bugün, saat 12:45'de dersin vardı geç kaldın. hani lisede okul müdürün sana bir laf etmişti ya şöyle: 'oğlum dersleri biz saat 1'e de alsak, sen yine geç kalırsın.' işte bugün sen ona hak verirken buldun kendini. muhtemelen bu yazıyı okurken de, geç kaldığı için işinden atılmış biri olarak mal mal bakacaksın bu ekrana. gülümse geç işte siktiret.
bilmiyorum şuan neredesin, belki artık yokuz, kimlesin, evli ya da bekar mısın, çocuğun çoluğun var mı ama şimdi ben ya da sen hiç mutlu değiliz. umarım bu satırları gülerek, gülümseyerek hatta bugünü, bugünleri unutarak okuyorsundur, okuyabiliyorsundur. ölmeden kendini huzurlu hissettiğin, içinde korku telaş taşımadan, derince nefes aldığında içindeki doluluktan dolayı tıkanmadan yaşayabildiğin günlerin vardır.annem babam hala yaşıyordur. onları çok seviyoruz biliyorsun. hesabını tuttuklarını yapabilmişsindir. onunla evlenebilmişsindir. en çok da bundan korkuyorum ya zaten. her sabah uyandığında onu göremiyor olmandan korkuyorum. şimdi çok çektiriyor bize ama o günlerde iyidir umarım herşey. ben burda çok istiyorum onu. sen belki çoktan unuttun, başkası var belki. bilmiyorum. ama mutlu ol istiyorum artık. gül. gerçekten gül. içinden gelsin. yüzüne yapışan gülümseme gibi değil. senin için gül artık. kendin için. benim, senin, bizim için.
sen her geçen gün fiziksel, ruhsal olarak değişen birisin ama değişmeyen tek yanın değer yargıların. bu yüzden bunu bilmem kaç sene sonra okuduğunda da bahsi geçen değer yargılarının hala aynı olduğunu görmek beni sevindirir. kimseye doğru gelmeyen şeyler sana doğru geliyor olabilir ya da sen de herkes gibi 'en'leri savunuyor olabilirsin, tek isteğim değişmemen.
bir diğer konu, hatta emin olduğum tek konu ilerde de gerizekalı olacağın. gözyaşı dökmek, kendini bir angut için heba etmek senin için değişmeyen tek şey olacak. değişmeni değil bazı şeyler için değişmeni istiyorum sevgili 5117.
5117 demişken, bu sayının sana hatırlattığı, hala yanında olacak mı çok çok merak ediyorum. 'bir insana bir ömür bağlama' diye bir taraflarını yırtan abin haklı mı çıkacak acaba ?
ilerde, bunu yazarken ben 18 yaşımdaydım, gençtim, kişiliğim henüz oturmuştu belki de tamamen, mütemadiyen yanıldım diyeceksin. haklı çıkmak o zaman da seni sevindirecek mi ?
sevgili ben,
dönüp bakma bugünlere, düşünme geçmişi... geleceğe odaklan.bu kadar hala herşeyin en iyisine en güzeline sahip değilsen de yılma. çalış... bir gün istediğin yerde olacaksın.
lan oğlum lafı uzatmıyacam uzun yazıyı okumayı da sevmezsin sen şimdi, diyeceğim o ki o kıza yazma. bak kabul ederse vuruş kırış olur işler boka sarar, kabul etmezse içki kumar ot yine boka sarar. en iyisi karanlık takidi yap bi şey yap o seni sen de onu görme. hadi git şimdi ezeli izle..
bunu okuduğunda gülümsüyor olmanı istiyorum.
evet şimdi daha iyiyim demeni ve değişmemiş olmanı. en azından ruhen.
bir de bir şeyi çok merak ediyorum karşılaştığımızda unutturma soracağım.*
bu mektubu okuyorsan hala yaşıyorsun, hala aynı adrestesin ve hala bişey olamamışsın demektir. e ben sana daha ne diyeyim insan yedisinde neyse yetmişinde de odur. odun geldin odun gidiyosun.
hadi selametle.
senin için güzel şeyler yapmaya çalışıyorum. tek derdim benden utanmaman ve göğsünü gere gere benden bahsedebilmen. seni seviyorum ve özlüyorum. senin de beni sevebilmen dileğiyle..
mutlu zamanlar.