Maliye Bakanı Şimşek: "Evlerde dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi hizmetleri verenlerin ücretleri, gelir vergisinden istisnadır" dedi. 08 Nisan 2015 Çarşamba 10:13 Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi hizmetleri verenlerin ücretlerinin, gelir vergisinden istisna olduğunu, aynı şekilde temizlikçilere ödenen ücretlerin de yine bu istisna kapsamında bulunduğunu bildirdi. Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Şimşek, bir süre önce ev hizmetlerinde çalışanlara sigorta zorunluluğu getirildiğini anımsattı. Bu uygulamanın, söz konusu hizmetleri verenlerin haklarını korumak için getirildiğini belirten Şimşek, böylece uzun yıllardır devam eden bir mağduriyetin önüne geçildiğini ifade etti. Söz konusu uygulamanın vergiye yönelik kısmı hakkında ise özellikle Gelir idaresi Başkanlığına bir çok soru geldiğine işaret eden Şimşek, şu bilgileri verdi: "Mürebbiyelik hariç olmak üzere, evlerde süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi hizmetleri verenlerin ücretleri, gelir vergisinden istisnadır. Aynı şekilde, temizlikçilere ödenen ücretler de yine bu istisna kapsamında. Ancak, bu istisnanın uygulanabilmesi için, hizmetin özel fertler tarafından, ev, bahçe, apartman gibi ticaret mahalli olmayan yerlerde verilmesi gerekiyor. Yani bu şartlar varsa, ev hizmetlerinde çalışanlara yapılan ücret ödemeleri, gelir vergisinden istisna olacak."
ortalama bir maaşla çalışan birinin (1500-2000 TL), genellikle eylül ayından sonra, maaşından kesilen %20 - %27 arası vergidir.
2000 tl brüt maaş üzerinden yaklaşık olarak 400 tl brüt gelir vergisi kesintisi olur ki, bu gerçekten can yakar.
basit bir hesapla, aslında çalışanın harcamalarından dolayı ödediği vergi (2000 TL maaş alan biri için) yaklaşık 200 TL civarıdır. alınan asgari geçim indirimi ise 90-150 tl arasındadır. yani en az 50 tl burdan zarar var, bir de üstüne en az 300 tl gelir vergisi eklersek neredeyse maaşın 4 de 1 ini devlete veriyoruz. yazık lan bize.
ilk devletlerden bu yana, yönetenlerin yönetilenlerden topladığı değerin çağımızdaki adıdır. Yasal gasptır. Ödediğimiz vergiler ücretli yol, ücretli su, ücretli elektrik olarak döner.
bordro üzerinde görülen yıllık belli bir toplam tutarı aştığında yüzde bazında artan vergidir.
geçen ay yüz küsürlü bir tutar alınırken bu ay 200 küsür alınmıştır.
ula neyin kafasındasınız anlamıyorum ha!
kısacası haram zıkkım olsun tutarı.
devletin yıllık toplam maaşınız üzerinden arttırdığı vergidir. misal 2500 lira brüt maaşınız var. devlet baba ne yapıyor, diyor ki "oğlum bak senin toplamda aldığın para 8800 tl yi geçti o yüzden vergini arttırıyorum".
yani devlete göre biz, aldığı bütün parayı biriktiren, yastık altı eden, yemeyen içmeyen gezmeyen fotosentez yapan canlılarız. ortada olmayan bir para üzerinden mevcut maaşımdan daha çok kesinti yapan bir düzen.
la biz insanlık olarak hakkaten malız amk. maaş vermeseler bize yeridir bu salaklıkla. çıkıp şu duruma bile itiraz etmiyoruz...
ülkemizdeki tuttuğunu öp mantığında olan vergi kanunları gereği, bordrolu çalışanın (memur + işçi) daha maaş cebine girmeden tıkır tıkır her ay verdiği, bordrolu çalışan dışındaki zümrenin de mümkün değil tam olarak vermediği vergidir. imf ve avrupa birliği komisyonları her fırsatta çok acil bir vergi reformunun gerektiğini söylemekte, bizimkiler anca kafa tutmaktadır. enayiyiz nasıl olsa, 3 te 1 ini veriyoruz her ay, sesimiz çıkmıyor. vur kırbacı...
iş hayatına yeni atıldığım şu günlerde tanıştığım, kazanç cebe girmeden üçte birinin alınması sistemi. kırk yıllık kuyumcu yolunu bulur vermez, dün işe girmiş garibanın cebine girmeden uçar parası.