Gelin: aşkım hep beklediğimiz günü yaşıyoruz düşünsene. Çok mutluyum.
Damat: evet aşkım ben de. Hep böyle mutlu olalım.
Hayatlar
Gelin: ya canım ayağıma basmasana. Romantik ve uyumlu görünmemiz lazım.
Damat: ya kızım bi sus dans edemiyorum zaten herkes bize bakıyor. Bitse de gitsek bi an evvel.
- Altınlar benimmmmm.
+ Hayır beniimmmm ne senini hepsini benim akrabalarım taktı.
- Hadi be seninkiler çeyrek taktı. Benimkiler cumhuriyet takıp durdu. Yedirmem onları.
+ Ben de sana akşam kendimi yedirmem oh olsun.
- Sus duyacaklar ayağıma basma hem.
+ Züccaciye dükkanına girmiş fil gibisin dans mı ediyorsun ortalığı mı yıkıyorsun anlamadım.
- Sinir etme de gülümse...
du bakayım ne konuştuk hatırlıyım, valla bi halt konuşmadık veya önemli bişey değilmiş demek ki, zaten o hengamede tüm gözler üstünde iken sadece rol yapıyorsun. şu eziyet bitse de gitsek modundasın.
Bütçe görüşmesi yaparlar sanırım arada bir kendilerini izleyen konukları hatırlamış olduklarında endişeli bir tebessümle etrafa konsantre olup gülücük saçmaya çalışırlar.bütün gelin ve damatlarda ilk dansta bu tip bir gariplik vardır.
konuşmanın amacı heyecanı yatıştırmak olduğu için aklınıza gelen en basit şeyler konuşulur. yok ayağıma bastın, yok yanlış adım attım, yok bu şarkı da güzel falan.
not gerçek bir olaydan alıntıdır.
-annen neden öyle baktı ?
-kardeşin neden gelin odasına gelmedi ?
-ayaklarım şimdiden acıyor.
-of ya salak kuaför saçımı istediğim gibi yapamadı.
-neden konuşmuyorsun?
-ay şu kuzenin neden bu elbiseyi giymiş ki? gelin olan benim, resmen beni kıskanmış.
-yaa kesh neden konuşmuyorsun?
+ .......
-offf iyi be iyi.....
Ben bir ara dayımın düğününde duymuştum. Diyorlar ki misafirlerde amma kalabalık nerede yatacak bu kadar millet. Yenge de valla hiç bilmiyorum. uff şu müzisyenlerde hep hareketli çalıyor. Diyorlardı.
Bizim bi arkadaş evleniyor o zamanlar, eleman asiri utangaç. Biz de daha yirmili yaslardayiz tam deli fişek zamanlarimiz. Kalktik düğününe gittik, bunlar geldi ilk dansı yapıyorlar bizim ki dal gibi titriyor kız birşeyler söylüyor tik bile yok. Bir sure sonra biz dışarı çıktık, doğan'in bagajina bira votka raki istiflemisiz demleniyoruz. içimizden biri votkayla fantayi karistiralim içsin bu salak yoksa rezil olacak dedi. içeriye pet bardaklarla votka Fanta yagdiriyoruz ama sürekli. Ehh kafalar güzelleşti azcikta biz oynayalim dedik. Amanın içeri bi geçtik bizim damat masaların üstünde oynuyor kafa bi milyon olmus. indirdik bi şekilde geline bagiriyor "demin dansta kulagima adetim var diye söylüyordu ya elimden kurtulamazsin" meğer oymuş konuştukları.
Merak konusudur.
Hayır yani, o iki arada, bir derede, düğün henüz başlamışken, tüm gözler üzerinizdeyken, ve en önemlisi o gürültülü müzikte ne konuşulur alla'sen?!
-Duvağım düzgün mü Faruk?
-Hııı?
-Duvağım diyorum düzgün mü?
- Ben de mutluyum aşkım!
- Ne diyosun yaa! Öfff Faruk!
- rıfat bak adam gibi vuramayacaksan söyle ben eski sevgilimi çağırayım.
- yahu, nergiz'cim yapcaz artık birşeyler. Niye şimdiden stres yaratıyorsun ki?
- anlaşıldı, iki dakikada bitecek yani işimiz.
- bol bol fındık yedim demin.
- e hadi üç dakika olsun, boyun devrilsin rıfat.