Akdeniz'in kılavuz fenerlerinden biri olan Gelidonya deniz feneri Antalya'nın Kumluca ilçesi Taşlık Burnunda yer alıyor. Türkiye kıyılarının en yüksek feneri olup 227 m yükseklikte ki fener denizden 3 km içerde yer alıyor. Sivri kayalıklar üzerinde inşa edilen ulaşımı oldukça zor olan Gelidonya Fenerine elektrik ulaştırılamadığı için günümüzde bile hala elle kurularak çalıştırıldığı belirtiliyor. *
önündeki tabelada yazdığına göre, bu fenerde yıllarca demir ailesi yaşamış, çalıştırmış feneri. ikna olmadık duvarlarından atlayıp içine girdik fenerin. üç odalı küçük bir ev. her odasından ayrı ayrı tarih fışkırıyor. girişte soldaki odada demir ailesine ait fotoğraf albümü bile duruyor hala. adını unuttuğum bir demir ailesi üyesine askerdeyken gelen mektuplar var sağdaki odada. sonra fenerin içine girip balkonuna çıktık, pek güven vermese de o manzarayı görmeye değer.
bir saatliğine uğrayıp geçmek için gelmiştik buraya fakat bütün bunları gördükten sonra batı tarafındaki düzlüğe çadırımızı kurup iki gece kaldık. güneşin batmasına yakın gelen giden kesilince insana o eşsiz huzuru veren bir sessizlik çöküyor. sabaha karşı 3-4 gibi dağdan aşağı inen yaban domuzları kesiyor bu sessizliği:) etrafta büyük yılanlar da gördük ama korkmayın sizi görür gözmez kaçıyorlar.
not: oraya kadar gitmişken korsan koyunda yüzmeden dönmeyin sakın.
batı akdeniz'de yer alan bir fener. likya yolu buradan geçer. üç kuşak fenerin bekçiliğini yapanlar artık yeni sistemlerin devreye girmesiyle bakım ve aydınlatma için daha az uğrar olmuşlar fenere. antalya kumluca yolundan veya kumluca yönünden geliniyorsa mavikent üzerinden fenere ulaşmak mümkündür.
bulunduğu yöreden hazin bir hikaye ise şöyledir:
--spoiler--
milattan önce birinci yy'da'zeniketez' adlı korsan , akdeniz'deki tüm denizcilerin korkulu rüyasıydı.antalya açıklarını mesken tutan zeniketez'den 'olur' almadan yelken açmak neredeyse imkansızdı.zeniketez öylesine bıktırmıştı ki, sonunda romalı komutan selvilus vatia bu zulme son vermek için dev bir donanma ile zeniketez üzerine sefere çıktı.iki donanma bugünkü kumluca ile adarasan arasındaki bölgede karşılaştı. komutan vatia'nın denizcileri, zeniketez'i büyük bir mağlubiyete uğrattı. bütün gemileri batan zalim korsan, bugün karaöz'ün bulunduğu musa dağı tepesindeki evine döndü. tüm ailesini yakarak yok ettikten sonra kendisi de intihar etti.
--spoiler--
gecen yaz gene otostopla yaptıgımız güney turunda bu sefer gidip nirvanaya ulastıgımız muhtesem manzaralı deniz feneri.
tavsiyem bizim gibi ağustos sıcağında öğlen vakti oraya gidilmek için tıreking yapılmaması.
hele hele olimposta kalıosanız sakın kumlucaya otostopla gitmeyin,tamam gittiniz "gelidonya feneri" tabelasını görüp yürümeye calısmayın,cünkü en az bi 25 km falan var sanırım.yoksa bizim gibi tü gününüz kafanızda yolda buldugunuz camiden ıslattıgınız tişörtlerle en bı ekşın tıreking yapmayla geçer,cok yorgun varırsınız fenere.
olimposta kalıyosanız adrasana otostop cekin,ordan karaöz'e yürüyün yada gene otostop cekin.karaözden kalan 4-5 kmlik ormanlık kısmı yürüyerek gecirin.eminim daha güzel olucagına.dönüşte bizi ormandan alan orman işçi kamyoneti bu yolen geldi ordan biliyorum daha kolay oldugunu *.
fenere gelince fotograflarda gördügümden onlarca kat daha güzel bi manzarası var.eger az bucuk doğa aşıgısanız biraz da yürümekten cekinmiyosanız kesinlikle gidilmeli görülmeli.fenerin yanındaki agaclar arasına kurulmus tahtadan yapılmıs üstü acık agac eve diger yolcular gibi adınız kazınmalı.
"mutt&dammit agustos 2011"
gece kalacakların akreplere çok dikkat etmesi gereken muhteşem manzaralı ama çöplük niyetine kullanılan güzelim yer. çadırınızın fermuarını sıkıca kapatın mümkünse dışarıda ufaktan bi ateş yakın 10 akreplik ekibin resmi geçit yaptığını görebilirsiniz.
bir gece akreplerle, kertenkelelerle beraber kamp yaptığım yer. manzara harikadır hatta gece fenerin yanıp sönmesi ve yıldızların eşliğinde harika bir duyguya gark eder insanı. tavsiye edilirki tarafımca günübirlik gidilmeli ve akşam korsan koyunda kamp yapılmalı.
gecesinin başka bir huzurlu olduğu yer. yıldızlar tek tek seçilir. kayalıklarda oturmuş hayallere dalarken bulursunuz kendinizi. işte o anda huzur denen şeyin başka kavramlara benzemediğini anlarsınız. tabi götünüze envai çeşit haşere girmediği müddetçe. bunun dışında çadırınız varsa -kendinizi güzelce muhafaza edecek şekilde- en az bir gece kalmanızı tavsiye ederim.
fener kenarında kamp yapılacaksa, şanslıysanız fenerin yanında tahtalardan yapılma bir yükselti vardır. cadır oraya kurulmalıdır. hayatımda ilk defa akreple orada karşılaştım. cadıra düşenler, üsteki ağaçtaki zeytinlerdir, korkmayın.
