Liseden bir arkadaşımın başına geldi,trafik kazasında kaybettik.Kendisi hayat enerjisi felaket yüksek,hayatı seven,mücadele ruhu çok yüksek ve çoğumuzun fiziksel görünüşüne gıptayla baktığı biriydi.Arkasında acılı bir aile bıraktı,muhtemelen ölmek aklından dahi geçmiyordu ama her şey bir anlık hatayla sona erdi.2.dünya savaşı gazisi bir amerikalı bölüğündeki ölen 20lik gençler hakkında konuşurken şöyle diyordu:”hiçbir zaman evlenemeyecekler,kendi aileleri olmayacak,torunlarını sevemeyecekler, eve dönemeyecekler,hayat onlar için başladığı gibi bitti.”Hayat gerçekten çok acımasız...
her genç insanın başına gelebilme ihtimali olan şeydir.
doğrdur; ölüm en çok bir çocuğa, bir gence yakışmaz belki de ama dünyanın bu kaçınılmaz hadisesi bir gün, bir yerde genç, yaşlı demeden herkesin karşısına çıkıyor.
şu an bile bir sebepten, bir yerlerde, birileri ölüyor.
her ölümde kendi ölümümüz gelir aklımıza ve sevdiklerimizin ölümünde döktüğümüz her gözyaşında kendimiz için akıttığımız damlalar da gizlidir.
Genç yaşta kanser illeti aldı götürdü. Geriye;
Gözü yaşlı eş
Gözü yaşlı anne
Gözü yaşlı baba
Gözü yaşlı kardeş, dede, babaanne, anneanne, teyze, dayı, hala, amca, kuzen, arkadaş, dost bıraktı.
O kadar şey yazdım sildim ki, yaşadığım acıyı tarif bile edemedim.
Tek söyleyebileceğim ateş düştüğü yeri yakar olacak. Başa gelmeden anlayamıyosun. Çok acı bi durum çoook!