az gelişmiş ülkelerin gururlarını, şevklerini kırmamak, kendi lehlerine olan işlemlerin devamlılığını ve bağlayıcılığını sağlamak için çok gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkelerin gözlerini boyaması, ağızlarına bir parmak bal çalmasıdır.
finansal borçlanma oranı %70 olan ülkelerdir. gelişmiş ülkelerde bu oran %50'dir
edit: bunun nesi eksileniyor anlamıyorum! derslerde bize öğretilen bu... inanmayıp eksileyen arkadas gidip en yakın bankadan sorsun. aylık gelirinin %70 ini aşan aniüteden kredi alabiliyor mu acaba? şirketler için de, borsada işlem gören fonların da gördüğü kredi oranı %70'tir. bu gelişmekte olan ülkelerde bir zorunluluktur.
bu klasmandan çıkabilen tek ülke güney kore olmuştur ve gelişmiş ülke olmuştur, çıkarken izlediği yol ise dünya bankası ve imf in globalleşme yanlısı politikaları değil, devletçi ve korumacı politikalardır.
Emperyalistler tarafından yaratılan sanal ülkelerdir. Hem emperyalist tekellerin güdümündeki kapitalist oligarşiler tarafından yönetileceksin hem de gelişeceksin. Salak mısın? Kelime oyununa bak sen gelişmekte olan - yani hala umut var da bizim işimiz henüz bitmedi - der gibi sinsice kapitalizmin, halkların ulusal refahını geliştirdiği sanallığıyla ürkütmeyelim kerizleri kıvamında ne idüğü belirsiz ülkeler. Geçiniz.
gelismis ulkelerin (developed countries) ekonomik refahına varmak için çabalayan ama (metaforik anlatımla) her an tırmanmakta oldukları merdivenin üsttekiler tarafından itilmesi tehditiyle karşı karşıya kalan, haddizatinda (ve özetle) az gelismis ulkelerdir.
nüfus pramitleri önceden genişken daha sonra daralmaktadır.artıştan azalışa geçiş söz konusudur.nüfus azalma göstermektedir.
gelişmemiş ülkelerde iste tam tersidir.nüfus artar ve nüfus pramidi geniştir.
danone ile beslenmesi, giysi ya da ayakkabı alınırken bir beden ya da bir numara büyük alınması gereken ülkelerdir. bu yavrucaklar ağzı süt kokan ana kuzuları olduğundan kelli mamaları blendırdan geçirilerek verilmeli, geCe yatağa işememeleri için altları bağlanmalıdır.
aslında gelişmekte olan kısmı bir süreçten ziyade niteleme sıfatıdır. sömüren, sömürülmekte olan ve sömürülmüş bitmiş ülkeler diye sınıflandırmak en iyisidir. bu sınıfta olan ülkemizin bir sonaki mertebesi sömürülmüş bitmiş sınıfında olacaktır.
gelişmemiş, 3. dünya ülkesi olarak kabul edilen, ekonomik olarak dışa bağımlı olan ülkelere, batının kendilerini bir halt zannetmeleri için, şirin görünmek için, geliştirdiği kavram...
yuzyillar boyunca gelisecek olan ulke;
(bkz: turkiye)
aslinda gercekten gelisiyor muyuz?, yoksa bizi yiyiyorlar mi? diye dusundurten bir gelisim icindeyiz.
50 yildir gelisiyoruz ama hala basamak atlayim gelismis bir ulke seviyesine gelemedik. o zaman biz gelismiyoruz galiba ya da gelisiyoruz ama karinca adimlariyla. biz milimetre milimetre ilerlerken diger ulkeler metre metre ilerliyor kanimca.
yalandır. sen gelişiyorsun diye kandırılan ülkedir olsa olsa bu. 50 senedir gelişiyoruz da ne oldu? dış politikada herhangi bir icraatımız var mı? yoksa ab'ye gireceğiz derken politikada oyalandık mı?*