şu dünyada anlamadığım bir kaç insan davranışından biri daha.
geçenlerde fark ettim gemiler geçerken insanlar engellenemez bir biçimde birbirine el sallıyor.
nedense el sallamak, gidene veyahut kalana; bana hep hüzünlü gelmiştir. sıradan bir aile ziyaretinde dahi gidenleri uğurlarken sallanan el veya arabaya, trene herhangi bir şeye binerken uzaklaşan "kişi"nin geride bıraktığı boşluğa son olarak sallan el, bir tuhaf duygusallık silsileleri barındırır içinde. e tabi bunlar görece mevzular.
ne diyorduk; gemiden gemiye veyahut karadan gemiye sallanan eller. bu el sallamaların dozunun gemilerin büyüklüğüne göre değiştiğini de fark ettim. mesela büyük bir yolcu taşıma gemisi sanki gidipte dönmeyecekmiş gibi bir his bırakır geride. doğal olarak gidenler gelmeyecekmiş gibi olur ve el sallama dakikalarca tekrarlanır. elin sallanma şiddeti, yüz ifadesi, hülasa bir bütün olarak beden dili insanın içindeki bütün duyguları ele verir. daha küçük ve kısa mesafeli yolculuklarda ise el sallama hissi dost selam gibidir.
bu noktada bu el sallama hadisesini öteki bütün el sallamalarından ayıran çok çok önemli bir detay daha var. o da, birbirine el sallayan kişilerin tanışık olmayışı. oysa öteki bütün el sallamalar genelde eş, dost uğurlaması esnasında tezahür eder ki, bu da kendi içinde bir doğallık barındırır. ama gemideki yolculara sallan el hissiyat olarak sanki pek bir farklıdır.