sessiz,yalnız ve karanlık bir geceyse, çevrende tek bir arkadaşın kalmamışsa, derslerin kötü,ailenle aran bozuksa, grip olmuşsan,nefes alamıyorsan, pcye bakmaktan başın ağırmış gözlerin kanlanmışsa, uyuyamıyorsan,uyusan da inanılmaz kabuslar görüyorsan, sabah vücudunda türlü türlü ağrılarla uyanıyorsan ve bütün gün evde yalnız takılıyorsan, bir de 5 kuruş paran yoksa, gel de bunalıma girme.
kilo vermeye çalışırken * karşınızdaki 45 kilo hatunun hayvan gibi yemek yemesi üstüne üstlük "yiğyoğrum ama kiloğ almıyoğrum yeaağ " demesi. tamam iyiyim ben.
annenin yüz felci olması . kadın karsında öyle oturuyo bide açmış beyaz showu gülüyo da gülüyo güldükçe yüz daha beter oluyo.gelde bunalıma girme pfff şu anda dibe vurdum.
yıllar sonra herkesin okulu biter, kimisi en önemli görevlerin üstlenicisi, kimisi kendi yağında kavrulan hayat işçisi. bir ara buluşalım der birisi, eski günlerdeki gibi olacağını düşünerek. fakat artık o öğrencilik yılları yoktur, statü konuşacaktır. birey burada çaresizlikle beraber bir bahane bulmaya dolayısıyla yalan söylemeye teşebbüs edecek ve bu durumu yaşayacaktır.
sınav haftasında olmak ve her gün çifter çifter sınava girmek güzel bir sebep mesela. bu da yetmezmiş gibi havanın ısrarla yağması, okul yönetiminin
buna aldırmayıp kaloriferleri yakmaması da tuz biber ekiyor. bir de daha finaller bitmeden büte kaldığın kesinleşmişse, sen girme de bunalıma kimler girsin??