yıllardır suya sabuna dokunmadan rahatsızdırlar efendim genç siviller. bir kere de eylemlerinde polis zoruyla karşılaştıkları görülmemiştir. bir kez bile hükümeti eleştirmeyi becerememişlerdir. eylemleri olsa da olur olmasa da olur minvalindendir daima. evin şımarık çocuğu olmaktan öteye gidememişlerdir bu rahatsızlıkları sonucunda.
bu sivil cenah ikinci cumhuriyetçi olduğundan tek rahatsızlıkları cumhuriyet rejimidir. ne emperyal politikaların memleket üzerinde oynadığı oyunlar ne de kamuya ait işletmelerin yabancıya satılmasından rahatsızlık duymazlar. düzenledikleri eylemin adı darbeye karşı 70 milyon adım yürüyüşüdür. darbeye ve gericiliğe karşı 70 milyon adım yürüyüşü değildir. *
Darbeci zihniyeti rahatsız eden sivil toplum örgütü sloganıdır. Yaptıkları eylemlerin alışılagelmemiş ve masraflı olması A.B.D ve bililmum dış mihraklar tarafından beslendiklerine dair şaibeler yayar. Bazı sol örgütlerin fakir ama gururlu eylemleri alkışlanırken bunlar zengin züppeler olduğundan sevilmez. Hala sivil toplum örgütlerine bağış yapan kişiler olduğunu unutan bazıları yaftalamakta geç kalmaz. Yanlış yapmaya başladıkları anda tüm forsları sönecektir.
o zaman ak parti de rahatsız
o zaman liberaller de rahatsız
o zaman amerika da rahatsız
o zaman burjuvazi de rahatsız
o zamam amerikan ajanları da rahatsız
Taksim'de 1 Mayıs'ta The Marmara Otel'inden aşağıya sarkıttıkları "Buradan ateş edenler bulunsun" pankartı, gene taksim'de Baro'nun Ergenekon'culara destek mahiyetinde yürümesinin üzerine gene aynı yerden "darbeci baro taksim'e hoşgeldin" diye pankartı vs. Genç Siviller'in unutulmaz eylemlerinden bazılarıdır.
Bu adamalar o'cu bu'cu olmadan inandıkları doğrultuda gidiyorlar. Lakin bunlara soros'çu, akp'ci diyen bazı alıngan ve içerlemiş insanlarda bulunmaktadır. Ancak onları tanıdığınızda içlerinde Başı kapalı kızın da olduğunu, Kürt kökenli insanların da olduğunu, beyaz türk dediğin insanların da olduğunu görüp haa demek ki bunların birlikteliği sadece ortak amaç doğrultusunda olduğunu anlayacaksınız.
Türk Demokrasisine açılan güzel bir pencere olarak görüyorum ben "Genç Siviller"i. Mustafa balbay'ın kaleme aldığı "genç subaylar rahatsız"a tepki olarak doğmuş olup kendi gelişimin sürecini tamamlayarak bu günlere ulaşmıştır.
Taksim'deki bürolarının penceresinden beyoğlu'ndaki kiliseyi gördüğümde daha bir farklı oldum. Her fikre ve inanca sahip adamların büroları bile kilise'yi görüyor. Daha bir güzellik katmış bence ofislerine.
Sadece istanbul'da olduklarını öyle Türkiye'ye yayılmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını Yıldıray Oğur'un ağzından duymuş olmakla beraber aslında ülke çapında yapacakları yayılma sonrası özellikle Anadolu'DA Sesini çıkarmak isteyen büyük bir kitlenin onları beklediğini düşünmekteyim.
taksim de darbe suikastçılarının zamanında ateş ettikleri yerden pankart açan cesur ve rahatsız gençlerdir. ancak kafadan rahatsız biri buna cesaret edebilir. takdire şayan bir harekettir.
türkiye ye olan güvenin ümit ışıgı harekettir. 1 mayıs ta taksimde açtıkları pankartla, polisle çatışmaktan başka bugüne kadar kanlı 1 mayıs ın hesabını sormayı kesinlikle düşünmeyen sendika agalarına, derin güçlerle kol kola girmiş sendika agalarına, ergenekon destekçisi sendika agalarına tokat atmıştır. onların açtıgı pankarttan sonra, kanlı 1 mayısta o pencereden ateş eden muvazzaf binbaşının kimligine kadar açıklanmıştır tvlerde, tartışılmıştır.
türkiye komünistleri satılmış ve işbirlikçi oldukları için akıl edemezler neyin nerden hesabını soracaklarını, iyi niyetli bile olsalar o kadar çalışmaz kafaları, önde gidenleride zaten bunları kelle hesabı pazarlamştır bir yerlere, komüisttirler ama, ergenekon operasyonu olan kanlı 1 mayıs ın onlar için anlamı sadece taksimde yürümek ve yeni yeni ergenekon operasyonlarına malzeme olup ülkeyi germektir, kimin adına yürüdünüz o gün, bilen varsa 1 adım öne çıksın, hesabınız kimle?