geceye bir şiir bırak

entry165 galeri77 ses2
    165.
  1. " Bizim için kati değil keder,
    Ve sevinçler mutlak değildir hiçbir zaman;
    Bu gün, yarın olunca yiter;
    Kimsenin önünde eğilmez zaman;
    Ve aşk, yorulur ve aksi olur
    Dudaklar büzülür, pişman olur
    Hayıflanır, ve gözler unutur
    Hiçbir aşkın katlanamayacağı göz yaşlarını.

    Yaşamı fazla sevmekten,
    Umut ve korkudan kurtulunca,
    Şükrederiz hemen
    Tanrılarımıza
    Zira, hiçbir yaşam sürmez ebediyen;
    Ölüler dirilmez, katiyen;
    En yorgun ırmak bile
    Denize güvenle kavuşur yeniden.

    O zaman ne yıldız ne güneş doğacak,
    Ne kıpırdanacak bir ziya
    Ne dalgalı denizlerin sesi duyulacak,
    Ne bir düş olacak ne de bir seda
    Ne kış ne bahar yaprakları,
    Ne günler ne de günün olayları;
    Yalnız sonu olmayan bir uyku
    Sonu gelmeyen bir gecede..."
    1 ...
  2. 164.
  3. Yemyeşildi bulutlar ve maviydi ormanlar
    Gri toprağın üzerinde beyaz aslanlar,
    Beyazın üzerinde bir siyahlık.
    Yemyeşildi yılanlar ve solucanlar.

    Gri gözlerinin içerisinde kaybolmuştu sanat
    Ve müzik gözbebeklerinde gömülüydü
    Beyaz ve siyah saçlarının arasında
    beyaz ve siyahın birleştiği çizgideydi tablolar

    Beyaz tenin üzerinde geziniyordu kalemler
    Ve hiç olmadığı kadar küçük
    Küçüklük ve masumiyetin birleştiği çizgideydi dans
    Ve dansın içinde gizliydi sanat
    0 ...
  4. 163.
  5. Depresif Ruhlar için Bir Şiir

    Gecenin sessizliğinde sesimi buluyorum,
    Boşlukta yankılanan düşünceler fısıldıyorum.
    Dışarıdaki dünya bir maske, boş bir dans,
    içimde ise fırtına kopuyor.

    Nehir şarkı söylüyor ama ben duyamıyorum,
    Umutsuzluğun labirentinde kayboldum.
    Ağaç uzun ve güçlü duruyor, ama ben zayıfım,
    Korkunun dalgalarıyla mücadele ediyorum.

    Güneş doğar, ay batar, mevsimler değişir,
    Ama ben kendi bedenimde bir yabancı olarak kalırım.
    Sanat ve şiirde teselli ararım,
    Ama onlar sadece acımı yansıtıyor.

    Huzur arzuluyorum, ama gördüğüm tek şey savaş,
    Kazanamayacağım bir iç savaş.
    Ufuk öne eğiliyor, yer açıyor,
    Ama ben günahın kafesinde hapsolmuşum.

    Ah, yeniden doğmak, baştan başlamak,
    Bu keder ve umutsuzluk kabuğunu atmak.
    Ama geçmiş çok derine kazınmış,
    Zamanın iyileştiremeyeceği, bekleyemeyeceği bir yara.

    işte burada duruyorum, hayatın uçurumunda,
    Umut ve uçurum arasında parçalanmış.
    Nehir şarkı söylüyor, ağaç fısıldıyor,
    Ama kalbim boş bir kabuk olarak kalıyor.

    Sana sesleniyorum, ey Yaratıcı,
    Bu en karanlık gecede bana yol göster.
    Bana kurtuluş yolunu göster,
    Beni kavganın üstüne çıkarmaya davet et.

