Geceye gün boyu biriken sıkıntı, elem ve kederi hatta sevincini, hayallerini gecenin sessizliğine boşaltma hadisesidir. insanın rahatlamasına ve stres atmasına yardımcı olur.
Bugün yorucu bir gündü. Evraklarla, kâğıtlarla uğraştım durdum. ama işlerimi bitirmenin verdiği rahatlık bana yorgunluğumu unutturdu. Şimdi kendimi daha iyi hissediyorum.
iki günde bir bira içiyorum. iki günde bir yatağımda yatıyorum. 48 saatlik zaman aralığında 9 saat kadar evdeyim. Adam akilli uykuya hasret kaldım. Vücudum dökülüyor. Bunları ölmemek için yapıyorum.
Duygularından emin olamamak kötü şey. Karşındaki de emin değilse daha da kötü.. Şimdi biliyorum ben tam kabul edeceğim evet seviyorum diyeceğim ve o anda o vazgeçecek başka birisiyle mutlu olacak ve bunu ağlaya ağlaya seyredeceğim uzaktan. Hayır biz sadece arkadaşız saçmalama morlemur desem ve ona göre davransam bu seferde 'ihtimal vardı da ben mi yok ettim acaba' pişmanlığına yakalanacağım. Resmen mutluluğu sadece kurduğum hayallerde yaşıyorum ve o hayallerde artık yaralıyor beni.. Bu belirsizlikten kurtulmadan hayal kurmak salakça acı çekmekten başka anlama gelemeyecek benim için.
--spoiler--
Bir adam var, uzanmak isteyip yapamayan, sevmek isteyip sevemeyen. Kendini gerceklestiren kehanetlere mahkum ve bunu kendi yapiyor.
--spoiler--
Az önce biri "iş yerinde verilen kutu kolayı eve getiren baba" diye bir başlık açmış. Babamın bana getirdiklerini düşündüm. Getirmesini istediklerimi düşündüm. Sonra babamın olmadığını farkettim. 4 kişilik mükemmel bir aileyken 3 parçaya bölünmek çok gücüme gidiyor. Sevdiklerinize sahip çıkın yazarlar. iyi geceler...
Uzun zamandır içime dert olan bir şeyi yazayım madem. Mükemmel denilecek bir sevgilim var. 4.sınıf Tıp okuyor, 4 dil biliyor, 2 yıllık dans hocalığı yapmış. Ygs 4.su matematik 1.si. Sarışın ve mavi gözlü. Ve beni seviyor. Oha diyorum harika biriyle çıkıyorum ama birşey hissetmiyorum başlangıçta hissederek çıkmıştım fakat sevmiyorum olmuyor. Buluşmaya bile üşeniyorum. Ciddi uzun bir ilişki istiyorum ama her hafta ayrılmayı düşünüyorum. Onu sevmediğimi söylediğim de olsun benimle mutluysan sorun yok beklerim diyor. Ayrılamıyorum da ayrılmama engel olan bir şey var ama ne olduğunu bilmiyorum. Sevgi değil buna eminim. Onunla gezerken eğleniyorum ama buluşmaya gidesim gelmiyor gittiğim de eğleniyorum sadece. Aklıma gelmiyor mesaj atasım bile gelmiyor. Bu şeyler huzursuz ediyor ama ayrılmama da birşey engel oluyor. Akıl verecek ve o hissi anlayan biri umarım bana söyler.
"kim ödeyecek sessizce ağlayıp berbat bir hayata katlananların gözyaşlarının faturalarını? ümit mi edeceğiz bir şeyleri, işkenceye katlanmak adına? anlaşılan hep yolda ve yolcu olacağız. her betlik geçicidir, kadınlar misali. bir kadıköylü filozofun da söylediği gibi; bu kentte yaşıyorum ve intikam istiyorum! bu kentin duygusal erkeklerinin meydanlarda alenen peynirli poğaça yediği bir yerde, benim de buna hakkım olmalı. bunun da böyle olmasını istediğim için, her ayın ilk cuması bizim caminin imamına gidip, kendi salamı okutup, kutmanda tıraş olup, şehrin kalabalığına karışıyorum. her sala veriş yeni bir başlangıç olabilir belki, belki benim için..."
Hiç edebi falan yazmıyorum bu kez. Gerekirse küfür bile edicem hatta. Yolda öğrendim lan öldüğünü. Başınız sağolsun diye mesaj geldi abime. Biri şaka yapıyordur sandım abimi ilk kez ağlarken gördüm. 30 yaşındaki herif içini çeke çeke ağladı. Abi durdur arabayı dedim durdurmadı. Atladım arabadan. Baba diye bağırdığımı hatırlıyorum sadece. Belki bir daha o kelimeyi kullanamayacağım için o kadar bağırdım. Organlarım parçalandı. Böyle ateşi yutuyormuşum gibi. Cenaze arabası gelcek dediler. Abim annemle benim elimden tutarak dışarı çıkardı. Ulan benim babam ya benim babam! Yere düştüm. ibrahim Amca, babamın çocukluk arkadaşı. Bakamadım yüzüne. Babamı yalnız bırakma nolur dedim. Odamdan çıkmadım. Telefonları açmadım. Başın sağolsun cümlesinden iğreniyorum. Ben hala babam derken rahmetli denmesini sindiremiyorum. Ya baba kelimesi rahmetli diye yazılmaz ki. Yazılmasın nolur. 21 yaşındayım ben. Bir kız nasıl babasız kalır. insanın babası ölür mü hiç ya. Neleri var senin yine iyi anıların var diyorlar. Ya banane başkasından. Başkasının acısı benim acımı azaltmıyor. isyan etmedim hiç. Sadece çok özledim. Yemin ederim çok özledim.