ün(bkz:lü evrim bilimcisi richard dawkins in taşma yaratan kitabı. kafaları karıştıran kuram şöyle: insan denen makine sadece gen soyunun taşınması ve hayatta kalması adına programlanmış varlıklardır. genler evrim basamaklarında tırmanırken seleksiyona yenik düşecekleri anlaşılınca insan makinesi taşıyıcı olarak kullanılmaya başlanıyor. genler ve insan parazitik olarak ya da diğer bir yaklaşımla mutualitik olarak insan içinde soylarını devam ettirmeye başlıyorlar.
kuram öyle gerçekleri ispatlıyor ki şaşıp kalmamak mümkün deil. mesela üç kardeş ve bunların 8 kuzeni var. 3 kardeşten biri herhangi bir sebepten dolayı kendi hayatı karşılığında diğer kardeşlerinin hayatı seçimini yapmak zorunda kalıyor. ve nitekim de kendi hayatını veriyor. burda asıl gerçek kardeşlerin birbirine olan sewgisi deil gen soyunun mümkün olduğunca sağlıklı devamıdır. burada zaten üç kardeşin de gen dizilimi aynıdır ve iki kopya gen diziliminin geleceğe ulaşması daha mümkündür. bu yolda tek bir gen diziliminin feda edilmesi tamamen genin kendi bencilliğinden kaynaklanan özverisidir. ama aynı özveri kuzenleri için aynı boyutlarda olmaz çünkü gen dizilimleri farklıdır ve gen kendi içinde bencildir.
insanın yaşama iç güdüsünü ve üreme iç güdüsünü açıklamak için müthiş bir kuram. insanın sadece genlerin soyunu ayakta tutabilmek için yaşama dört elle tutunması gibi. diğer taraftan insanın sadece bebeğini sevip öpmek için okadar acıya ve dert e katlanması bana gerçekten de pek mantıklı gelmiyordu. bravo richard abi dimaamı aydınlattın..
neden üremeye meyilli olduğumuzu, bunun için neden yangından mal kaçırır gibi debelendiğimizi trank! diye özetleyen iki kelime! hayatın anlamı. *
dip not(bir kaç hususa açıklık getirmek gerekirse):
1- moleküller atomlardan, atomlar ise saf enerjiden oluşmuştur. sadece labaratuvarlarda değil, evde bile molekül oluşturmak mümkündür. element miktarını doğru ayarlamak yeterlidir. (kimyaya giriş) (chem 101) ***
2- komple bir dna molekülüyle, ister sperm, ister yumurta, ister al yuvar ister ak yuvar vs. yapılabilir. önemli olan hangi parçasını "kılıflayacağınızdır". hatta ve hatta kendi "kafadan atarak yaptığınız"(ki bildiğim bunun üstünde çalışmalar sürmekteydi, eğer biten çalışmalar varsa sonuçları bulursam yazarım - aklıma gelmişken , über siyonist mason rotaryen yahudi ve derindevletçi national geographic'te, labaratuvarda "yetiştirilen" çok gözlü sinekleri ve bunlar gibi bilumum labaratuvar yapımı "abominasyonu" zannımca magazin ve dizi haricinde televizyon izleyen herkes görmüştür diye düşünmekteyim bu arada. ), dizdiğiniz(ha ama bayağı bir zamanınızı alabilir, malum, tirlyonlarca a-g, c-t dizileriyle uğraşcaksınız) dna molekülüyle, eğer tutup protein sentezi yapmasını sağlayabildiğiniz takdirde, abidik kubidik şekilli acaip bir "hücremsi" bile yapabilirsiniz. hatta ve hatta şirinleri bile görebilirsiniz.
3- işlevsel dna'yı oluşturduğumuzu var sayaraktan (doğal olarak dna'nın bütün özelliklerini de göstermekte -rna oluşturma, protein sentezi vs-), yeterli besin alanı sağladığımız takdirde bu hücremsimiz üreyecektir. zaten bilim insanın yerden pat diye biten seksüel canlılardan ziyade tek hücrelilerden geldiğini söylediğinden(homuga godumun derin devletçi siyonik masonları bilimciler sizi! ) döllenme, kuluçlama vs faslı ilk başta gerekli olmayacaktır. sırf eşeyli üreme perspektifinden bakacaksak , belki milyon belki milyar yıl gerekecek, veya "canlımız" ortamı güzel bulup "oww kızlar süpermiş lan ben gitmiyom buradan" diyip, böyle bir fasıl hiç oluşmayacaktır.
4- dna nedir ne değildir, ne işe yarar burada uzuun uzuun anlattığımızı var sayaraktan "programlanma" olayını, ortalama veya üstü zekalı her insanın anlayabildiğini var saymaktayım.
