Uzmanlar, her yıl farkında olmadan ortalama 140 bin böcek parçası yediğimizi tahmin ediyor. Zira un kurdu, kurtçuk ve hatta hamamböceği parçaları çikolata, kahve ve buğday unu gibi sık tüketilen gıdalara karışmış durumda.
Gıda üretim süreçlerinde böcekleri ayırmak çok zor olduğu için ABD Gıda ve ilaç Dairesi (FDA) gibi düzenleyici kurumlar da yiyeceklerin içinde belirli miktarda böceğin yer almasına izin veriyor.
Göz görmeyince gönül katlanır. Muhtemelen bu yüzden bilmeden yediğimiz böcekler üzerinden hararetli tartışmalara girişmiyoruz.
Konu bilerek ve isteyerek tüketmeye ve hatta çeşitli tariflerle "leziz böcek yemekleri" hazırlamaya gelince durum bu kadar basit değil. Özellikle son yıllarda Batı'da hız kazanan yeşil dönüşümle böcek yetiştiriciliği sığır çiftliklerinin yerini alması için teşvik ediliyor ve bu da birçok tartışmaya neden oluyor.
Buradan hareketle başta Birleşmiş Milletler'in (BM) uzun süredir teşvik ettiği böcek tüketimini etik, ekonomik ve çevresel boyutlarıyla ele aldık. Gazeteci ve Yazar Bülent Şahin Erdeğer, Gıda Mühendisi Bülent Şık ve Felsefe Doçenti Sibel Kibar'ın görüşleri ışığında böcek yetiştiriciliğinin gıda güvenliği ve iklim krizi gibi sorunlara çözüm olup olmayacağını tartıştık.