, ama piyasa yapmaya çalışanı pek yoktur zira piyasa yapılabilecek bir ortamlarıda yoktur. kitap okumayı yada sol görüşe mensup olmayı aykırılık olarak görenler dışında inandıklarını yaşamaya çalışır. ailemi sallamıyorum havalarındv olanlar ise ayrı bir inceleme konusudur. *
emo adayıdır.
ve gözlemlediğim kadarıyla, aynı yaştaki dinci güruhundan çok daha mantıklı konuşmakta ve insani değerlere çok daha önem veren bir hava yaymaktadır. tek kusuru, kapitalist bir sembol olan converse ayakkabıları sık kullanmasıdır.
ooo kimler gelmiş, buyrun buyrun buradan yakın. ama ilk önce şu at gözlüklerinizi çıkarın kafanızdan ha bir de beyninizi ait olması gereken yere yerleştirin, düşünme egzersizi , pek alışkın değil ya gariban...
Sorgulamak bir eşiği aşmak demektir, başkalarının duvarlarını yıkıp, kendine bir yol çizmektir. düşünmemek kolaydır , zor olan sorgulamak ve çoğunluğun karşısında; saçından sürüklense de, midesine tekme atılsa da, hatta beyni yerine henüz yerleşmemişler verici ilan etse de, düşündüklerini savunabilmektir. Zor yolu seçen bilir, bilerek yaşamak, başkalarına rağmen başkalarının hakları için mücadele etmek, örgütlenmek, aşkı, sevgiyi ikinci plana atmak- sanıldığının aksine- okumak, bıkmak bilmeden öğrenmek zorundadır. iki tane gotik kız görüp, anaa gominist lan bunlar deyip tespit yaparlar hakkında, pis derler, kaltak derler, hakaret ederler, dışlarlar. düşünsel bir eylemin fiziksel özellikleri etkileyeceğine inananlara ise gülüp geçerler. hadi gidin kendi kapınızın önünde oynayın.
hayatlarının her döneminde; gençliklerinde ve daha sonrasında hangi yolda yürürlerse yürüsünler kararlarını kendileri veren insanlardır.
değişmez, sorgulanamaz kurallarla kandırılamaz; çünkü aklının herhangi bir ödülle veya ceza korkusuyla ipotek altına alınmasını insanın onuruna hakaret olarak görür. sorgulayarak, eleştirerek seçim yapmayı çok önceden öğrenmiştir.
errkekleri delirten, korkutan, saç baş yoldurtan, saçmalatan, gizlice hayran bırakan;
onları da kişilik(şahsiyet, karakter) sahibi yapan, hemcinslerinden ayıran küçük ama etkisi büyük fark budur.
üniversiteyi bitirince kapitalist olur bunlar. zira okurken macera hayata atılınca para gerekir. çoğu bankacı olur zaten sonra ya da gazeteci. gazeteci olanlar yine az buçuk çalmaya devam ederler komünizm telinden ama bankacılar zaten düzene çoktan uymuşlardır.
Sessiz ve derinden yanına yaklaşan kişiyi görüp sanırım dalgasını geçmiştir. Aynı kişi ne yapacağını bilemeyerek sessiz ve derinden bir sözlük sayfasına girerek başlamıştır bok atmaya. *
kız olduğunu anlatma, kendisini tanıtma derdinde değildir;
hayatını yaşar, ok kaa..
(edit buraya: nah ok kaa; yarin yanağından gayrı paylaşmak için her şeyi...)
kolpa eurovision jürilerini delirten, cehaletlerini su yüzüne çıkartan, boş beleş konuşturan da bu tavrıdır.
kim dedi yüzeyde boş teneke çalan kendini jüri sananlara kendini anlatma diye bir derdi olduğunu?
idrak yolları tıkalı olanlar u mu run da de ğil dir.
