geceye bir hadis i şerif bırak

entry38 galeri6
    38.
  1. Sadakallahulazim. Böyle jbir şey vardı. Neydi bu ya.
    2 ...
  2. 37.
  3. 35.
  4. istanbul fethedilince dünyanın sonu gelecek. (Tirmizi)

    iki yöneticiye birden onay verilirse, içinden birisi katledilmelidir. (Müslim)

    ibrahim Peygamber seksen yaşında, keserle sünnet olmuş. (Buhari, Müslim)

    Güneş ve Ay, Kıyamet Günü’nde dürülüp, sarılarak ateşe atılmış iki öküzdür. (Buhari)

    Hayatında üç kez tövbe etmiş bir kişi, o dakikadan sonra ne kadar günah işlerse işlesin -Allah tarafından- affedilir. (Buhari, Müslim)...
    0 ...
  5. 34.
  6. ”Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Onlar katı yürekli, kaba, zengin cimriler ve kendini beğenmiş kibirli kimselerdir.”
    (Buhârî,Eyman 9)
    0 ...
  7. 33.
  8. 'Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve idrarını içmelerini öğütledi. ''
    1 ...
  9. 30.
  10. 29.
  11. Şikâyetçi olup ağladığım nice günler oldu. Zaman geldi ki, ağladığım günlere ağladım... Hazreti Ebû Bekir,
    1 ...
  12. 29.
  13. Kertenkeleyi tek hamlede öldürene 100 Sevap point.
    2 ...
  14. 28.
  15. içini güzelleştirenin, dışını allah güzelleştitir. hz. Muhammed.
    2 ...
  16. 27.
  17. Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: “Allah’ın
    bulunmasını dilediği müddet, içinizde nübüvvet
    (peygamberlik) olacaktır. Onu kaldırmayı
    dilediğinde onu kaldırır. Sonra nübüvvet metodu
    üzere HiLÂFET olacaktır. Allah’ın dilediği
    kadar kalacak, dilediğinde onu da kaldıracaktır.
    Sonra ısırıcı (zalim) yöneticiler olacaktır. Allah’ın
    bulunmasını dilediği kadar kalacak, kaldırmayı
    dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra zorba (diktatör)
    yöneticiler olacaktır. Allah’ın bulunmasını dilediği
    kadar kalacak, kaldırmayı dilediğinde onu da
    kaldıracaktır. SONRA NÜBÜVVET METODU
    ÜZERE HiLÂFET OLACAKTIR.”

    | Ahmed b. Hanbel, Müs. Kufiyyin, 17680
    0 ...
  18. 26.
  19. Buhari, el-Berâ b. Âzib Radıyallahu anh'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir:

    "O gün müşriklerle karşılaştık. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem de okçulardan oluşan bir askeri birliği bir yere yerleştirdi. Başlarına Abdullah'ı komutan tayin ederek, yerinizden ayrılmayın diye talimat verdi. Eğer bizim onlara karşı zafer kazandığımızı görürseniz, yerinizden ayrılmayınız, onların bize karşı zafer kazandıklarını görürseniz, bize yardıma gelmeyiniz. Karşı karşıya geldiğimizde onlar kaçtılar. O kadar ki; kaçarken kadınların elbiselerini bacaklarının üzerinden yukarı doğru toplayarak halhalları dahi görüldü.

    Bu sefer okçular: “Ganimete koşalım, ganimete!” dediler.
    Komutanları Abdullah şöyle dedi: “Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem bize yerinizden ayrılmayın diye emir vermişti, dediyse de onlar kabul etmediler. Emre uymayınca, yüzleri başka istikamete dönmüş oldu ve bunun sonucunda da yetmiş kişi öldürüldü.

    Ebu Süfyan yüksekçe bir yere çıkarak:
    “Aranızda Muhammed var mı?” diye seslendi.

    Peygamber sallallahu aleyhi vesellem:

    "Ona cevap vermeyiniz" dedi.
    Bu sefer: “Aranızda Ebu Kuhafe'nin oğlu -Ebu Bekir es-Sıddık- var mı?” diye sordu.
    Yine “Ona cevap vermeyin” diye buyurdu.
    Ebu Süfyan: “Aranızda Hattab'ın oğlu Ömer var mı?” diye sordu.
    Cevap almayınca “Bunlar hep öldürüldüler. Eğer hayatta olsalardı cevap vereceklerdi”, dedi.
    Ömer kendisini tutamayarak şöyle dedi:
    “Yalan söyledin ey Allah'ın düşmanı. Allah seni rezil ve rüsvay olmana sebeb olacak kimseleri hayatta bıraktı.”

