mübarek ramazan ayında bile her türlü fuhuşvari bakışlarını etrafa savurmaktan çekinmeyen, dekolteli seks içerikli görüntüsüyle oruç tutan nefisleri kabartmaktan zevk duyan şey kadındır...
bu akşam üst düzey ramazan duygularıyla kendimizden geçip, iftarımızı yapmak üzere kedim salih'le beraber balkonda soframızı kurmuş, televizyonun sesini de sonuna kadar açıp, mahalleliye nispet yaparcasına nihat hatipoğlu dinliyorduk. arkada çalan fon müziğiyle birlikte kabaran iman duygularımız, hemen karşımızdaki balkonda meme dekolteli şey bayanın hal ve hareketleriyle yerini başka kabarmalara bırakıyordu.
salih, medine'den özel getirttiğimiz whiskasını önüne çekmiş ezanın okunmasını bekliyordu. bense ellerimi açmış "allağam orucumuzu kabul eyle" diye dua ederken, öte yandan da gözümü balkondaki şey bayandan alamıyordum. ayıp ve o biçim kahkahalar eşliğinde bardağına coca-cola zero (o biçim bayanların içtiği kola) dolduruyordu. allah vergisi analiz yeteneğim sayesinde o evde yasa dışı bir takım anallaşmalar döndürüldüğünü hemen anlamıştım. o arada salih'in dürtüklemesiyle kendime geldim ve saatime baktım. saat 20.36'ydı, iftara daha 10 dakika vardı...
amına koyim niye bu zaman yavaş geçiyor diye kendi kendime söylenirken, karşı balkondan cinselliğe çalan bir ses tonuyla irkildik:
şey kadın: hey beni dinlememezlikten gelme. gel hadi orucu bende açarsın, beraber uyuruss sonra da sahura beraber kalkarıss
etu: lan bana bakın şey bayan, beni böyle ayıp çağrılarla yanlış yollara saptıramazsınız. ben ki her türlü anallaşmanın karşısındayım. siz kim oluyorsunuz da beni böyle beraber uyumalara davet ediyorsunuz he?
şey kadın: tamam be manyak, o kedin de ölür işşallah.
sinirden elim analım buz kesilmişti. ben böyle çağrılara alışkın değildim, sanırım buradan bir an evvel taşınmam icap ediyordu ama yok yok; ben değil onlar gidecekti. cehennemin dibine kadar yolları vardı. beraber uyuruz da ne demekti? galiba beni oruç bahanesiyle çağırıp bir takım cinsel arkadaşlarıyla beraber salih'i sıkıştırıp threesome veya ona benzer grup fetish tarzı şeyler yapacaklardı... bunlar aklıma gelip, salih'in uygunsuz görüntüleri gözümün önünden geçtikçe elim ayağım titriyordu ama belli etmiyordum. zaten salih de çılgına dönmüştü...
beraber sarıldık birbirimize oracıkta, inançlarımızla dalga geçilmişti, gururumuz incinmişti. gözyaşlarımızı birbirimizin takkelerine silip içeriye geçtik, kaçtık günahlardan saklandık, koruduk kendimizi.
ağladık durmaksızın, sahura kadar hiç susmadık...
hoş geldin ya şehr-i ramazan,
erkekli kadınlı her yerde abazan.
bıktım billahi yaşamaktan,
namusluyu bulamazsın arasan...