geceye bir şiir bırak

entry159 galeri77 video7 ses2
    32.
  1. saat geç oldu
    hayaller kuruldu
    kimi masada kaldı
    kimi akılda kaldı

    yalanlar hatırlandı
    yalancılar hatırlandı
    geçmişe bir çizik atıldı
    ama çizik de akılda kaldı

    -jack napier.
    3 ...
  2. 31.
  3. kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman.
    görürler nasılmış, neymiş kahraman.
    yer ve gök su vermem dediği zaman,
    her tarlayı sular arkımız bizim.

    gideriz nur yolu izde gideriz.
    taş bağırda, sular dizde gideriz.
    bir gün akşam olur biz de gideriz,
    kalır dudaklarda şarkımız bizim.
    4 ...
  4. 30.
  5. demek hiç aç kalmadın sen öyle mi,
    açıkta kalmadın ha ?
    kirinden gömleğinin
    dirseğinin yamasından
    eziklik duymadın ha ?
    bravo be.
    aşkolsun şu adama vallahi !

    demek hiç sövmediler anana avradına
    hiç kimseye sövmedin ha ?
    bir gececik olsun çekip kafayı
    şakır şakır oynamadın
    hıçkırarak ağlamadın öyle mi ?
    bravo be.
    aşkolsun şu adama vallahi!

    demek yalnızlıktan böğürmedin hiç
    akrep sokmuş gibi sıçramadın geceleri ha ?
    hiç sevmedin öyle mi
    kendini öldürmeyi çekip gitmeyi
    büyük işler becermeyi düşünmedin ha ?
    bravo be.
    aşkolsun şu adama vallahi !

    demek bu musluklar hep bu ellerde
    bu düzen bu dünya bu gidiş
    sen hep böyle mutlu kişi örnek vatandaş
    giden ağam gelen paşam, öyle mi ?
    bin yaşasın seni sokmayan yılan
    sen mi kaldın düzeltecek, öyle mi ?
    haksızlığa uğramadın taşlanmadın ha ?
    ne şam'ın şekeri, ha
    ne arabın yüzü, ha ?
    yaşadın da bunca yıl şu bataklıkta
    gül sandın bu kokuyu öyle mi?
    hadi be hırbo sen de
    adam mısın sen de be !

    hasan hüseyin korkmazgil
    2 ...
  6. 29.
  7. Ne içindeyim zamanın,
    Ne de büsbütün dışında;
    Yekpâre, geniş bir ânın
    Parçalanmaz akışında.

    Bir garip rüyâ rengiyle
    Uyuşmuş gibi her şekil,
    Rüzgârda uçan tüy bile
    Benim kadar hafif değil.

    Başım sükûtu öğüten
    Uçsuz, bucaksız değirmen;
    içim muradına ermiş
    Abasız, postsuz bir derviş;

    Kökü bende bir sarmaşık
    Olmuş dünya sezmekteyim,
    Mavi, masmavi bir ışık
    Ortasında yüzmekteyim...

    Ahmet Hamdi Tanpınar
    12 ...
  8. 27.
  9. artık hiçbir şeye karşı değilmiş gibi kayıtsızım
    yolculuğun sonunda ormanda duyduğum sesi öldürdüm
    amacım yoktu sesi öldürürken, ses öldüğü için de hala amaçsız sayılırım
    ormana karşı değilmiş gibi kayıtsızdım
    ormandan çıkınca şehrin ışıkları ve ışıkların suda işaret ettiği anlamların adı olan dünya
    ile karşılaştım
    dünyaya karşı da kayıtsızım

    "anlamıyorum seni" diyen birine kendimi anlatmak
    üzere uzattığım kitap hala okunmadığı için,
    bir gecenin sonunda anlatılmamak için yaşanmış
    gönderilmemek üzere yazılmış bir mektuba koyarak...
    mantıklı olan her şeyin nedenini aradım
    nedenini aramadığım için artık yalnızca ölümü
    ve aşkı seviyorum
    konuşma haline gelmeyen şeyleri
    susmalı ve sonra ormanın güzelliğinden söz etmeli:
    "kış henüz gelmişti, kar tertemiz ve her yer
    bembeyazdı"
    biz de mutluyduk
    kimimizin sevgilisi vardı
    sevgilisi olanların üstüne bir taş duvar yıkılıyordu
    taş duvar üstümüze sessizce yıkılıyordu<
    ..........
    ..........

    Ahmet Güntan
    4 ...
  10. 26.
  11. 25.
  12. Seni bulmaktan önce aramak isterim
    Seni sevmekten önce anlamak isterim
    Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de
    Sana hep hep yeniden başlamak isterim.

