dili geçmiş zaman ile mişli geçmiş zaman arasındaki farktır. biri yakın zaman içinde olan şeyi, birisi uzun zaman önce olan şeyi anlatır. türkçe'de genelde afişlerde, tabelalarda hatalı şekilde kullanılmaktadır.
örnekle,
abim geldi. (yakın bi zamanda geldi, haberdarım.)
abim gelmişti. (uzun bi zaman önce gelmişti, haberdardım, ama şimdi ne olduğunu bilmiyorum.)
abim gelmiştir. (uzun bi zaman önce gelmiştir muhtemelen, sadece tahmin, haberdar değilim.)
bugün bir eczanenin camında gördüğüm ''grip aşısı 'geldi'' ve onun hemen yanında duran ''grip aşısı 'gelmiştir'' yazısını görmemle birlikte, beni bu konuyu araştırmaya iten fark.
yanılmıyorsam, yine, türkçe'nin kaygansal ve esnekselliğinden kaynaklanan bir hadisedir. bir fiil cümle içi anlamı değiştirmeyecek şekilde farklı zaman kalıplarında kullanılabilir. ama bu, ''londra'da doğdum'' ve ''londra'da doğmuşum''la eşdeğer mi bilemiyorum. zira, londra'da doğarken londra'da olduğunu insan bilir mi lan? ağlamakla meşgülsün. 'londra'da doğmuşum' dersin. haberin yoktur doğduğundan. neyse, zaten konumuzla da fazla bir alakası yok bu 'doğma' meselesinin, belirteyim dedim sadece.
şimdi, bir de farklı bir düşünce var bende; 'geldi' informalken*, 'gelmiştir' daha bi formal tabirdir. daha bi ağır havası vardır tır'-tir'in. zaten bilinir, genelde resmi yazışmalarda kullanılır miş li geçmiş zaman'ın tır-tir eki almış hali.
şimdi, eczacımızın yaptığı, tahminimce arz-rica ilişkisi. samimi olduğu bakkal amca, iddia bayiici ve yandaki sex shop için ''grip aşısı 'geldi'' yazısını asmış. tanımadığı, dışardan gelebilecek diğer vatandaşlar içinse ''grip aşısı 'gelmiştir''i kullanmış.
kutluyorum kendisini, bence son derece mantıklı.