5- dibin dibine bir dip not olaraktan, genetik mühendisliği, mikrobiyoloji vs. din karşıtı, gizli siyonist-mason-satanist örgütlenmeler değillerdir. tıpkı diğer bütün bilim dalları gibi allah'ın varlığı veya yokluğuyla ilgilenmezler. 8466396363123494964886342 kere tekrarlamakta fayda var. ama anlayan yok sanırım.
giriş kısmında
"bizler yaşamkalım makineleriyiz, genler adıyla biline bencil moleküllerini körü körüne korumak için programlanmış robot araçlarız." yazan richard dawkins tarafından yazılmış güzel bir eserdir.
Darwin'in evrim teorisindeki eksiğini kapatan önerme.
Darwin'e göre insan vahşi doğada hayatta kalmaya yönelik evriliyor yani evrim, bireyin hayatta kalmasına yönelik çalışıyor. fakat bu tez, iç grup yanlılığı gibi özgecilikgibi konuları açıklayamıyor. Daha sonraları Dawkins, bencil gen teorisi ile bu açığı kapatıyor. Evrim, bireyin değil; bireyin taşıdığı genin hayatta kalmasına yönelik mekanizmalarla çalışır Yani kısacası hepimiz genin devamını sürdürmesine yönelik programlanmış robotlarız, diyor.
richard dawkins`in çığır açan yapıtıdır. yazar özverili ve bencil davranış kuramları, çıkarcılığın genetik tanımını, saldırgan davranış evrimi, kan bağı kuramı gibi konulara değinirken popüler üslubu ile eser, okurların zevkle okuyacağı bir kitap halini alır. kitap başkalarının gerçeği belli belirsiz sezdiğini ve gerçek tezin hepimizin diğer bütün canlılar gibi genlerimiz tarafından yaratılan makineler olduğumuzdur. kitap da gen bencilliği diye adlandırılan yasanın gerek bireysel bencilliği gerek bireysel özveriyi nasıl açıkladığını anlayınca insanın bütün bildiklerini çöpe atmasının zamanı geldiği anlaşılır.
evrimsel makaleler, kitaplar okumamışsanız bu kitap da en çok şaşıracağınız kısım anne babanızın sizi neden kollayıp koruduğu kısımdır. çok kızabilirsiniz fakat sonra bunun ne kadarda gerçek olduğunu anlayacağınız kitaptır.
mukemmel dunyamiza,gelmemizin sebebi de budur. durdurulamayan,çılgın,üremek isteyen hormonlar,cilgin insan organizmasi. sevgi isimli kamuflajiyla bu islevini daha iyi ve kolay yerine getiririr.bu yuzden her insan bencildir.bence bencillikte kalitsaldir.cunku birine sormadan onu buraya getirmek bencilliktir.
bu mukemmel dunyaya hala birileri belkide dogmak istemeyen ruhlar getiriyor.elbet bu dunyada ya da 'obur' dunyada aci cekecegini bile bile.
richard dawkins'in, insan diye bildiğimiz şeyin genin çevresindeki savunma mekanizması olduğunu iddia ettiği kitap. aslında bu müthiş bir evrim teorisidir. zaten bu teoriyi dayandırdığı şeyleri okuyan insanın aklı durur, bütün varoluşu bir anda anlamsız gelebilir veya zaten anlamsız olduğuna inanan insanı intihara götürebilir bu kitap... öte yandan "allah vs maymun" formülünü ezberleyip evrimin direkt maymundan gelmekle aynı anlama geldiğini savunan at gözlüklü, beygirden gelen insanların harun yahya'ya başvurmadan önce bir okuması gereken kitaptır. orijinal adı gene is selfish olan kitabın türkçesi tübitak yayınları'ndan çıkmıştır.
Turkceye En Guzel Cevirilen Kitaptir. Yalniz son 3 sayfasi dikkatlice okundugunda 1. Tanri varligi oyle boyle tartisilamaz 2. Insanlar kendileri yararina daha iyi bir sistem kurabilecek keramettedirler derken; Richard Dawkins bundan sonra gitgide sistemin adami haline gelmis, Ateizmin bir numarali savunucularindan olmustur.
dawkins'in evrimi grup seçiliminin değil, kendi varlığını "yaşamkalım makineleri" adını verdiği canlılar üzerinden devam ettirmek isteyn bencil genlerin belirlediği savını açıklamaya çalıştığı kitabı. öncelikle dawkins'in müthiş bir benzetme dehası olduğunu belirtmek durumundayım. anlatım iyi, lakin dawkins'e yönelik indirgemeci bir yaklaşım sergilediği eleştirileri de üzerinde düşünülmeye değer. hayvan davranışları üzerine çok ilginç bilgiler var kitapta. "en kararlı strateji" diye bir kavramı açıklıyor ki, doğada oyunun kurallarını merak edenler için birebir.