    Özdemir asaf.
    13 ...
  13. 24.
  14. beni anlamanız için
    kahraman olmanız gerekmiyor
    düşünün bir kere
    yağmur yemeyeli kaç yıl oldu
    kaç kez sabahladınız
    uykusuzluğun koynunda
    ölümden korkmadığınız
    ne kadar doğru

    ellerinizde cesediniz
    bana geliyorsunuz
    sizin için ne yapabilirim
    ki ben
    ırmakların kapısından kovulmuş adamım
    rötuşlarla ayakta durdum bugüne değin
    siperleri cansız bırakıp
    annemin resimlerine sığındım.

    düş tapınağım yıkılacak
    ve anlayacağım ki
    hiç gemim olmamış yakacak.

    ibrahim tenekeci - rötuş.
    9 ...
  15. 23.
  16. ...
    alnımdaki derin çizgilerden
    savrulan toz
    umurumda değil
    gözaltlarımda büyüyen tepecikler
    yaşanmamış yıllarıma hatıra olsun
    ve titreyen ellerim
    ve daha ne çok şey
    hayatla ilgili, ölüme ilişkin
    umurumda değil
    basılı kağıtlarda kalan şiirler
    kalsın ve unutulsun
    denize yakın uçan kırlangıç gibiyim
    dilleri yakan sarhoşluğum
    dillere düşen
    soluk bir çerçevede dursun
    seviyorum
    iznik gölünde sonbahar
    damla damla karışıyor ölgün yıllarıma

    adını bilmediğim bir ağaçtan
    birdenbire kopan yaprak
    tam kalbimin üstüne konuyor
    uğursuz dünya
    yenilmeyeceğim
    damarlarımda uyuklayan kan haykırıyor
    seviyorum
    artık eskisi gibi değil
    bütün kirleri ve nemleri kusuyor bedenim
    işte burada
    tam işte burada
    kırküç yaşındaki cismim
    sevgilim
    yeni bir ad bulmalı sana
    yastığımdaki kokunu avcumda tutuyorken
    varsın dokunmayayım hiçbir şeye
    avcumu ağzıma bastırıyorum
    deliyim
    böyle dolaşıyorum sokaklarda
    ...

    (bkz: akasya şiiri)
    5 ...
  17. 22.
  18. -san-

    kırmızı bir kuştur soluğum,
    kumral göklerinde saçlarının.
    seni kucağıma alıyorum,
    tarifsiz uzuyor bacakların.

    kırmızı bir at oluyor soluğum,
    yüzümün yanmasından anlıyorum.
    yoksuluz gecelerimiz çok kısa,
    dörtnala sevişmek lâzım.

    (cemal süreya)
    2 ...
  19. 21.
  20. Hayat seni,
    Sevmediğinle seviştirir,
    Sevdiğinle savaştırır.
    Kalbinin sahibi ile değil,
    Mecburiyetin izniyle evlenirsin.
    Gönlünün hayır dediğine evet der dilin.
    Ömrünün geri kalanını,
    Aynı evde, aynı odada, aynı masada, aynı yatakta,
    Ama sana dünyalar kadar uzak olan biriyle yaşarsın.
    Kalbini kürtaj ettirmiş bir mahkum gibi,
    Dolanır durursun kendi içinde.
    Etrafın “elalem ne der” telleri ile çevrilmiştir.
    Kendi hayatını uzaktan seyreden,
    Mutsuz biri olursun zamanla.
    Ve kimse seni duymaz sen kaderine bağırırken.
    Gözün gibi baktığın tenin,
    Ve herkesten sakındığın gözlerin,
    Acımasızca yağmalanır her gece.
    Sular yıkamaz,
    Gözyaşın olmadan,
    Üzerine sinen kiri.
    Çünkü,
    insan ait olmadığı insanın yatağında sürgündedir.
    Ve ait olmadığı insanın hayatında rehindir.

    -Atakan Gülgar.
    4 ...
  21. 20.
  22. 19.
  23. Seni bulmaktan önce aramak isterim.
    Seni sevmekten önce anlamak isterim.
    Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
    Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.

    Özdemir Asaf
    2 ...
  24. 18.
  25. Sen çocuk tulumunda
    Matbaa mürekkebi
    Rüsva olmuş ellerin emeği
    Alıp götürmüşler dost dediğini
    Almış rüzgârlar içini.

    Ümide benzer
    Sevdaya
    Soğuk bir namludur
    Kör ve pusuda
    Ense kökünde zulüm
    Ve sermiş cânım sofrasını dört başı mâmur
    Burnun dibine
    Hürriyet.

