Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar, evet, bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben zorâki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Bence diktatörlük, diğerlerini râm edendir. Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim.
Ben istese idim derhâl askerî bir diktatörlük kurardım ve memleketi öyle idâreye kalkışırdım. Fakat ben istedim ki, milletim için modern bir devlet kurayım.
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.
“Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek âlimler çıkabilir.
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanları şaşırtacak bir mahiyet alır."
1931'de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün söylediği sözdür...
"Atatürk Kızıl Oğuzlar Türk Boyundandı, aleviydi." yalanını atan ouroboros çocuklarının yazısını burada okuduğum an dişlerimi sıkarken ilk aklıma gelen şey de bu olmuştu.
Kulaklarının dibinde kafalarını duvarlara vura vura "Kızıl Oğuzlar diye bir Türk boyu yoktur iran Devşirmesi!" demek istiyordum yanlarında olup.
"iki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... ikinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!"
Arabistan yarımadasının kumsal çöllerinden ıkre, bismi, rabbi safsatasını esas tutmuş olan araplar, uygar dünyada, bilhassa türk zengin uygar bölgelerinde bu ilkel ve cahiliyet devrinin simgesi olan ilkeye dayanarak yapmadıkları tahrifat kalmamıştır.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2052440/+
“Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”
Mustafa Kemal Atatürk
"Türk çocukları atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapma kuvvetini kendinde bulacaktır."
Sik sokçu gençlik en fazla birbirini parmaklar aq. Öğretmenlerin okullarda çok çalışmaları lazım bunun için. türk kültürü, türk destanları, milli değerler vs. Bunları anlatmalı benimsetmeli. Örneğin türk dünyası ve toplulukları haftasını iyi değerlendirmeleri gerekir. Kurtuluş savaşı dönemini çok iyi öğrenmeleri değil anlamaları gerekir.
"Yeni nesil öğretmenlerin eseridir." Al bir tane daha.