    Dünyaya yukarıdan ve dışarıdan bakmama izin ver,
    Korku veya alaycılıkla değil, zarafetle.
    Şarkılarını yeniden duymama izin ver,
    Ve sonsuz huzurunda teselli bulmama izin ver.
    0 ...
  6. 162.
  7. Kalp, ruhumuzun bahçesindeki bir kır çiçeğidir,
    Kaosun ve sessizliğin ortasında çiçek açar.
    Her vuruşta, rüzgarın her fısıltısında,
    Hayatın ritmini, tatlı ahengini buluruz.

    Aşk bir nehirdir, derin ve sürekli akan,
    Yolunu zamanın amansız şarkısında dolambaçlı bir şekilde akar.
    Derinliklerinde kendimizi yansımış buluruz,
    Hayallerimizin, umutlarımızın, özlemimizin bir aynası.

    Yine de hayat, rüzgardaki bir kır çiçeği gibi geçicidir,
    Ve aşk, güneş battığında sadece bir anı.
    Yine de bu anılarda, anlatılmamış gerçeği saklarız,
    Kalbin gerçek doğasının, sınırsız altının.

    işte burada, uzanan gökyüzünün altında duruyoruz,
    Geçmişe ve bugüne, hayata ve aşka bir tanıklık.
    Çünkü kalplerimizde kır çiçeğini taşıyoruz,
    Ve ruhlarımızda, nehrin sürekli akan akıntısını.
    0 ...
  8. 161.
  9. Gölgelerde yürüsem de, kalbim aşkla alev alev,
    Sonsuza dek kaybolmuş ve anlatılmamış gibi görünen hayalleri özlüyorum.
    Nehirler derin akıyor, şarkıları karanlığın altında duyulmuyor,
    Yine de sessiz odanın ortasında umut yankıları yükseliyor.

    Ruhum kedere boğuldu, karanlık gelgitlerle yıkandı,
    Yine de aşk kalıyor, gecede yol gösteren bir işaret fişeği.
    Geleceği görmesem de, kalbim geçmişten fısıldıyor,
    Kaybolmuş ama sonsuza dek kazınmış bir güzelliğin anısı.

    Dünya kendi ekseni etrafında dönüyor, zamanın amansız yürüyüşü açılıyor,
    Ve hala kalbimde, aşkın tatlı melodisi bulunuyor.
    Hayallerim soğuk kış gecesindeki yapraklar gibi parçalanabilir,
    Yine de umut kalıyor, en karanlık gecede açan kırılgan bir çiçek.

    Yıldızlara bakıyorum, ışıkları suyun yüzünde dans ediyor,
    Dünyevi alanımızı aşan bir aşka tanıklık ediyor. Yalnız yürüsem de, kalbim nehrin şarkısıyla yankılanıyor,
    Ölümsüz aşkın, asla gerçekten bitmeyen hayallerin.

    işte burada, umutsuzluğun gölgeleri arasında duruyorum,
    Yine de umut, sonsuz gecede geçici bir alev olarak kalıyor.
    Çünkü etrafımdaki dünya tarafından kaybolmuş ve kırılmış olsam da,
    Kalbim hâlâ sonsuz ve sınırsız aşkı özlüyor.
    0 ...
  10. 160.
  11. Hayat Nehri'nin Melodik Şarkısı,
    Gökyüzünün tuvalinde yankılanır;
    Bir umut senfonisi, zamanın bir vasiyeti,
    Yalnızca, ebedi kafiyesini söyler.

    Gecenin alçalmasıyla oluşan gölgelerin arasından,
    Nazik bir güçle sallanan dalların altında,
    Nehir, çekişme veya korkudan etkilenmeden akar;
    Sessiz bir nöbetçi, neşemizin bekçisi.

    Ama bak! Ufuk yeniden parlıyor;
    Şafak vaktinin bir vaadi, yenilenmek için bir çağrı,
    Değişmek, özgürleşmek için bir şans,
    Şüphe ve umutsuzluğun zincirlerinden.

