2 günlük arama deneyimim de şöyle söyliyim; kesinlikle istediğiniz gibisini bulamıyorsunuz. o kadar çok çeşit ve model var ki en son sıkılıp "eeeh yetti ama katalogda gözlerim kapalı parmağımı gezdiricem hangisinde durursa onu alıcam" bile diyebilrisiniz. seçmesi sıkıntılı bir kıyafet türüdür.
Kiralanması ile satın alınması arasında 100-200 lira gibi bir fiyat farkı olan gelin giysisi. Buna rağmen gelinliğini kiralayanlara akıl erdiremiyorum. Satın al, dursun bir kenarda, hatıra olsun. En kötü ihtimalle ihtiyacı olan birine verirsin. Yazık o kadar paraya.
diktirme olacaksa, ortaçağ işkencelerinin provalarının yanında uyarı niteliğinde kaldığı giysi türüdür. bayım bayım bayılarak, terzinizin sizi çıkarttığı kütüğün üzerinde, aynadaki aksinize bakıp bakıp yabancılaşırsınız öte yandan. heves ediyorsanız güzel geçebilir provalar orasını bilemem ama ben varlığımı sorgulayarak nihilizm aşamasına davullu zurnalı geçiş yaptım. tecrübeli birine diktiriyorsanız genelde 4. prova itibariyle, yani yaklaşık 1 ay içinde gelinliğiniz hazır olur. ha bir de, diktirme ya da hazır farketmez, yaz aylarında hem gelinlik hem de fotoğraf hizmeti ücretleri bariz şekilde artıyor, yani sonbahar kış aylarında nikah tarihiniz belli olduysa hemen gelinlik siparişi vererek ya da diktirmeye başlayarak rahat 250-300 tl tasarruf edebilirsiniz.
her kadının giymek istediği kıyafet çeşidi.
çirkin gelin olanların bahtı ve evliliği güzel olacak derler, güzel geline ise tam tersini. kırık beyaz gelinlikler her zaman daha güzel durur. ve itiraf ediyorum, evlenmeyi düşünmediğim halde "kilo aldım, rejim yapmalıyım gelinliğin içinde kötü dururum" diyerek rejim yapıyorum.
Bir kadina yakisan en güzel kiyafettir. Ama gelinlik denilince, insan da bir tedirginlik olusturuyor, ya da tek ben de olusan bir his bilmiyorum. sanki giyildigin de zamanla hayal kirikliklari ve üzüntülere yol açacak gibi.. Yine de hayatta anlik mutluluk veren seyler'in en basinda gelir bu özel kiyafeti giymek.
masumiyeti simgelemesi gereken ama şu sıralar onun haricinde herşeyi simgeleyen düğün giysisi. kabarık etekler, renkli makyaj, kat kat tüllerle kızlarımızın pastaya benzeten şeyler var şu sıralar düğünlerde.
neden beyazdır ki.. saflık, temizlik göstergesiymiş. e kim temiz kim değil bunu kıyafetten mi anlıyoruz.
kırmızı kuşağın madem anlamı var, niye 5. evlilikte bile bağlanıyor o kuşak.
gösterişlidir gelinlik bu da büyük oranda cüssesinden kaynaklanır. kendisinden yarım saat sonra gelen kıyafeti giyince neden insan mutlu olur ki.
tamam kabul ben bu işten anlamıyorum.
bir kadnın (eğer bülent ersoy değilse) giyip giyebileceği en abartılı kıyafettir. öyle ki tek cozutma hakkıdır neredeyse. bu yüzden oldukça kıymetlidir.
iyi bir gelinlik diktirmek ister müstakbel eşin, gidersin beğenir, provalara gider, 4.000 tl para sayarsın, ama gelinliği göremezsin. sevdiğin kişiye nasıl durduğunu bilemezsin. "bi bakayım ya" desen, "uğursuzluk" diye sinirlerini hoplatırlar. sevdiğin kişinin üstünde gelinliği, en telaşlı, en heyecanlı, herkesin bakışları üstündeyken, kısa bir süre görmek nasip olur, o da düğün sırasında. orada da zaten bakamazsın.
"canım bi dön bakayım nasıl durmuş" mu diyeceksin, salonun ortasında?
"kendimi melekler gibi hissediyorum" , "hep bu anın hayalini kurdum" gibi cümleler kurar ama sen sevdiceğini, o güzel elbise içinde göremezsin. neden? çünkü "adet" öyledir. böyle adetin amına koyim.
4.000 tl para verip, gelinlik alacam, ama göremeyecem. sanki içinden başka biri çıkacak. nişanlım var o gelinliğin içinde, benim için süpriz yok yani diye yırtınsan da, olmaz. göremezsin. gizli fbi belgesi sanki. wikileaks.
sikerim böyle adeti. elim ayağım titredi sinirden. *