türkiye toplumunda ya da diğer toplumlarda özellikle son 20 yıl içerisinde yani şu ünlü soğuk savaşın bitiminden beri bir değişimin yaşandığı belli. fakat bu değişim eskinin köhnemiş, donuklamış ve parazitleşmiş alışkanlıklarını değiştiren bir biçidem ilerlemiyor. bu değişim süreci insan toplumunu çürüten, asalaklaştıran, karşısındakini bir ticari mal dışında görmeyen, hızla bireycileşen ve rezil bir kokuşmuşluğun içinde yuvarlanan bir biçimde işliyor. insanlığın içine işleyerek bir örümcek ağı gibi etrafı çevreleeyn bu kokuşma siyasetin içine de işlemiş görülüyor. işin ideolojik, ekonomik, kültürel ya da siyasal boyutuyla ilgilenmekten öte bir hayal içinde koşup magazinel boyutuyla ilgilenmek giderek yaygınlık kazanan bir akım olarak görülüyor.
belli başlı şeyler vardır siyaset yaparken: bunlardan biri de ideolojik-siyasal savaşım içerisinde tezleri çürütmeye dönelik pratik çıkarımlardır. yani bir emek değer teorisi ortaya sunulur, bununn doğruluğu ya da yanlışlığı hayatın içerisinde test edilir. bir başka örnek vermek gerekirse, siyasal bir argüman toplumun hareketlerine göre rahatlıkla doğru olup olmadığı test edilebilir. en azından geçmişte bunun kuramsal alandaki karşıtlığı verilirdi siyasette ama şimdi bakıyorum da, şu televole toplumu denilen hadise hayatın her bir alanına bu kadar mı işler? rezilliğin, kahpeliğin daniskası kimi görüşler rahatlıkla burada savunabiliyor. işin magazinsel boyutu genelleme adı altında matah bir şeymiş gibi karşıt bir görüş olarak sunuluyor.
toplum çürüyor deniyorken "hani nerede?" gibi karşı çıkışlarla karşılaşılıyordu. halbuki şimdi hayatın her alanına işleyen bu kokuşmuşluk, değersiz ve paçavra görüşlerle bir kez daha ortaya çıkıyor. insanın ideolojisi ya da dünya görüşü incelenmek yerine hayatına dair kimi tutarsız psikolojik değerlendirilmelere gidiliyor. psikanaliz ne zamandan beri bu kadar tutulmuş insanların aklında ya da ne zamandan beri bu kadar öğrenilmiş hayret verici bir durum. ama işin aslı psikanaliz yapmaktan öte tutarsız, cüretli ve içi boş genellemelerin yaygınlaşması. işin aslı ile uğraşmaktan öte magazinel boyutuyla ilgilenmek popüler olmuş. ne diyelim, böylesine bir kolaycılıkla başarılar ama gidebileceğiniz en uzak nokta evinizin en yakınındaki bağ-bahçe olabilir.
bir de ekleme yapalım, reziller yanlış anlamakta üst noktalara taşıdılar konuyu. yahu ne çok komünistlerden korkuyorsunuz? hem "hayal bu işler, bırakın yahu" diyersunuz hem de işin karaçalma kısmına kaçmaya bayılıyorsunuz. tam da çürüyen toplumun öncülerisiniz. isteediğiniz kadar karalayın ne fark eder? apaçık korkuyorsunuz, ne kadar inkar etseniz de.
süper zeki sözlükçülerin, haklarında bekaret esprisi yapıp durduğu insanlar.
bu insanların genellenmesine karşı çıkmam komünist olduğumu göstermez. karşı çıktığım şey salt genellemedir, at gözlüklü sözde siyasi ergenlere duyrulur.
eğer maddi durumu iyi değilse tek başına takılır, kantinde potansiyel terör gibi 'her an bombayı çıkarıp patlatacak' bir potansiyele sahiptir, aslında zengn olanları da vardır tabi bunlar geniş takılırlar..
profil altında incelenemeyecek kızlardır.
çünkü özgürlüğün anlamını ve değerini yaşıtları olan bir çok kızdan daha iyi bilirler ve bu yüzden kendi benliklerini bağımsızca oluşturup yaşayabilirler.
bu bakımdan hepsi kendidir ve profilleri yoktur.
ha illa profil diyecekseniz beyinleri bir çokları gibi bacak arasında değildir.
insanarla tartışıken ehehe çükün bamya kadar lan beynini züktüğüm gibi kendilerini alçaltıcı tartışmalar yerine birikimlerinden yola çıkarak çözüme ulaşmaya çalışırlar.