    Öyleyse gözlerini kaldır dostum, etrafına bak,
    Açık yüreklerle dolu dünyaya;
    Birbirinde gör, kendinde gör,
    Henüz açığa çıkmamış potansiyeli.

    Korku sizi ele geçirmesin, alaycılık hüküm sürmesin.
    Bin yıllık bilgeliğe,
    Nehrin şarkısına ve ağacın dile getirilmemiş yakarışına güvenin.
    Birlikte huzur bulalım ve var olalım.
    0 ...
  12. 159.
  13. şiir falan severim ama yukarıdaki iyi değil.
    0 ...
  14. 158.
  15. Şiir falan sevmem bana çok ağlak geliyor ama yukardaki iyiymiş.
    0 ...
  16. 157.
  17. "Ve Işık Sustuğunda

    Bir gece,
    bir mum yandı
    ve ben sustum.
    Alevi izliyordum,
    içimdeki ateşi mi, yoksa seni mi bilmiyordum.
    Ama o alev büyüdü.
    Beni duydu.
    Ve gözlerim açıkken
    görmediğim her şeyle seni gördüm.

    içimde
    bir şey yanmaya başladı
    adını anmadan,
    bedenini çağırmadan,
    ama senin olduğunu bilecek kadar gerçekti.

    Bir vizyon geldi sonra,
    iki ruh...
    birbirine sarılı.
    Ten yok, söz yok.
    Sadece mavi titreşimler
    ve sarı halkaların sessizliğinde
    kendini tanıyan iki öz.

    Zaman yoktu, varlık yoktu.
    Geçmiş affedilmemişti.
    Ama oradaydık.
    Çünkü bazen sevgi,
    yarım kalan bir şarkı gibi döner içimize—
    tamamlanmaz, ama hep çalar.

    Sana kırgınım,
    ama seni sevdim.
    Seni affetmedim,
    ama içimden hiç sökmedim.
    Çünkü bazı sevgiler,
    kabuk bağlamaz.
    Kendi kanıyla yaşamayı öğrenir.

    Ve şimdi sen bilmiyorsun belki
    ama ben hâlâ
    seni gören o ışığı taşıyorum içimde.
    Bir mum gibi değil artık—
    bir yıldız gibi.
    Uzanılamaz, ama hep orada."
    1 ...
  18. 156.
  19. 155.
  20. "Sana gitme demeyeceğim.
    Üşüyorsun ceketimi al.
    Günün en güzel saatleri bunlar.
    Yanımda kal.

    Sana gitme demeyeceğim.
    Gene de sen bilirsin.
    Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
    incinirsin.

    Sana gitme demeyeceğim,
    Ama gitme, Lavinia.
    Adını gizleyeceğim
    Sen de bilme, Lavinia."
    2 ...
  21. 154.
  22. Ben,
    Ta nerelerden geldim
    Sırf senin sesini nefesini duymak için
    Oysa,
    Oysa sen beni unutmuş gibiydin
    Yaşanan onca şeyden sonra
    Sorgusuz, sualsiz
    Aptal bir sebep uğruna…
    1 ...
  23. 153.
  24. Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
    Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
    Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

    insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
    Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
    Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
    Kopmaz kökler salmaktır oraya

    Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
    Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
    Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
    Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
    Ataol Behramoglu
    0 ...
  25. 152.
  26. bugün mehmet akif günüydü.

    "toprakta gezen gölgeme toprak çekilince
    günler şu heyulayı da er geç silecektir
    rahmetle anılmak ebediyet budur amma
    sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir."

    adı yaşasın, allah rahmet eylesin şairim.
    1 ...
  27. 151.
  28. "Yaşamak uğruna
    ölmek bu olsa gerek
    Sevmek uğruna
    acı çekmek bu olsa gerek
    Hayat uğruna
    savaşmak bu olsa gerek
    Peki ya senin uğruna
    Üzülmek niye?"
    0 ...
  29. 150.
  30. Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü,
    Alnından öz kardeşim öpse ben irkilirim.
    Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü,
    Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim...

