bugün

developing countries teriminin çevirisidir.

gelismis ulkelerin (developed countries) ekonomik refahına varmak için çabalayan ama (metaforik anlatımla) her an tırmanmakta oldukları merdivenin üsttekiler tarafından itilmesi tehditiyle karşı karşıya kalan, haddizatinda (ve özetle) az gelismis ulkelerdir.
Emperyalistler tarafından yaratılan sanal ülkelerdir. Hem emperyalist tekellerin güdümündeki kapitalist oligarşiler tarafından yönetileceksin hem de gelişeceksin. Salak mısın? Kelime oyununa bak sen gelişmekte olan - yani hala umut var da bizim işimiz henüz bitmedi - der gibi sinsice kapitalizmin, halkların ulusal refahını geliştirdiği sanallığıyla ürkütmeyelim kerizleri kıvamında ne idüğü belirsiz ülkeler. Geçiniz.
coğrafya derslerinin nüfus ve yerleşme konusunda, örnek olarak daima türkiye verilir.
bu klasmandan çıkabilen tek ülke güney kore olmuştur ve gelişmiş ülke olmuştur, çıkarken izlediği yol ise dünya bankası ve imf in globalleşme yanlısı politikaları değil, devletçi ve korumacı politikalardır.
küresel çete'nin hedefindeki ülkelerdir.
(bkz: uludag sozluk).
finansal borçlanma oranı %70 olan ülkelerdir. gelişmiş ülkelerde bu oran %50'dir

edit: bunun nesi eksileniyor anlamıyorum! derslerde bize öğretilen bu... inanmayıp eksileyen arkadas gidip en yakın bankadan sorsun. aylık gelirinin %70 ini aşan aniüteden kredi alabiliyor mu acaba? şirketler için de, borsada işlem gören fonların da gördüğü kredi oranı %70'tir. bu gelişmekte olan ülkelerde bir zorunluluktur.
az gelişmiş ülkelerin gururlarını, şevklerini kırmamak, kendi lehlerine olan işlemlerin devamlılığını ve bağlayıcılığını sağlamak için çok gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkelerin gözlerini boyaması, ağızlarına bir parmak bal çalmasıdır.
gelişmiş ülkeler tarafından sömürülen, icazet almadan kendi başlarına kararlar alıp uygulayaman, halkı asimilasyona uğrayan ülkelerin geneline verilen ad.
garibim, hiçbir zaman gelişemeyecek ülkelerdir. ne serbest ekonomi kurtarır bunları ne de merkantilizm, ammavelakin bu ülkelerde hep bir serbest ekonomi bir de merkantilist korumacı ekonomi destekçisi parti vardır. kapışır ha dururlar. kapışır da ha ne olur? kapışmayın, boşverin, çay için, bisküvi yiyin.

ya da akıllı davranırlar. gelişmekte olan sıfatını siktirederler. ya güney kore, venezuela, bolivya gibi ithal ikamesini adam gibi uygularlar. ya küresel abidik gubidik rejim klişelerinden vazgeçip, kendilerinin başlı başına bir dünya, bir memleket olduğunu hatırlayıp kendi değerlerine göre herkese uygun bir demokrasi yaratmaya çalışırlar. başka? başka yok.

-di mi benjamin?
-ben gelişmekte olan bir ülkenin vatandaşıyım abi.
-sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun benjamin.
"garson boy" dedikleri gibi bir şey. "garson boy" olursan giyecek giysi bulamazsın, "gelişmekte olan ülke" olursan para, petrol, demokrasi bulamazsın.
şimdi sevgili evlatlarım, eskiden azgelişmiş ülke tabiri var idi iktisat ilminde. sonra bu tabir bu tipteki ülkeleri rencide ediyor diye gelişmekte olan ülkeler tabiri icad edildi. hatta gelişmekte olan ülkeler teşkilatı (oecd) adı altında bir teşkilat bile organize edildi. bilir misiniz bilmem? bilmezseniz öğrenin, bilenler de bilmeyenlere anlatsın rica ederim.

