bir de bunların akşam beş-sekiz arası gelen türleri vardır. akşam beş ve sekiz arası da klasik türk için akşam yemeği saatidir. sonrasında saçma sapan bir hal alır,
- ay yemek mi yiyodunuz
+ yok yok bitti ( ne bitmesi amk daha ocakta yemek ısınıyo)
- sizi yiyin ya valla bak biz yabancı mıyız
+ asdfgh
sonrasında misafir içeride tek başına oturur. mal mal televizyon açarlar. siz de mutfakta sığıntı gibi yemek yersiniz.
çaylar, kahveler, pastalar, börekler, çörekler, meyveler derken ikram edecek bi bok kalmaz. yavaştan kalksak mıya gelir muhabbet.
kapıda,
+ senin çocuklar ne zaman gidiyo
- valla daha biletler alınmadı belli değil
+ öyle öyle. bizim kiracının da çocuğu yeni kazanmış. heralde haftaya gidecekler
- maşaallah, hayırlı olsun bakalım.
+ ne okuyudo senin
- ... ( 5 saat oturdun, yeni mi geldi aklına be kadın )
apartman çıkışında son bir gayretle,
+ siz de gelin arada, çocuklar da gelsin ( oldu valla, sanki 10 yaşındayız )
- tabi tabi, siz bi gidin de geliriz
+ efendim canım ?
- iyi geceler, hatta iyi sabahlar...
Bir süre sonra " ulan ben mi misafirdim acaba ?" şeklinde paranoyak düşüncelere kapılırsın. bizim evde çok oluyo böyle durumlar. bir keresinde eve yazın gelen misafire siz evde kalın biz memlekete gidiyoruz dedik evi onlara emanet edip memlekete gitmiştik . biz mi misafiriz yoksa onlar mı sorunsalı kafayı yedirtmişti.