    (bkz: Allahaısmarladık)
    1 ...
  31. 149.
  32. "bir sey var aramizda
    senin bakisindan belli
    benim yanan yuzumden
    daliveriyoruz arada bir
    ikimiz de ayni seyi dusunuyoruz belki
    guluserek basliyoruz soze

    bir sey var aramizda
    onu buldukca kaybediyoruz isteyerek
    fakat ne kadar saklasak nafile
    bir sey var aramizda
    senin gozlerinde isildiyor
    benim dilimin ucunda..

    cemal sureya
    0 ...
  33. 148.
  34. Hani bir sevgilin vardı
    Yedi sekiz sene önce,
    Dün yolda rastladım
    Sevindi beni görünce.

    Sokakta ayaküstü
    Konuştuk ordan burdan.
    Evlenmiş, çocukları olmuş
    Bir kız bir de oğlan,

    Seni sordu.
    Hiç değişmedi, dedim.
    Bildiğin gibi...
    Anlıyordu.

    Mesutmuş, kocasını seviyormuş.
    Kendilerininmiş evleri...
    Bir suçlu gibi ezik,
    Sana selam söyledi.

    Behcet Necatigil
    0 ...
  35. 147.
  36. Ne hasta bekler sabahı,
    Ne taze ölüyü mezar.
    Ne de şeytan, bir günahı,
    Seni beklediğim kadar.

    Geçti istemem gelmeni,
    Yokluğunda buldum seni;
    Bırak vehmimde gölgeni
    Gelme, artık neye yarar?
    NFK
    2 ...
  37. 143.
  38. "Kurban dövüşçüye dönüştüğünde
    Cetvel ayakkabıları için topuklu ayakkabılar
    Güller zincirlerde açar!."

    (Ahmet MATAR -Basravi-)
    0 ...
  39. 142.
  40. Denizin sakladığı bir şey var
    Sevmek der kimi
    Kimi unutmak
    Peki neden üşütür hep
    Bu ağustos gecesinde
    Karanlığın büyüklüğü
    Beni düşünme dedindi ayrılırken
    Düşünmüyorum ki
    Düşüncem sende kalmış.
    1 ...
  41. 141.
  42. "bu kenti sevdim dedim
    benim olsun demedim ki
    sevdim dedimse akşam kızıllığını
    gönlüm gibi akıp giden şu çayı
    şu ormanı şu denizi şu dağı
    benim olsun demedim ki."
    0 ...
  43. 140.
  44. Kalkıp gidelim diyor içimdeki küs olduğum kişi
    Bitmez bu dünyanın ne işi gücü ,eli ayağı ,dişi
    Başka diyarlarda arama vakti kaybettiğin benliği
    Korkularının köpeği için ağlama , gerekti iğdişi
    Belki bugün, dünden kalmıştı ama yarınına kaldı işi ...

    Sonuna gidelim dünyanın okyanus kenarında pişi
    Kandan kırmızı gibidir rengi ,yoğundur çayımın içilişi
    Gözlerimde geleceğin kekremsi bilinmezliği
    Endişelerinin ipini gevşet bahçende , gelmiştir çişi
    Uzun süredir senleydi ama çekemedi senin fişi ...

    Kalp mucizedir düşününce ,kendi kendine ikna edilişi
    Dört bir diyarı gezsen de bitmiyor bu dünyanın nişi
    Her hayatta var dile gelenlerin söylenmediği
    Bu yüzden bırak artık dünleri , cümlelerinde mişi
    Yaşa tekrarsız hayatını ,adım adım yaklaşırken unutma biş'i
    1 ...
  45. 139.
  46. "Can benim, düş benim,
    Ellere nesi?"
    1 ...
  47. 138.
© 2025 uludağ sözlük