Seni hayal bile edemiyorum. Ellerini hayal edemiyorum. Gözlerini hayal edemiyorum. Senin güzel ellerinle böldüğün ekmeğin tadını sana bu yazımla ilk defa anlatmış oluyorum. Seni karşılıksız her anında kötü gününde iyi gününde seveceğim. Bu yazıyı belki okuturum sana.Ve okuttuktan sonra gözlerinin içine bakıp birbirimizi nasıl sevdiğimizi görmek istiyorum. Bir tanem.
eger ki sensen ki sen ol sen her zaman bir parçam oldun.sana bakarken gözlerim hep boyle parıldasın şuanda olduğu gibi hep yanımda ol seni cok sevıyorum bunları yazıyorum ve sen habersizsin ama karsımdasın.varlığınla yaşamımıma anlam kattın seni cok seviyorum bir ömür boyu beraber olmak ve bu mutluluğumuzu tekrardan uludağ alemiyle paylaşmak dileğiyle.
Eğer bugün yanımda olan kişi sen olursan bütün hayallerimizi gerçekleştirmiş, mükemmel bir hayata adım atıyoruz demektir. Geriye dönüp geçen senelere baktığımızda o kıskançlıklarımıza gülebilmeyi umuyorum. Sıradaki planlarımıza devam etmeliyiz bir kaç çocuk falan..
Eğer bugün yanımda olan kişi sen değilsen, büyük ihtimal yalan bi aşkın içindesin ve seni çok güzel kandırmışım demektir.
ben sen geldiğinde, ay beni ne doktorlar mühendisler istedi imajını çizmekten gerı kalmıyacagım bılıyorum , evet yalan değil öyle bir dönemim oldu ama sonrasında gel diye geberdim , şimdi yanımdasın iyiyim , ama sakın kızdırma beni ve unutma neymiş beni ne doktorlar ne mühendisler istedi ben sana geldim.
çok düz adamım ben elimden gelse başlığı kırmızı kalemle yazacağım. sana bunu yazdığımı dahi unutacağım ama merak etme bir yerlerden çıkar. belki bunu okuduğunda güleceksin ama inan bana ben en içten duygularla yazıyorum. belki tanıdığım birisin belki daha tanışmadık ama şunu bil ki seni seviyorum. ha bunu seninle tanışınca sık sık söyleyemeyebilirim. o yüzden sen buradan okur anlarsın. unutma bu sevgim hiçbir zaman değişmeyecek. karşılaşıncaya dek kendine iyi bak.
i hope you're english. i love english guys! i love you a lot honey, i mean, if i have married you, then i must have loved you. i don't know, i don't even know you yet. i want to warn you first: don't cheat on me (if you do it when i'm pregnant, i'll hate you twice), make me sure about your love, and if you don't love me, fuck off. kisses!
eğer türkse bayılarak evlenmemişimdir zaten, ingiliz bulamadığım içindir. o da bana bayılmıyodur, türk kızıyım ya.* mektup falan yok ona, çevirsin ingilize yazdığımı işte.
muhtemelen seni bulmadan geberip gideceğim ama bu dünya sahnesinde hiç tanımadığım adını bile bilmediğim bir kadına oturmuş bu saçma mektubu yazdığıma göre ben gebermeyi hak etmişimdir. ha olur da ölmeden seni bulursam şimdiden söyleyeyim seni bulmak için içki masalarında çok felsefe yaptım saçıma bir ton jöle sürdüm ve güzel fıyakalı görünmek uğruna mağazalarda bir sermaye bıraktım geriye, eğer geleceksen buna değip değmediğini sorgulaman gerek...
kuru ile pilav ne kadar demode görünse de benim gözümde hintli için inek gibi bir şeydir. şimdi mutfağa gidip kendini bu ikili üzerinde geliştiriyorsun.
anneme aldırma kızım sen. o biraz atarlıdır, tutarlıdır, kaprislidir dirdir de dirdir. bildiğin kaynana işte neyin olayını yaşıyorsun. tamam ben tek erkek çocuğu değilim de kadının verdiği iki erkeğe sahip çıkan geline de aynı şeyi yaşatıyor. aldırma sen aldırma. biz seviyoruz ya birbirimizi gerisi çok da ti zaten. o değil de negzel gözler öyle, seni bir daha bir daha mı sevsem.. napsam bilemedim şimdi..