gittiğin gün kabullendim aslında dönmeyeceğini. biliyordum biz sona gelmiştik ve bu sondan yeni bir başlangıç doğuramazdık. bense kararlıydım. seni sevecektim. olsan da sevecektim olmasan da. sen olmayışı seçtin ben de elimdeki sensizlikle sevmeye başladım seni. bir insanın yokluğu da sevilirmiymiş. seviliyormuş işte. hem de varken olduğundan daha fazla.hani der ya insan çok sevsen de belli etme, anlarsa hükmü kalmaz diye. şimdi doya doya seviyorum seni. gider mi korkum yok nasılsa. hala bekliyorum da aslında. döner mi bir gün umuduyla değil de ne biliyim galiba senden başka kimseyi beklemeyi istemediğimden.en güzel sen beklenirsin sanki intikamını alırmış gibi hep 5 dakika geç kalışlarımın...
kalp ile beynin çatıştığı yerde ortaya çıkmış bir cümle olsa gerek. beynin artık gelmeyeceğini, bu durumdan vazgeçmeni söyleyip sana aptallığını ifşa etmek için çabalasada kalbin hep ya gelirse diye kendini avutur. ama gelmez, gelmeyecektir. bir bavul iki kere açılmaz. ya da bir bavul bir kere toplanır. ve gidilir. bu muhtemelen bir eski sevgilidir. ama ya giden canından biriyse, ya küçük bir çocuğun annesiyse... işte o zaman bazı beklemeler toprak kokar...
kendini ben sevdimmi boyle severim. benim sevgim gercek sevgi seklinde bir sure avuttuktan sonra ne yapiyorum lan ben manyak miyim seklinde son bulacak eylemdir. yapmayin beklemeyin hele gelmeyecekse aptal aptal arkasindan bakarsiniz ufuktan kaybolana değin.
bu bekleyiş her gün yaşanırsa fenadır; yanlışlıkla zilinizi çalan komşuya sipariş getirmiş kebapçıyı öldürebilirsiniz, sürekli saate bakarsınız o saat illaki telefonun saatidir bu durumda telefon çalmış mı diye bakmayada bahane yaratırsınız kendinize...
insanın kendine yaptığı en acı işkencelerden biridir bu, hani biri gelse kızgın demirle dövme yapsa, falakaya yatırsa falan bu işkencenin yanında bana mısın demez üzülen bünye... murathan mungan'ın dediği gibi 'ummak ve beklenmekle lanetlenmiştir kadınlar', diyene ve entrylere bakacak olursak ruhu hassas bazı erkeklerde...
bu bekleyişin bir sonu olduğunu fısıldar size kötü yanınız o sesi susturmak istesenizde bilirsiniz doğru söylediğini ve dua edersiniz beklemekten vazgeçmeden gelmesini!
ümit etmekle başlar herşey aslında, o sana bir kere gülümserse senin olur dünyalar, bilirsin gelmeyeceğini arada hep mesafeler vardır, tam anlamıyla o senin değildir zaten, aşkı hep uzaktan yaşamışsındır, hep bekleyen olmuşsundur. değer dersin, ümit edersin sana geleceği o günü, herşey beklemekle başlar açıkcası, insanın istekleri o an itibariyle gerçekleşmez zaten beklemek gerekir belki 1 gün belki 1 yıl belkide bir ömür sen vazgeçmezsin hep onu beklersin.. çünkü bilirsin ki o beklenen gelmese de sen yalnız onu seversin...
(bkz:Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak
isterken
belki de hiçbir şeyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim...
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?)