diyalogları ile ciddi manada insanın ufkunu genişleten filmdir. karakterlerin her birisi enteresan zaten. kaptan ve kamil ilişkisi mesela. boksör denen lavuğun ve ondan çok daha lavuk olan diğer elemanın halleri..
restore edilmiş halini izlememiştim pişman oldum. onun dışında bildiğiniz üzere idris kaptan'ın replikleri efsane olmuştur ve capslerimizle mevcudiyetini sürdürmektedir idris kaptan. şunun gibi:
erkan can ın oyunculuk performansı çok iyi olmakla birlikte şahsen ben, yönetmen serdar akar ın filmlerinde vahşet dışında herhangi başka bir duygu verebildiğini henüz göremedim. en iyi senaryo ve yönetmen ödülü almasına şaşırdığım filmdir.
pezevengi öldür bir cinayet, kızı al iki adam kaçırma, kızı en az iki kişi sik üç ırza tecavüz, her gece esrara takıl nerden baksan dört içicilik, heriflerin cebinden paralarını al beş gasp... bütün bu bokları yedikten sonra polislerin suratına bakıp kusura bakmayın abi kaza oldu diyemezsin, adamın götünden kan alırlar kamil kan... hadi kız orospu ki bu ibneler bakireydi diyolar, bakire kız nasıl orospu olur ben anlamadım gitti. offf her şey karışık... neyse karı orospu siktik, herif pezeveng öldürdük paralarını aldık, demezler mi ulan siz misiniz bu kentin zaptiyesi? sikerler olum hepimizi sikerler..
bu filmi normal kafayla izleyip, kurgulanan oyunun lezzetini almanın mümkünatı yok.
çok gomikmiş ebele gubele bir film değil, seks ticaretini, yetişmemiş erkek beyninin kadına karşı hissettiği vahşiliği , insanın ne kadar tehlikeli ne kadar bencil, ne kadar göründüğü gibi olmayan yaratık olduğunu , kurgularıyla işleyen eşsiz bir filmdir.
Gemiyi bir memleket gibi görmek, aslında denizin ortasında sıkışıp kalmışken dışarda başkalarının boyundurluğu altına girmeyi gemiden daha kısıtlayıcı bulmak küllüğe kağıttan bir gemi bırakmak...Bunların hepsi çok etkileyiciydi. Erkan Can'ın oyunculuğu zaten efsane.Fakat onun dışındaki diğer kişilerin oyunculuklarını çok tiyatral bulduğum söylemeden edemeyeceğim.Filmin yoğun küfür içerikli olması rahatsız edici bulunmuş, ama hikayenin üst katmanına odaklanmak daha sağlıklı.Bütün bunlara rağmen bir izleyici olarak bir değil iki tecavüzcünün bırakın psikolojisine inmeyi yüzlerini görmeye tahammül edemedim.Evet en iyi senaryo en iyi yönetmen falan filan kapmış altın portakalda ödülünü. Ama bu kadar kolay mı? Iki afilli cümle yaz, farklı bir metefor kullan sistemi eleştir sonra kap ödülü. Bu kadar basit değil bu işler. Tecavüz sahneleri sonrasındaki kişilerin psikolojik tahlilini filan yapmak zorunda değilim bir izleyici olarak.Tecavüz edip aşığım deyip kadının bir meta gibi kullanılıp başkalarıyla paylaşılması ve üstüne "biz uzaktan da severiz" gibi cümlenin sapkın tacizci ve tecavüzcülere "delikanlılık(!) aşıladığını düşünüyorum.Eleştiri böyle olmamalı. Velhasılkelam filmi beğenmedim efendim. Film çok gerçekçiydi diyenlere Masum ve kader filmlerini öneririm.Bu filmin devam filmi gibi olan Lalelide bir azize filmini de izlemeyeceğim.
Kült bir türk filmidir. Hele bir de uğur yücel'in bestelediği mükemmel bir soundtrack'i vardır ki sadece bu güzel müzik için bile izlettirebilir kendisini. Ha unutmadan. Nabıcaz be kamil?