bu dünya bir imtihan, öbür dünya için çalışmalıyız, bizi yaradan tanrımızın sözde bizden istediği şeyleri yapıp öbür dünyada tam huzura kavuşacağız. felsefesiyle yaşayan insanlardan ve bu düşüncede olan yönetimlerden tam bir gelişme beklemek saçmalık olurdu zaten.
belki bir nedeni kur'an'ın yoruma açık bir kitap olmasıdır. indirildiği vakit zamanın şartlarına göre yazılmış olması ve bugüne gelindiğinde insanların bugünü düşünmediği, yorumdan kaçındığı ve belki de kolaya kaçıp her şeyi yazıldığı gibi yaşamaya çalışmaları bunun en büyük nedenidir. başka bir izahı benim aklıma gelmemekte. sonuçta matematik, fizik, tıp alanlarında zamanında ilk buluşları yapanlar müslüman değil miydi? noldu? kısacası zamana ayak uyduramadılar.
laiklik olmadığı ya da tam uygulanmadığı sürece yani din istismar edildiği sürece emperyalizm ve onların temsilcileri tarafından sömürüye tamamen açık hale getirilen ülkelerin ortak kaderidir.
gelişmişliği ne olarak gördüğümüze bağlı olarak değişiklik gösteren önermedir.
eğer gelişmişlik teknolojiyi kullanmaksa nükleer santralleri iranlılar da yapıyor.
eğer gelişmişlik lüks turistik şehirlerse dubai dünyaya meydan okuyor.
eğer gelişmişlik spor alanında ise zidanne, shaqulle o'neal, muhammed ali ve daha yüzlercesi var.
eğer gelişmişlik dil ise arapçanın dünyanın en kapsamlı mükemmel dili olduğunu ilim adamları söylüyor.
eğer gelişmişlik akılsa aynı anda hem bu dünyası için hem öteki dünyası için çalışmayı beceren en büyük topluluk müslümanlar.
angola, benin, bhutan, burkino faso, burundi, cape verde, Dijibouti, Ekvatoral Gine, Eritre, Etiyopya, Fine-Bissau, Gambiya, Gine Cumhuriyeti, Haiti, Kamboçya, Kiribati, Komorolar, Lao Demokratik Halk Cumhuriyeti, Lesoto, Liberya, Madagaskar, Malavi, Maldivler, Mali, Moritanya, Mozambik, Myanmar, Nepal, Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ruanda, Samoa, Sao Tome and Principe, Senegal, Sierra Leone, Solomon Adaları, Somali
ülkeleri müslüman değillerdir. Bu ülkelerden bazılarının nüfusu hristiyanlarla eşdeğer bazılarının ise %5 oranında daha fazladır. Bazıları ise budisttir, ülkedeki müslüman oranı %10 civarlarındadır.
Bunun adı bilmeden sallamak mıdır yoksa provakasyon mudur, insanı düşündürüyor.
Batı'nın Üretim ilişkilerini göz önüne almadan yorum yaparsak eğer, Batı Kiliseden çok çekerken islam dünyası zaten (islam dünyası derken onu yöneten türklüğü kastediyorum) çağına göre din ile dünya işlerini ayırmıştır. Lakin islam dünyasında bu tam tersi istikamette yol almaya başlamışken, Batılılar bu sefer Din ile dünya işlerini kiliseden çok çektikleri için ayrışıma gitmişlerdir. Padovalı Marsiusla başlayan bu durum BAtı'yı bilimsel teori manasında aydınlığa ulaştırmıştır.
Ha tabi bundan sonrasında Feodaliteden Mutlak monarşiye geçerek batı ülkelerinin birliğini sağlamaya başlanmasıyla devam eder. Bu arada ise islam dünyasında tam tersi olarak merkezi otorite zayıflamış ve birlik devletler parçalanmıştır.
kısaca nasıl desek, teşbihte hata olmazsa (medeniyete roma dersek) Batı, Romayı yıkıp paramparça olunca yeni roma islam dünyası olmuş, Batı günümüze ulaşırken de Yeni roma olan islam dünyası yıkılmıştır.
Ha tabi sömürü düzeni, kölelik vs vs bütün bunlardan daha fazla etkendir kanımca.
bir de Arabın berberinin, peştunun, tacikin ipiyle kuyuya inilir mi?
