gemi

entry101 galeri34 video3
    49.
  1. sonuna "de" eki getirilerek mükemmel bi' başyapıta ön izleme yapılabilir.
    2 ...
  2. 50.
  3. gecenin bu saatinde sihir etkisi yapıyo. nerde sevdiğin sen de işte ordasın.
    0 ...
  4. 51.
  5. taksim, asmalı mescitte bir mekanın adı. alt katında canlı müzik, üst katında başarılı bir playlisti mevcut.
    0 ...
  6. 52.
  7. 53.
  8. ezginin günlüğü'nün beni durduk yerde de değil aslında ama ertelediğim birtakım ruh hallerine soktuğu güzide şarkısı. bir süre daha devam ederim diyordum , en azından temmuz'a kadar. bilmiyorum, çok mu güçsüz, iradesiz bi insanım. ama yorgun olduğumu biliyorum. çok yoruldum. çok.

    http://www.youtube.com/wa...lsstdGc&feature=share
    0 ...
  9. 54.
  10. 48.
  11. haykırarak söylenesi, tam zamanında biten ezginin günlüğü eseri, devam etse iki dakika daha ne olurdu halimiz kimbilir.
    0 ...
  12. 49.
  13. ezginin günlüğü şaheserlerinden birisi,çok farklı duygular oluşturur insanda,hem iyi hissettirir hem de hafif hüzünlendirir..
    1 ...
  14. 50.
  15. 51.
  16. 52.
  17. küreksiz yola çıkabilen deniz araçlarının genel adı.
    0 ...
  18. 53.
  19. 54.
  20. normal bir kafayla yazılamayacak ve bestelenemeyecek, en sağlam ezginin günlüğü parçası. umarım bir gün kendimi sulara atacak kadar delirmem.
    1 ...
  21. 55.
  22. mavi suların efendisi, özgürlüğün tadıdır.
    2 ...
  23. 56.
  24. aman ne güzel güzel süzülen bir şarkıdır bu denizler üzerinden nazlı nazlı.

    &feature=related
    0 ...
  25. 57.
  26. 58.
  27. Kırışık denizleri ütülemek için kullanılan, ağırlığına göre ütünün kalitesinin değiştiği arşiment'in kurallarına harfiyen uyan icat.
    0 ...
  28. 59.
  29. bir ezginin günlüğü şarkısı.

    içe doğru yolculuk eden bir gemiyi anlatır.
    0 ...
  30. 60.
  31. ismail abi'yi bekletendir lakin gelmemiştir. ismail abi de gelmeyeceğini biliyordu zaten.
    1 ...
  32. 61.
  33. Okuduğum bölümde uzmanı olduğum suda hareket eden motorlu taşıt. ( Deniz ve liman işletmeciliği )
    0 ...
  34. 62.
  35. ezginin günlüğü şarkısı ama bi sabahat akkiraz versiyonunu dinleyin. ben böyle yanmak görmedim.
    0 ...
  36. 63.
  37. sıkışmış bir ruhun haykırışı gibi.

    Kime sorsam dönüşüm yok
    Nereye gitsem mavi
    Yelkenimde deli rüzgâr
    Her yanım tuz, deliyim

    introsu güzel bir ezginin günlüğü şarkısı.
    0 ...
  38. 64.
  39. Sabahat akkiraz versiyonu Efkarın şarkısıdır.
    0 ...
  40. 55.
  41. 40.
  42. çatlamış bir alın kemiği
    gibi duruyor limanda gri gemi,

    yağmur, hüviyetini kaybetmiş potansiyel suçlu
    rüzgarın kimsesi yok tabiattan başka
    zanlıyım, kendimce haklıyım, bu kış ellerime
    eksi sonsuz uçlu
    upuzun kapalı müzelerin
    hep bir çığlıkla hareketlenecek heykellerinin
    mermer bronz karışımı
    soğuk beyaz karışımı
    aldatıcı, gözbebeksiz bakışları bulaştı, evet, harika,
    sis çoktan ulaştı denizin sinirlerini bozan
    geç dalgasının korku tabirlerine,

    baudelaire aldım yanıma okurum diye
    felsefe ağaç olsaydı hangi meyveyi verirdi ve
    onu anlarım belki, onunla avunurum, hevesiyle;
    şimdilik
    gecenin esrara
    sevgilinin ihanete aç teşekkül mertebesinde
    belki gemide, belki sessizliğin güvertesinde
    bir takım adamlar gülüşüyor
    bir takım adamlar yalan yanlış örgütleniyor
    halka ait bir manayı hayasızca aralarında bölüşüyor
    hayır, yere düşmüş yalnız bir biletin önünde;

    aslında tedirgin ve sıkılganlar
    aslında cahil ve saldırganlar
    herkes kadar bir gemiye binip gitmekle
    şiddetin kendisiyle uzlaşmakla
    uzaklaşmakla
    uzaklaşmanın hayat paydasıyla çatışmaktalar
    evet,
    çocukken aynı sınavda çözemedikleri tek soruyla
    o tek sorunun cevabıyla boğuşmaktaklar: onca
    ağırlığına rağmen neden batmaz bir gemi
    her gemi batmak için son bir yolcu mu bekler
    son yolcunun darmadağın beyni, kalbi mi
    indirecektir şalteri; gemi
    öyle mi çekilecektir içeri, hayır, örneğin, gerisin geri,
    toprağın da olsa kaldırma kuvveti
    öyle kolay gömülemezdi hiçbir ölü, hiçbir hüzün neferi;
    toprak
    iterdi, tutardı, çırpınırdı
    istemezdi gövdesine bir şeyin ansızın girmesini;

    gemi
    çatlamış bir alın kemiği
    gibi duruyor limanda gri;
    toprak da duruyor
    zaman da, adamlar da. önemli bir aşk şahaseri
    edasıyla çözülüyorum iskeletimden
    etlerimle uçuşuyoruz yapışmak üzere
    bir başka iskeletten ufka açılan
    yeni
    varoluştan oluşmuş hallerden hallere seviyeli;

    belki de çok oldu gemi limandan ayrılalı ve gideli;
    başlamış bir yolculuğun arkasından karada yazılan seyir defteri
    tarih mi demeli buna, günce mi daha doğru, bellek mi,
    hoş, ben ellerimi hep yıpranmış çımalara benzetirim
    parmaklarım salkım salkım çımadan sarkar sarkar sarkar
    kaç gemiyi bağlamak için limana fırlatılmış ellerim
    çımacılar mı hain, eldivenler mi kaygan, deneyler mi uğultulu,
    ufukta kaybolmaya yüz tutmuş bu büyük yüzen sedyeye
    kimi zaman mabet de demeli, nazar da demeli, büyü de demeli

    çatlamış bir alın kemiği
    gibi kafatasında beyne doğru ilerliyor gemi;
    ya çok bildik aynı bir sima var dümende, kazan dairesinde, radarda
    ya da
    kıyıdayız, hayallar kurarken ölüme dair, erdeme dair; anlıyoruz:
    terk edildik,
    diğerlerini kurtarırken telaşla o,
    tufanda biz geride bırakılanlar, anlıyoruz,

    meğer nuh, asla sevmemiş hiçbirimizi.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük