tarihin değiştirildiği yarımada olarak bilinir. ilçe merkezinde tarihi doku zarar görmüş olsa da hala korunmaktadır. sokak aralarında dolaşırken eski yapı evlere gözünüz takılır kalır. kayalıklar ve hamzakoy ise tatilcilerin uğrak mekanıdır. hamzakoy'a kadar gidip de fenere çıkmamak olmaz. fenerin manzarası çok hoştur, ki burada osmanlıların avrupa yakasına geçtiklerinde ilk namazı kıldıkları yer olan namazgah bulunur ve etkileyici bir görünüşe sahiptir. namazgahın ve fenerin hemen ilerisinde bayraklı baba türbesi bulunmaktadır ki o bayrak cümbüşü de görülmeye değer. feneraltında ise yine sıkça ziyaret edilen çilehane bulunmaktadır. dünyanın en büyük mevlevihanesine sahip olan gelibolu için piri reis gibi dünyaya adını duyurmuş bir değer yetiştirmiş olmak da ayrı bir övünç kaynağıdır.
Tolga örnek tarafından yönetilen belgesel filmdir. 7 ayrı ülke'de 70 ayrı arşiv taranarak hazırlanmıştır. türkiye'de 18 mart 2005 tarihinde gösterime girmiştir. belgeselin ana sponsoru ise doğuş grubu'dur.
Crossfireın Aggression Treaty en gaz parçalarından biri.Çanakkale savaşlarını anlatır.4:26 ile 4:42 arasında ki davul beni benden alır.*
red dawn at the gates of the agean sea
welcomes the glory and death
both sides are come across
and now they are all ready to
set the world on fire
arsenals of hellfire landing
at the shores of inferno
war cries are mixing to roar of the gunshots
rising scream welcomes the death
seems like a mass suicide
end of a generation
imposed for the survival of the future
baptised by fire
trenches decorate just like the
graves for the sons of nations
five hundred thousand brave men
ready to death to get lost in the myst
brave sons of the brave nations
rest in peace forever, hail to you all...
half they fight the fortune at hand
half is ready to death for homeland
with the first bullet and the first death
all hopes are caught under crossfire
who could dare to give up fighting
waiting for the end that is approaching
soldiers are side by side cry for the same god
creeping means now glory and pride
brave sons of the brave nations
rest in peace forever, hail to you all...
büyük şehir gürültüsünden uzakta,deniz kenarında bulunan güzel çanakkale ilçesi.gazi süleyman paşa'nın heykelinin karşısına geçip göbek atan çingenelerin de ikamet ettiği bir yerdir.*
askerligimi yaptigim, ortakoy 18nci zirhli tugay, bakim merkez k.ligi, korukoy bakim birligi, yildirimkisla, sivritepe muhimmat bolugu, levazim birligi, dirikkoy istihkam taburlari ve lojistik destek k.ligini bunyesinde bulunduran, turkiye nin ilce merkezindeki tek kolordusunun bulundugu, 1. dunya savasinda her karis topraginin kanla sulandigi, askerler arasinda sikca sehit hayaletleri oykulerinin anlatildigi, deniz kenarinda olup da bu kadar sikici bir kentin var olabilecegine burada ikna oldugum, ayda bir kez canakkale'ye kacmayinca cekilmez hale gelebilen, takilacak mekanlari son derece kisitli olan (mola kafe, labirent, internet cafe'ler, orduevi), trt radyolari ve iki yerel kanaldan baska radyonun dinlenemedigi, yazlikcilar gelince nufusun 5 kat arttigi soylenen, eceabat'taki sehitlikleri kesinlikle herkesin gormesi gerektigi, 25 nisan'daki anzak gununde gelen yeni zellandali ve avustralyalilar'in kâbe'si oldugu soylenen, yarimadanin saros korfezi'ni goren taraflarinda bircok yunan radyosunu dinleyebileceginiz (tavsiye 96,2 traki fm), kisin cekilmez olan, 2004 kisinda servislerle mesaiye gidilirken kar firtinasi yuzunden 6-7 servis otobusunun saatlerce yolda mahsur kaldigi (08:00-17:00 arasi), ikliminin ne ege ne akdeniz, ne de marmara iklimini andirdigi, ruzgarin turkiye'nin baska bir tarafinda bu kadar guclu esebilecegine inanmadigim ilce(cik)
beş yıl yaşayıp da insanlarını bir türlü sevemediğim yer. yazları muhteşem, cıvıl cıvıldır, eğlenilir, içilir, güzelleşilir ama çoğu yazlık yerlerde olduğu gibi kışın ölü bir ilçedir. gezmeye gidin ama sakın ha gençliğinizi orda çürütmeyin.
doğup büyüdüğüm rüzgarı bol çanakkale ilçesi. özel bir jöle firmasının araştırmasına göre nüfusa oranlı en çok jöle tüketilen yerleşim birimi. sanırım her daim esen rüzgarıyla bir bağlantısı var yinede emin değilim.
buket uzuner'in yazmış olduğu kitap. iki düşmanın dost oluşu, kim için ve ne için savaştıklarını bilmeyen anzaklarla, vatanını herşeyini kaybetmek pahasına koruyan türkler'in içler acısı durumunu tüm gerçekliğiyle anlatan, çanakkale savaşı'nın unutlmaması gereken "tarihi bir ders" olduğunu türklere hatırlatan kitap.
çanakkale'nin en güzel ilçelerinden bir tanesidir. sardalya festivaliyle (boklu kebap)şenlenen bu şirin ilçede, yolun ortasında bile yatır'a rastlamak mümkündür. bu yatır hikayelerini yoldan geçen ninelerden dedelerden dinlediğinizde çok ürkersiniz. tüyleriniz diken diken olur.
askerliğimi bünyesindeki yıldırım kışla hava savunma tabur komutanlığında yaptığım, 20 000 nüfuslu şirin sahil kasabası. ilk ayın bıraktığı tek baskın izlenim rüzgarıyla birleştiğinde öldürücü olan soğukları, erzurumlular beri gelsin.
gelibolunun ayazı serttir.egeden hiç beklenmeyecek kadar hırçındır,insafsızdır.uğultulu seslerle ürkütücü bir hikaye anlatarak dolaşan rüzgar insanı döver,hırpalar.az buçuk memleketimdir.