    Seviyorsun mümkün
    Aranızda kurşun
    Yasak bölge var
    Sen genç
    Sevdan ölünecek kadar güzel
    Kanunu yapanlar ihtiyar.

    Ahmedim arif.
    15 ...
  26. 17.
  27. Sizin alınız al inandım
    Sizin morunuz mor inandım
    Tanrınız büyük amenna
    Şiiriniz adamakıllı şiir
    Dumanı da caba

    Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
    Kalabalık ha olmuş ha olmamış
    Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
    Ama sokaklar şöyleymiş
    Ağaçlar böyleymiş
    Ama sizin adınız ne
    Benim dengemi bozmayınız

    Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
    Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
    Yangelmişim diz boyu sulara
    Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
    Hiçbirinizle dövüşemem
    Benim bir gizli bildiğim var
    Sizin alınız al inandım
    Morunuz mor inandım
    Ben tam kendime göre
    Ben tam dünyaya göre
    Ama sizin adınız ne
    Benim dengemi bozmayınız...

    turgut uyar / denge.
    11 ...
  28. 16.
  29. gözlerin gözlerime değince
    felâketim olurdu ağlardım
    beni sevmiyordun bilirdim
    bir sevdiğin vardı duyardım
    çöp gibi bir oğlan ipince
    hayırsızın biriydi fikrimce
    ne vakit karşımda görsem
    öldüreceğimden korkardım
    felâketim olurdu ağlardım

    ne vakit maçka'dan geçsem
    limanda hep gemiler olurdu
    ağaçlar kuş gibi gülerdi
    bir rüzgâr aklımı alırdı
    sessizce bir cıgara yakardın
    parmaklarımın ucunu yakardın
    kirpiklerini eğerdin bakardın
    üşürdüm içim ürperirdi
    felâketim olurdu ağlardım

    akşamlar bir roman gibi biterdi
    jezabel kan içinde yatardı
    limandan bir gemi giderdi
    sen kalkıp ona giderdin
    benzin mum gibi giderdin
    sabaha kadar kalırdın
    hayırsızın biriydi fikrimce
    güldü mü cenazeye benzerdi
    hele seni kollarına aldı mı
    felâketim olurdu ağlardım

    Atilla ilhan.
    4 ...
  30. 15.
  31. (1)

    YASAMAK SAKAYA GELMEZ,
    BÜYÜK BiR CiDDiYETLE YASAYACAKSIN
    BiR SiNCAP GiBi MESELA,
    YANI, YASAMIN DIŞINDA VE ÖTESiNDE HiÇBiR ŞEY BEKLEMEDEN
    YANI, BÜTÜN iŞiN GÜCÜN YASAMAK OLACAK.

    YAŞAMAYI CiDDiYE ALACAKSIN,
    YANI, O DERECEDE, ÖYLESiNE Ki,
    MESELA, KOLLARIN BAĞLI ARKADAN, SIRTIN DUVARDA,
    YAHUT, KOCAMAN GÖZLÜKLERiN,
    BEYAZ GÖMLEĞiNLE BiR LABORATUARDA
    iNSANLAR iÇiN ÖLEBiLECEKSiN,
    HEM DE YÜZÜNÜ BiLE GÖRMEDiĞiN iNSANLAR iÇiN,
    HEM DE HiÇ KiMSE SENi BUNA ZORLAMAMIŞKEN,
    HEM DE EN GÜZEL,
    EN GERÇEK ŞEYiN YASAMAK OLDUĞUNU BiLDiĞiN HALDE.

    YANI, ÖYLESiNE CiDDiYE ALACAKSIN Ki YASAMAYI,
    YETMiŞiNDE BiLE, MESELA, ZEYTiN DiKECEKSiN,
    HEM DE ÖYLE ÇOCUKLARA FALAN KALIR DiYE DEĞiL,
    ÖLMEKTEN KORKTUĞUN HALDE ÖLÜME iNANMADIĞIN iÇiN,
    YASAMAK, YANi AĞIR BASTIĞINDAN.
    1947
    (2)

    DiYELiM Ki, AĞIR AMELiYATLIK HASTAYIZ,
    YANI, BEYAZ MASADAN
    BiR DAHA KALKMAMAK iHTiMALi DE VAR
    DUYMAMAK MÜMKÜN DEĞiLSE DE BiRAZ ERKEN GiTMENiN KEDERiNi
    BiZ YiNE DE GÜLECEĞiZ ANLATMAN BEKTAŞi FIKRASINA,
    HAVA YAĞMURLU MU, DiYE BAKACAĞIZ PENCEREDEN,
    YAHUT DA YiNE SABIRSIZLIKLA BEKLEYECEĞiZ
    EN SON AJANS HABERLERiNi.

