gelecek kaygısı sorumluluktur. Sorumlu her insan da doğal olarak kaygılanır.
Eğer ki alt, orta yakın veya orta gelir seviyesindeki bir ailede büyümüş sorumlu bir insansanız bu hayatınızı düzene sokana kadar bir süre olacaktır.
Küçükken görmüşsünüzdür, aileniz mali bozukluk nedeniyle ay sonunu zor getirmiş, kötü gecekondunun kirasını zor ödemiştir. ilköğretim boyunca aileniz parasızlık nedeniyle size hiç harçlık verememiştir. Kantinden bir şeyin nasıl alındığını bile doğru düzgün bilmezsiniz. Lisede verilen mecburi harçlıkla bir hafta kıt kanaat geçinmişsinizdir. Üniversiteyi kendi birikim paranızı dersaneye harcayarak kazanmışsınızdır. işte bu yüzden üniversitede sizi bu kaygı gelir yakalar. Ömrün boyu gördüğün zor mali şartları hatırlarsın. Her şey senin suratına bakar. Üniversiteyi bitirir bitirmez işi bulmak zorundasındır. Çünkü başka çaren yoktur. Suç atacağın, sorumluluk yükleyeceğin, laf söyleyebileceğin kimse yoktur. Her şey sendedir. Bu yüzden iyi bir iş bulmaya kesinlikle ihtiyacın vardır. Para, pul umrunda değil sadece geçmişinde gördüğün o sıkıntılı zamanları görmemek için iyi para kazanmak istersin. Sadece insanca yaşayabilmek, kaliteli yaşayabilmek için. Çünkü küçükken o soğuk gecekonduda sürekli hasta olanın bir başkası değil bizzat kendinin olduğunu bilirsin. işte bir daha hasta olmamak için, insanca yaşamak için iyi para kazanmaya ihtiyacın vardır. Sadece insanca yaşamak için...
20'li yaşlarda herkeste görülen bir korkudur. genelde başarılı olacak mıyım, sevdiğim insanla mı olacağım yoksa mantıklı bir evliliğim mi olacak gibi sorular sordurtandır.
gereksiz bir kaygı olmasına rağmen, hepimizin içine düştüğü kaygıdır. neticede en fazla 70-80 yıllık bir ömrün sonunda öleceğiz. yani mal, mülk, çoluk çocuk için çalışmak aslında ne kadar da gereksiz. fakat dünyanın kuralı bu. aslında hepimiz ölmek için çalışıyormuşuz gibime geliyor.
Geleceğe dair ne olcam ben düşüncesinin yarattığı doğal korku.Hayatında bu kaygı Olmayan kişinin daha rahat boş amaçsız huzurlu (!) yaşaması da göz ardı edilmemeli .
anladık türkiye'de yaşamayan yok. bu kesin hatlarla çizilmiş bir doğru ona eyvallah.
bitmiyor arkadaş, azalarak bitsin diyoruz ya, olmuyor işte, tersine bir yönde hareket ediyor.
5 yıl sonra, 10 yıl sonra, bir adım sonrası? tamamıyla muamma.
isterdim ben de standart bir hayatım olmasını ki zaten onun için çabalıyorum. allah biliyor ki lükse kaçmadan da olsa bir çok gencin istediği şeylere hiç özenmedim. bir arabam olsun demedim ya da fiyakalı bir evim.
olmasın, arabasız da yaşarım. evsiz yaşayamam o kadar da değil de, sitede değil de kenar mahallede otursam ne olur?
sonumuz kara toprak değil mi?
ben sadece bir bakıştan, bir ima edişten, nazarların bana çevrilmesinden kurtulmak istiyorum.
biraz büyümek sadece. tamamen özgür olmak.
ama ileriye baktığımda gayet karanlık her yer.
bu kaygılarla yaşamaya alıştım, bittiği gün bir boşluğa düşeceğim ve yeniden büyümeye başlayacağım, bitsin artık...
Lisede okuyan gençten 50 yaşındaki adama herkeste bulunur. High hopes şarkısı beyhude yazılmadı.
Sürekli planlar, 5 sene sonrasını düşünmeler falan. Kanımca zekadan önemli bir şey var, o da çalışkanlık. Çalışkanlığında çeşitleri var. Benim gibi insanlar fiziksel olarak çalışmayı severler mesela. Kalas taşırlar, futbol sahasında 90 dakika koşarlar, poşet taşırlar, badana boya yaparlar, ekmek almaya kendileri inerler. Ama eline alıpta 5 test çözemezler lise vaktinde. insan içinden gelmeyen birşeyden tam randıman alamaz. Doğasında yoktur bu. Başka insanlarda fiziksel olarak çok aktif değildir ama adam günde 1 usta işi sudoku kitabı bitirir üzerinede ygs kitabını yarılar. O adamın doğasında bu vardır. insanlar çeşit çeşittir. A klasmanında, B klasmanında, C klasmanında insanlar var. Biz hepsini A klasmanında insanların başarılı olacağı sınava sokuyoruz. B ve C klasmanındaki insanlar alanlarında ilerlemek istiyorsa A klasmanının olayında başarılı olmak zorundalar. Mantıklı mı ? Değil.
Ben kafama takmam mesela. Sağlıktan ötesi olmasa da olur. Paran olmayabilir. 10000 lira kazanamıyorum diye asla ağlamam. 1000-2000 neyine yetmiyor ki ? Mesela iphone şart değil. Ekmek şart, et keyif, patates güzel. Kira derdim yoksa, o para bana yeter. Sahip olduklarımın bana sahip olmasına izin vermem çünkü. Bir sevdiğimde var, hayat bana güzel. Sağlık yerinde olacak. Milyon dolara hükmeden ruhundur, ruh bedeni terk edip cesede dönüştüğünde milyon dolar değildir baki kalan. Yaşanmışlıklardır. iyi adamdı deniyorsa hakkında, olay orada tamamdır. Sağlıklı bir insanın çok parası varsa kendini mutlu zanneder. Parasını kaybederse mutsuz zanneder. Ta ki sağlığını kaybedene kadar. O zaman olayın gerçek yüzünü görür insan.
Gelecek kaygısı. zamanı 100 eşit parçaya bölersek, 1 parçanın yarısını gelecek için kaygılanmaya harcayın. Bugünlerde dünlerin geleceği, çoğumuz planladığımız yerlerin fersah fersah ötesinde yahut gerisindeyiz.
sürekli planlar yapmakla başlar, bu 3-4 saat sonraya olsa bile.
zamanla büyür de büyür, plan yapmadan adım atmamaya kadar gider. anı kaçırmalar zaten almış başını gitmiştir.
ve gelecek kaygısı zaten başından beri vardır, devam eder sizin yanınızda da artarak.
öyledir ki düşünmenin faydasız ve yorucu olduğu bilinse de engel olunamaz.peş peşe sorular gelir hepsi cevapsız kalır. dönem dönem atlatılsa da genellikle hep akıldadır.geçmez,bitmez acı olan kısmı hiç bitmeyecekmiş gibi olmasıdır.