beni tamamen unuttun, bende seni.
bende seni diyorum ama tüm hafızam sende benim.
bende seni seviyorumda sever misin sende beni?
dünyada tek değilsin bende senim. canfeza
Zindan iki hece Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed' im!
Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim!
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
işte yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karşıma,
Başımın tokmağı indi başıma.
Suratımda her suç bir ayrı imza,
Benmişim kendime en büyük ceza!
Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!
Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.
Günah, günah, hasad yerinde demet;
Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?
Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, aynada vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.
ömrün küsmek ve pişmanlıkla geçip gidiyor
hala aynı soruyu soruyorsun kendine
bazen kendi gölgene basar
sendelersin ıssız sokaklarda
bir karayel eser
üşütür yalnızlığını yüzüne vurur
çıkar gelir pişmanlıklar en zayif anında
boğazında yıllanır bir düğüm
umrurunda mı zamanın
senin küskünlüğün...
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben
Bahtiyarım