    DiYELiM Ki, DÖVÜŞÜLMEYE DEĞER BiR ŞEYLER iÇiN,
    DiYELiM Ki, CEPHEDEYiZ.
    DAHA ORDA iLK HÜCUMDA, DAHA O GÜN
    YÜZÜKOYUN KAPAKLANIP ÖLMEK DE MÜMKÜN.
    TUHAF BiR HINÇLA BiLECEĞiZ BUNU,
    FAKAT YiNE DE ÇILDIRASIYA MERAK EDECEĞiZ
    BELKi YILLARCA SÜRECEK OLAN SAVASIN SONUNU

    DiYELiM Ki, HAPiSTEYiZ,
    YASIMIZ DA ELLiYE YAKIN,
    DAHA DA ON SEKiZ SENE OLSUN AÇILMASINA DEMiR KAPININ.
    YiNE DE DIŞARIYLA BERABER YASAYACAĞIZ,
    iNSANLARI, HAYVANLARI, KAVGASI VE RÜZGARIYLA
    YANI, DUVARIN ARKASINDAKi DIŞARIYLA.

    YANi, NASIL VE NERDE OLURSAK OLALIM
    HiÇ ÖLÜNMEYECEKMiŞ GiBi YAŞANACAK...
    1948

    (3)

    BU DÜNYA SOĞUYACAK,
    YILDIZLARIN ARASINDA BiR YILDIZ,
    HEM DE EN UFACIKLARINDAN,
    MAVi KADiFEDE BiR YILDIZ ZERRESi YANI,
    YANI, BU KOSKOCAMAN DÜNYAMIZ.

    BU DÜNYA SOĞUYACAK GÜNÜN BiRiNDE,
    HATTA BiR BUZ YIĞINI
    YAHUT ÖLÜ BiR BULUT GiBi DE DEĞiL,
    BOŞ BiR CEViZ GiBi YUVARLANACAK
    ZiFiRi KARANLIKTA UÇSUZ BUCAKSIZ.

    ŞiMDiDEN ÇEKiLECEK ACISI BUNUN,
    DUYULACAK MAHZUNLUĞU ŞiMDiDEN.
    BÖYLESiNE SEViLECEK BU DÜNYA
    "YAŞADIM" DiYEBiLMEN iÇiN...

    ŞUBAT 1948 - Nazım Hikmet.
    2 ...
  32. 14.
  33. 13.
  34. 12.
  35. “Ah ben bir hiç yüzünden öldüm
    Bir gece açık kalmıştı üstüm
    Soğuk aldım.
    Önce yatağa düştüm
    Sonra da toprağa.”
    3 ...
  36. 11.
  37. Yalnızlık bir boşluktur
    içimizde;
    sisli yamaçlarında babalarımızın
    dev gölgesi dolaşır.
    Babalar alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır.
    7 ...
  38. 10.
  39. Dün sabaha karşı kendimle konuştum
    Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
    Yokuşun başında bir düşman vardı
    Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum.
    (bkz: Özdemir asaf)
    5 ...
  40. 9.
  41. tenimizi ezebilirsiniz… ama, ruhumuzu asla…
    onu ne işkence zapteder, ne kelepçe, ne pranga…
    gülümser durur inancımız, hürriyet buudunda sonsuzca…
    bizi edebilirsiniz, evimizden, tenimizden… ama dinimizden?
    çok şükür, pişmanlık uğramadı semtimizden… ya siz?
    ezeli pis hayvancıklar… neye yaradı işkenceniz?
    Dünyanız kara, ahiretiniz zift…
    sizi bekliyor cehenneminiz!..
    salih mirzabeyoğlu
    2 ...
  42. 10.
  43. Beni hiç anlamadın,
    anlamayacaksın.
    Aslında o kadar da farklı değildik,
    Farklı bakıyoruz sadece,
    farklı düşünüyoruz.

    Senin sözde doğruların var;
    benim kalpte yanlışlarım.
    Senin gitmeyen korkuların var;
    benim bitmeyen duygularım.

    Senin uzun uzun kahvaltıların var;
    benimse yetmeyen uykularım.
    Sen, bir ömür sonrasında yaşıyorsun;
    ben bir saat öncesinde.

    Sen hayata koşuyorsun,
    ben hayatın gölgesinde.

    Öyle ki,
    öyle ki bir adım mesafe
    bazen gurbet oluyor işte...
    2 ...
  44. 9.
  45. insan diyorum.öyle durduk yere soğumuyor ki hayattan ve insanlardan.
    susuyor, sustukça biriktiriyor...
    ve sonra, ya içindekileri haykırıyor, ya da sessizce uzaklaşıyor.
    her şeyden ve herkesten...
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük