inkar edilemeyecek gerçektir. ateistlerin nüfusa oranı, en büyük ekonomilere sahip isveç'te yüzde 65, japonya da yüzde 50, fransa'da yüzde 65(ateist ve agnostikler beraber), ingiltere'de yüzde 40, norveç'te yüzde 75 vb. bir fazlalıkla karşımıza çıkıyor(bu tüm oranlara agnostikler ve deistler dahil). biri tesadüf mü dedi?
(bkz: tesadüf değil bunlar hep amerikanın işleri)
edit: bilimin öncülük ettiği yerde, sorgu vardır. sorgunun olduğu yerde ise kuşku. dinlerde bunları göremiyoruz.
fransa da ateist miktarının yüzde 65 olması imkansızdır çünkü avrupada ki en büyük müslüman topluluğunu fransa oluşturduğu için baştan kaybeden tespittir.
edit: ayrıca aklıma geldi japonlar semavi dinler dışında budizm gibi başka dinlere inanmaktadır. bu da japonların yüzde 75 inin ateist olduğunu yalanlamaktadır. japonların da bir inanışları vardır.
budizm'in bir tanrı inancı olmadığını, yalnızca hayattan yeteri kadar tatmin olmak için inanılan bir felsefe türü olduğunu, ayrıca pek çok yerde de dinsizlik sınıfında sayıldığını bilememek de üzücüdür.
Gelişmemiş ülkelerden sağlanan sermaye akımı sayesinde işçisine, köylüsüne bile belirli bir refahı sağlayabilen devletlerin halkı sakin tutabilmek için dine duyduğu gereksinimin azalmasından kaynaklanır. Ayrıca aynı zamanda o insanlarında ekonomik refahından kaynaklı cenneti bu dünyaya yaklaştırmalarıda nedendir ki tanrıya daha az ihtiyaç duymalarıdır.
yapılan araştırmaların anketlerin sonucudur. bazı yazarlar sözlük anketi sandı heralde. atezmin yaygın olmadığı ülkelerin sosyal ve ekonomik yapıları sürünmekte. bu gerçeği inkar etmek allah'ı inkar etmekten daha zor olmalı özellikle müslümanlar için, çünkü duydukları en acı gerçek.
bilimle daha çok iç içe olmaları herşeyin matematik ya da diğer fen bilimleriyle açıklanabileceğini savunmalarına yol açıyor sanırım. tabi daha çok okuyup daha çok düşünüp şüpheye düşüyorlarda denebilir.
bütün türkiyeli'lerin allah'i inkar etmeleri halinde gelismis bir ülkemi olacagiz? ya da türkiye'yi ateistler gelistirdi de inanan insanlar mi engel oldu?
gelismis deyip bu rakamlari bulup vermek kolay.. bir de o ülkelere gidip görmek gerekir sokaklarda kendi kendine konusan insanlar, gün gecmeden okunan intihar haberleri, evlerinde ölü bulunmus cesetleri kokmus yalnizlar, kizina tecavüz edip dedesimi babasimi belli olmayanlar, suratlari donuk duvar gibi ne yüzü ne gözü gulmeyen insanlar da buralarda yasamaktadir (özellikle avrupa ülkelerinde).. simdi biraz daha gelismis ülke olacagiz diye ben ölünce cesedimin yerlerde sürünüp kokmasina razi gelemem buna razi gelen varsa inanmadigini alsin o ülkeye gitsin ama ölünce benden birsey beklemesin kendime faydam yok..
inananlar tarafından kabullenmesi güç durumdur. hala yüzde 90 inanan var diyen var, hala onlar sömürdüler o yüzden ateist oldular diyen var. mantığınıza osurayım.
türkiye birden biri allah'a inanmayı bırakınca gelişmeyecek. çünkü bir insan birden bire ateist olmaz, bir akıl evresi geçirmesi düşünmesi, fikir yürütmesi gerekir.
ateizmin çok olduğu yerde özgürlük çok demektir. ve bizim ülkemiz git gide muhafazakarlaşıyor ve git gide özgürlükler kısıtlanıyor.
o gelişmiş ülkeler sömürge iken ülkelerinde biri ben ateistim dese götüne kılıç sokarlardı. onlar sömürdükleri için ateist oldu demek müthiş bir demogoji ve ultra gerizekalılıktır. osmanlı asırlarca sömürdü ve neden ateist bir toplum kopmadı osmanlıdan? yani o ülkelerde de teknolojinin, bilimin ve kültürün gelişmesiyle hayali varlıklara tapmayı bıraktılar ve insanlığa tapmaya başladılar. ne kadar çabalasanız ortaya salak saçma fikirler atsanızda bu bir gerçektir. ateizmin ağırlıklı olduğu ülkeler gelişmiş resmi dini islam olan ülkeler sürünmektedir. isterseniz resimlerle de anlatırım.
insan inançsız olduğunda çoğu şeyi sorguladığından, sorgu olduğununda da bilim ilerlediğinden, bilime öncülük eden ülkelerde genelde ateizm oranının fazla olmasının, ve müslüman veya hristiyan nüfusunun fazla olduğu yerlere göre bilimin daha ileride olmasının özetidir.