mesele buradadır, bakınız, bu gelişmekte olan ülkeler [biz bunlara iktisat ilminin ilkelerine uymayarak "gümbürtüye gittim, fırsatını bulursam geleceem ülkeler" diyoruz] içinde ironi ve humor geleneği yaygındır. bakınız, can yücel üstadımız, "küfür genç kalmanın bir yoludur" derdi. kendisi aynı zamanda "humor"un (mizah, eğlenti) insan yaşamı için gerekliliği üzerine göz alıcı tezler de sunmuştur. tabi ki kız arkadaşımı bi tarafını göstererek korkutması hoş olmadı ama ben yine de kendisini panele konuşmacı olarak çıkardım. votka bile verdim iyisinden. zaten karısı güler hanım, üç gün kaybolduktan sonra epeyce işkillenip beni aramıştı. beraber araştırıp kumkapı meyhanelerinde sızmış halde bulduk kendisini. bütün ısrarlarımıza rağmen bizimle gelmek istemedi. nitekim güler hanım, "hadi can, evde devam edersin artık" deyince ancak kafasına yattı da kalkıp taksiye bindi bizimle...

diyeceğim o ki; azgelişmiş ülkenin dayanma yoludur humor, az gelişmiş insanın. eğlenti olmazsa yaşam katlanılmaz olur onlar için. bakın, bizim köyde birisine akşam misafir gelmiş, yemeğe oturmuşlar. o sırada ev sahibi olan bey, sofradan kalkıp dışarı çıkmış. çıkarken de kapıyı kilitlemiş. sonra da köyü velveleye vermiş "bilmem kim benim evde, karımı şeediyor" diye. ne için? eğlenti için!

aynı insan, eğlendiği konu gerçek olsa adamı öldürür. ama yaşama dayanmak zorundayız, eğlenmek biçiminde...
gelişmemiş ülkelerin gönlü olsun diye uydurulan yalan. karnı aç çocuğun eline şeker vermek gibi bir şey.
gelişmiş bir ülke tarafından sömürülen , ezilen , yağmalanan , satın alınan ülkedir. emperyalist ülkenin kuklasıdır. kendine ait ekonomik,sosyal ve kültürel gelişim fikirleri yoktur . dışardan aldığıyla idare eder , fakat üzerinde emanet gibi durur.
fil dişi sahilleri (bkz: 2006 dünya kupası)
diğer ülkeler bok yemekte,sadece bu ülkeler gelişmekte sanki.
Abd de gelişmekte olan ülkedir,türkiye de.
Bu bakımdan gereksiz bir sıfattır.
(bkz: hangi yöne doğru gelişmekte olan ülke)
sittiğimin diplomatlarının bulduğu rencide edici kavramlardan birisi...gelişmekte kavramı seçilirken içerdeki hainlerin gelişmeleri göz önünde tutuluyor galiba ki tüm gelişmekte olan ülkeler kategorilerinde gelişmiş insan sıfatını taşıyan eblehler genelde gelişenlerin taraftarı ve kendi kültürlerini ezik gören zavallılar.
asla gelişmeyecek olan ülkedir.
az gelişmiş ülkeden hallice gelişmiş ülkenin yanına yaklaşamayacak ülkedir. geç kapitalistleşme en büyük nedenidir. tabii ki kapitalizme geçiş süreci de bunu etkilemiştir. ingiltere gibi sınıf çatışmaları sonucu değil, sadece ımf'den borç para almak için geçmiş olmaları bunun nedenlerinden biridir. sermaye birikim sürecinde oluşan aksaklıklar ve en önemlisi milletin emeğinin sömrülmemesi gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülke olamamasının nedenidir.
(bkz: üçüncü dünya ülkesi)
az gelişmiş olduğunu kabul edemeyecek kadar gururlu, çok gelişmiş olduğunu kabul edemeyecek kadar az gelişmişliğin cefalarını çeken, muhtemelen sittinsene gelişmekte kalacak ülke.
üzgünüm ama Türkiye* değil..
en başı çeken ülkelerden biri de türkiye'dir. sanayi için yeterli sermaye birikimi sağlanmış, özel sektörün yatırım gücü eline verilmiş. sadece kapitalizmin eşitsiz işleyişi sebebi ile hiçbirzaman gelişmiş olamayacağımızın göstergesidir.
gelişmiş ülkeler tarafından 5 üzerinden 4 notunu ancak alabilen ülkelerdir.