    Ebu Süfyan: “Yücesin Hübel!” dedi. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem; “ona cevap veriniz” diye buyurdu.
    “Ona ne diyelim?” diye sordular.
    Peygamber "Allahu akbar!" deyiniz.
    Ebu Süfyan: “Bizim Uzza'mız var, sizin Uzza'nız yok” dedi.
    Peygamber sallallahu aleyhi vesellem: "Ona cevap verin" diye buyurdu.
    Ashab “Ne diyelim” diye sordular, Peygamber "Allah bizim mevlamızdır, sizinse mevlanız yok" deyiniz diye buyurdu.

    Ebu Süfyan şöyle dedi:
    “Bugün Bedir gününe karşılık olsun. Savaş dönüp dolaşır. Siz bazı yaralılara müsle yapıldığını -organlarının kesildiğini- göreceksiniz. Ben böyle yapılmasını emretmedim fakat beni rahatsız da etmedi.”

    ▪️Buhârî, Tefsir 7/405
    0 ...
  20. 25.
  21. Siktirin gidin yatin. Hiçbir şey sizden daha önemli değildir.

    Ne güzel peygambere.
    0 ...
  22. 24.
  23. --spoiler--

    Hiçbiriniz eşiyle hayvanlar gibi -sevişmeksizin- cinsî münâsebette bulunmasın. Arada bir elçi bulunsun.

    Soruldu:

    - 'Ya Resûlallah! Sözünü ettiğiniz elçi nedir?'

    - Aşk fısıltıları ve öpüşmedir." (ihyau Ulûmiddin, K. Nikâh Adâbül-Muâşereti (2/64)

    --spoiler--
    1 ...
  24. 24.
  25. "Bir kadın, sizden bir kimsenin hoşuna gider ve de kalbinde yer alırsa, eşine gitsin ve onunla yatsın. Bu onun içindekini giderir." (Müslim, Nikah, 10)

    Net..
    1 ...
  26. 23.
  27. 22.
  28. bırakınca sevap point kazanılan söz ve anekdotlar.
    0 ...
  29. 21.
  30. başkalarının dünya'lığı için ahiretini satanlara yazıklar olsun.
    0 ...
  31. 20.
  32. Enes radıyallahu anh'tan;

    peygamber sallallahu aleyhi vesellem kaza umresinde Mekke'ye girdi. Abdullah b. revaha önünde yürüyor ve şöyle diyordu:

    'Ey kâfir oğlu kâfirler çekilin onun yolundan,
    bugün ona gelen Kur'an gereğince boyunlarınızı vurabiliriz.
    Öyle bir vuruş ki, tüm başları yerinden yok eder.
    ve en yakın dostu dostuna unutturur.'

    Bunun üzerine Ömer radıyallahu anh ona:
    'ey revaha'nın oğlu! peygamber'in (sallallahu aleyhi vesellem) önünde ve Allah'ın hareminde şiir mi söylüyorsun?' deyince Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) dedi ki: 'ey Ömer bırak onu çünkü onun şiirleri, onlara ok'un tesirinden daha hızlıdır.'
    1 ...
  33. 19.
  34. aşağıdaki hadis tamamen uydurma aşağılık bir hadistir.

    bir mîrac gecesi peygamber efendimiz (s.a.v.) allâhû teâlâ'nın (c.c.) huzûrunda iken
    - yâ rabbim! benim bir amcam var, ebû leheb diye, belki tanırsın. ayıptır söylemesi elleri inanılmaz terliyor. onunla her el sıkıştığımda midem kalkıyor. bu soruna bir çare bulabilir misin ricâ etsem?
    diye sormuş. canâb-ı allâh (c.c.) hazretleri ise:
    - tabii ki yâ habîbîm. onunla el sıkışmadan evvel içinden 3 defa tebbet sûresinin ilk ayetini oku, bak göreceksin nasıl düzeliyor,
    diye cevap vermiş. peygamberimiz (s.a.v.)
    - tebbet sûresi hangisiydi yâ rabbim? diye sormuş.
    allâhû teâlâ (c.c.)
    - yâ ben sana onu indirmemiş miydim? diye şaşırmış.
    peygamber efendimiz (s.a.v.) ise
    - yâ indirmiştin ama ben daha ezberleyemedim. 600 sayfa oldu, insâf et, diye çıkışmış.
    allâhu teâlâ hazretleri (c.c.)
    - tamam ben cebrâîl'e söyleyeyim sana tekrar şeyapsın, diye cevap vermiş.
    2 ...
  35. 18.
  36. Rasulullah -aleyhissalatu wassalam- şöyle buyurdu:
    “Deniz, her gün insanı boğmak için Allah’tan izin ister.
    Melekler ise yakasına yapışıp insanı helak etmek için Allah’tan izin isterler.

