Sahip olunduğunda bilinenin aksine, ''nasıl kurtulacağım bu yükten?'' diye insanı kısa sürede deli edecek sırdır. ikide bir kısmetimde ne var diye fal bakan, baktıran kişilere bu özelliğin verilmesini çok isterdim, şaka değil gerçekten isterdim. En geç bir hafta içinde paranoyak ruh hastaları olup çıkmazlarsa gelin yanıma.
Çünkü böyle tipler kız ya da erkek olsun fal baktırırken hep gelecekte nasıl bir arabam olacak, tanışacağım erkek çok yakışıklımı, kısmetimde kim var gibi hep tozpembe şeyleri öğrenmek ister, hayatı hep bir düze mutluluk ve başarı içinde zannederler Oysaki kader dediğimiz şey içinde hem mutluk, hem keder, kimi zaman sevinç kimi zaman fakirlik, bazen zengin bir yaşam ve nihayette ölüm vardır. Çoğu insan bunu pek düşünmez ancak geleceği görememek inanılmaz derece büyük bir nimettir, biz bunu pek düşünmek istemeyiz.
Bazen düşünürüm; şahsen bana son nefesimi vereceğim anın bile yazılı olduğu kader kitabım bir seferliğine mahsus uzatılsa, Ama bu teklif sadece bir sefer yapılsa o kitabı çok net söyleyeyim ne alırdım, nede içine bakardım. Cevabım direkt hayır olurudu. Çünkü şu var; elbette yaşamım boyunca çok güzel anlarım olacaktır mutlaka, bunları görmek bana büyük bir sevinç verir ama bu bir sınavdan yüz alma mutluluğu kadar kısa sürecek bir hazdır. Peki, olumsuz kabul edeceğim ya da kötü şeyleri gördüğümde ne olurdu, sanırım bunların bilmenin verdiği ağır ızdırap ve taşıması çok zor olan o büyük yük? Evet, çok açık beni o an gelinceye kadar her gün, her saat dertten inim inim inletecektir.
Bir an bu teklifi kabul ettiğimizi var sayalım mümkün değil ama mesela bir kere böyle bir teklif bize yapıldı, bizde merakımıza yenildik kader kitabımızı aldık elimize. Sonra ne olacak tabi birinci sayfadan itibaren pür dikkat inceleriz, ilk sayfalar zaten yaşanmış olduğu için hızlı geçilir. Ancak ileri doğu gittikçe, yakın geçmiş, dün, bu gün ve nihayet geleceğin başladığı kısma gelirdik. işte bundan sonrası insanın heyecandan kalbini durdurabilecek bir nitelikte. Sırayla okunur her sayfa; henüz iş güç sahibi değilsek ilerde nasıl bir işimiz ve maddiyatımız olduğu, evli değilsek, müstakbel eşin adı, soyadı, yaşı ve mesleği, hangi tarihte nerede tanışacağımız, çok güzel birimi yoksa berbat bir eşmi hepsi yazıyor, beklide çok güzel hissedeceğiz kendimizi o an. Ama bunlar çok hızlı geçilecek sayflar büyük bir merakla 50 yıl sonrasının olduğu sayfaya bakmak isteyeceğiz istemsizce, öyle ya 2062'de hala biz var mıyız ya da sadece bir mezar taşımız mı var dünya adına, önemli şeyler bunlar. Belki elli yıl sonrada var olacağız ama muhtemelen o sayfalar arasında anne baba ve birçok yakın akrabaların ölüm şekilleri ve tarihleri çok detaylı bir şekilde yazıyor olacak.
işte hayırlı olsun; Başta anne, baba olmak üzere birçok kişinin ölüm tarihi ve şeklini detaylı olarak biliyoruz artık. Şimdi soruyorum şu an ki ruh haliniz nasıl? bu insana kesinlikle mutluluk verebilecek bir şey değil. Anne ve babanın kalan ömrünü her gün tek tek sayacağız, ölümüne bir yıl, 6 ay, üç saat kaldı ve zaman geldi.
Hadi diyelim ki bunları da geçtik öyle ya kader bizim kaderimiz zor gibi görünüyor da neden son sayfaya bakmıyoruz? Orada en çok bizi ilgilendiren bir bilgi var evet, kedi vefat tarihimiz hem de öyle yaklaşık değil an be an. Yıl, ay, gün, saat ve dakika hatta salise bile var. içerik olarak çok zengin bir kitap, nede olsa görmek mümkün. Ben şöyle düşünüyorum son sayfayı okuduğumuz andan itibaren zannediyorum ki; kitapta yazan ve sadece bizden bahseden o büyük anı öğrendiğimizde sanıyorum ki yaşama heyecanımız pek kalmazdır. Neden ölüm bir yok oluş değil tabii ki, ölümden sonra da insan var olacak şüphesiz. Hatta sonsuzluğa açılan kapının ince çizgisidir ölüm. inanan herkes böyle düşünür zira, akıbeti hakkında bu kadar çok şey biliyor olmak insanı hayatı boyunca mutsuz etmeye yeterde artar bile. Dediğim gibi güzel şeylerin ilerde olacağını görmüş olmak fazla sürecek bir haz değil, ama kader ya üzücü olaylar bize gerçekleşeceği ana kadar büyük bir ızdırap verecektir. iğneden korkan çocuk gibi sıramız gelinceye kadar ağlayıp durururduk beklide.
Ama buradan şuna varıyorum ki biz bazen farkında bile olmayız; Allah'ın üstümüzde o kadar çok nimeti vardır, bizi merhametiyle öyle kuşatmıştır ki bunca nimetin içinde bunu anlayamayız çoğu zaman. Gaybın bize bildirilmemesi de bu büyük nimetlerinden sadece bir tanesidir. Hayatta çoğu zaman anlam veremediğimiz birçok olayın kuşkusuz büyük hikmetleri vardır Allah katı'nda, ancak biz bunu kimi zaman görürüz, kimi zamanda fark edemeyiz. Sonuç olarak biz idrak etmekte kimi zaman güçlük çeksekte her şey ilahi bir kalemle, tek el tarafından yazılır. Üç beş insanın bunu inkar etmesi hiçbir gerçeği değiştirmez.
(#32958205) entryimde dizinin 15. bölümde final yapacağını tutmayacağını söylemiştim ve dizi bu gün daha 13. bölümde final yapmıştır. yine haklı çıktım.
Korkunç olmalı. Yapabilenleri takdir ediyorum ama şahsen karşımdaki insanın beynini okumak onun geleceğini bilmek falan filan istemem. Belli bi süre sonra ürkütür insanı. Ona geleceğini söyleyim mi söylemeyim mi diye vicdan yaratır. Ama birileri benim geleceğimi görsün isterdim. Gerçekleşmese bile hayal edebilecek bu hedefler için çabalayacak umut kaynakları çıkardı ortaya.