geleneklere karşı değilim ama anlamı bekaret gibi bir durumsa bu düpedüz salaklıktır.
kadınların okuması bu yüzden daha önemlidir. kadın çocuk yetiştirir. okumuş bir anne kız çocuğunu böyle salak konulardan uzak tutarken, erkek çocuğuna tecavüz etmemeyi, kadınlara şiddet kullanmamayı, doğru eş seçmeyi para ile bağdaştırmaması gerektiğini öğretir. en önemlisi de, kendi ayaklarının üzerinde durmayı ona aşılar.
O kadar altını, parayı veren damat
Hediye paketi aldığını hayal ediyor
Oysa bilmiyor ki ambalaj daha önceden açılmış.
Ben olsam o kadar para versem düğüne, takıya
Boynuna zincir takarım.
tamamen kadını aşağılayan bir kuşatır. bakire, bozulmamış kız veriyoruzu milletin gözüne sokmaktır. kadın olsam zaten öyle bir şeyi takmam, takacak olsam da damat olacak adamın da takmasını isterim, yok öyle dünyayı sikeyim ama karım bakire olsun.
Adet madet sikerim oglum ben böyle i$i ne kayinçoya sandik parasi veririm ne kapi açilmiyor diyen gelinin arkadaslarina para veririm ne kirmizi kusak baglatirim.
Dügün bile yapmayacagim amk.
bol simli topuz ve arabaya binerken 3 kişinin sığdırmaya çalıştığı kabarık gelinlikle çıkanlara takın ama hiç güzel görünmüyo bence.
bekareti simgelemesini hakaret olarak görüyorsanız veya batıl inançlarınız yoksa takmaya da gerek yok.
türk kültür tarihi dersi almamış insanların bekaret kemeri gibi gördüğü kuşaktır. türklerde mavi, yeşil, sarı, beyaz ve al renkler birer simgedir. kırmızı, al renk ise değişimi ve dönüşümü simgeler. bazen iyiliği bazen kötülüğü temsil eder. 'albastı' burdan gelir mesela. çünkü hastalık gelmiştir. kötü ruh olarak görülür.
güneşi de temsil eder, çünkü güneş yeryüzünü ısıtır. doğayı canlandırır. malum türkler göçebe bir kavimdi ve doğayla içiçeydi. güneş önemliydi.
ha şimdi modernleştik o ayrı.
olayın bence tarafına gelirsem;
geline takılması da şu sebepten, gelin hanım yeni bir yuva kuruyor, baba evinden ayrılıyor. kırmızı kuşak ona şans ve iyi bir hayat getirmesi için takılıyor. aslında böyle bir bakış açısıyla gayet güzel birşey evet. ama olayı bekarete getirince boktanlaşıyor. yalnızca bekaret alameti olarak görülmesi hayli saçma. ama toplumlar bizim isteğimiz çerçevesinde şekil almıyor. kültürlenmiyor. buna ancak saygı duyabiliriz.
bilmiyorum ben kırmızı kuşak kuşanır mıyım?
galiba evet. en azından kardeşim belime kuşağımı taksın evden yol etsin isterim. zira öyle bir aileyiz. oynarken çıkartırım nasılsa.
prenses olmak gerçekten zor.