    Rabbimiz tabaraka wa taala ise onlara:
    ‘Kulumu bırakınız mademki onu ben yarattım,
    ben onu sizden daha iyi bilirim.
    Şayet o sizin kulunuz ise istediğinizi yapınız.
    Eğer benim kulum ise ben kuluma ne yapacağımı bilirim.
    izzet ve Celalim hakkı için o bana gündüzde gelse gecede gelse kabul ederim.
    O bana bir karış yaklaşsa ben ona bir arşın yaklaşırım.
    O bana bir arşın yaklaşsa ben ona bir kulaç yaklaşırım.
    O bana yürüyerek gelse ben ona koşarak gelirim.
    Eğer benden mağfiret dilerse onu bağışlarım.
    Benden af dilerse onu affederim.
    Bana tevbe etse kabul ederim. Benden daha cömert ve lütufkâr kim vardır?
    Ben Cömert ve Kerimim.

    Kullarım geceleri bana karşı günahlar işleyerek yatarlarken ben onları yataklarında korur ve gözetirim.
    Kim bana yönelirse onu uzaktan karşılarım.
    Kim benim için bir şeyi terk ederse ona daha fazlasını veririm.
    Kim benim gücüme dayanarak hareket ederse ona demiri yumuşatırım.
    Kim benim istediklerimi gözetirse bende onun istediklerini gözetirim. Beni anan benim meclisimde bulunur.
    Bana şükreden,
    nimetini arttırdığım kimselerden olur.
    Bana itaat edene ikram ederim.
    Bana karşı gelenlere rahmetimden ümit kestirmem.
    Eğer bana tevbe ederlerse,
    onların dostu olurum.
    Şayet tevbe etmezlerse onların doktoru olurum.
    Kusurlarını temizlemek için onlara musibetler veririm!’ buyurdu.”

    Ahmed bin Hanbel Müsned, 1/43
    ibni Kayyım Medaricu’s-Salikin 337

    Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı,
    yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı.
    Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.
    |Nahl 61
    4 ...
  37. 17.
  38. "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz."
    4 ...
  39. 16.
  40. yukarıdaki arsızların misâli;

    Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:

    "Ahirzamanda yüzleri insana benzeyen, fakat kalpleri şey­tan kalbi olan bir topluluk gelir. Bunlar kurtlara benzerler. Gönüllerinde rahmetin kırıntısı yoktur. Kan dökücüdürler. Hiçbir kötülükten sakınmazlar.
    Kendileri ile sözleşsen seni aldatırlar. Yanlarından ayrıldığında arkadan çekiştirirler. Sana konuştuklarında yalan söylerler.
    Kendilerine güvendi­ğinde sana hıyanet ederler.

    Çocukları şımarık ve hayasızdır, gençleri sinsidir. Yaşlıları hiçbir iyiliği tavsiye edip kötülük­ten sakındırmazlar. Onlara bel bağlamak zillettir, ellerinde­kini arzu etmek yoksulluktur.

    Aralarındaki ağır başlı, onla­rın gözünde şaşkındır. içlerinde iyiliği tavsiye eden itham altındadır.
    Aralarında mü'min horlanır, fâsık onurludur, el üstünde tutulur. (Peygamber yolu) gariptir.
    Bid'a sünnetin yerini almıştır. işte bu sırada Allah kötülerini başlarına mu­sallat eder de iyileri duâ eder, fakat kabul edilmez."

    [imam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi]
    3 ...
  41. 15.
  42. 14.
  43. Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.

    pardon ayetmiş bu.
    0 ...
  44. 13.
  45. bir iyiliğe öncülük eden onu yapan kişi kadar sevap kazanır.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük