artık yapılmadıgı icin özlenen geleneklerdir aslında...mesela banyodan çıktıktan sonra koşa koşa yanına gittiği sobada elini kolunu bacağını değdirerek yanmanın ne demek olduğunu anlamıştır geçmişi özleyen insan...kestaneleri sobanın üzerinde yapıp yemenin dünyanın en büyük zevklerinden biri olduğunu büyüyüp doğalgaz gelince anlayacaktır...sobanın üzerine kolonya veya kağıt atıp yandığını görünce kendisini kovalayan annesinden hızla kaçması gerektiğini de...doğalgaz yükletmek için kuyrukta beklerken hep bunları hatırlayıp gülecektir aynı insan; 'ne günlerdi bee' diyerek.
kira ve kredi kartlarının ödeneceği günler her daim geçmişi özletir bana. keşke hiç büyümeseydim, keşke hep o dizleri yaralı çocuk kalsaydım diye düşündürür.
tabiatımız gereği gördüğümüze alışıyoruz, kader biliyoruz. bir film sahnesinde bir dizide sokakta işte bazen yakalandığımız oluyor geçmişe. içimizdeki hınca hınç dolmaya çalışan boşluklar onlar. hava ile dolular. yoksa nasıl nefes alabiliriz!