Kaybetmek ve kazanmanın arasındaki incecik çizgideyim albayım.
Siperden süzüyorum dünyayı. Ya bir kanasın dürbününe av olacak ya da hayatta kalmanın sigarasını içeceğim.
Edebiyat değil albayım. Ciddiyim.
Geceler Albayım geceler... karanlık, kasvetli, zaman zaman soğuk neden böyle sence?. Şimdi diyeceksin ay, yıldız, samanyolu vs... onlar var tamamda bu dediklerin bazı geceleri aydınlatmaya yetmiyor. Bi gökkuşağı doğsa mesela ufuktan bu yana doğru... Aklımı çıldırmışım gibi bakma öyle albayım bizimde hayal kurmaya hakkımız yok mu ? hem ne çıkar bi geceliğine aklımızı çıldırsako vakit görebilirdik gecenin içinden çıkan gökkuşağını. Sefil ruhlarımız karanlıkta kalmazdı.
Aslında albayım bizler bu hayatı nasıl görmek istiyorsak öyyle yaşıyoruz. geceler bu sebepten dolayı böyle karanlık. işte bu kocaman bir yanılgı. biliyorum o karanlığın ardında gizli kalmış bir gökkuşağı var ama ulaşamıyorum...
Anlamıyorum albay bey.
insanları anlamıyorum.
3 metrelik gezegende iki kaşık suda boğuyorlar birbirlerini anlamıyorum.
gayelerini anlamıyorum.
herkesin çıkarcı olmasını kimsenin gerçekten değer vermiyor oluşunu bilmek çok ağır bir his. bu dünya için fazla kırılganım albayım. Kalbim cam bir vazo gibi içinde kurumuş çiçekleri olan.
7 Aralık’ta Deniz Kuvvetleri Komutanları’na suikast planladığı iddiasıyla “ Ergenekon ” soruşturması kapsamında tutuklanan Deniz Yarbay Tatar, avukatlarının itirazı üzerine 16 Aralık’ta serbest bırakıldı. Ancak 2 gün sonra savcılığın talebi üzerine hakkında yeniden yakalama emri çıkarıldı. 18 Aralık Cuma günü mahkemenin kararını alan Yarbay Tatar, ertesi sabah evinin banyosunda silahıyla başına bir el ateş ederek intihar etti. Gece hiç uyumayan Tatar, sabaha karşı 5 sayfalık bir mektup kaleme aldı.
Sevgili Nilü, ailem ve beni bulan yetkililere, Öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dimdik tutun. Ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Belki benim ölümüm benim durumumda olanların aydınlığa çıkmalarına vesile olur.
SAHiP ÇIKMAYANLARA KIRGINIM: içim buruk. Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil...
O DELiĞE DÖNMEKTENSE MEZARA GiDERiM: O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim... Bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim.
iNTiHARA KARŞIYDIM: Böyle bir ölüme en çok karşı çıkan insanlardan biri de benim. Ama kader böyleymiş. Hepiniz hakkınızı helal edin. Beni rahmetli babamın yanına gömün. Eşimi ve Gökçenimi size emanet ediyorum.
BU iŞiN PEŞiNi BIRAKMAYIN: Kızımı ve eşimi yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum. Tek tesellim sizleri son bir defa, hep birlikte görmek oldu. (O sabah aile fertlerinin büyük bölümü Tatar’ın evindeydi.)
ÇALIŞ Ki HESABIMI SORABiLESiN: Gökçen’im derslerine çık iyi çalış. iyi çalış ve önemli yerlere gel ki, benim hesabımı sorabilesin.
SAYGI GÖSTERiLEMEZ: Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez...
NE ORDU, NE CUMHURiYET KALACAK: Bu şekilde giderseniz ne yönetecek ne bir ordu ne yaşayacak cumhuriyet, bir ülke bulamayacaksınız....
KARANLIĞA BiR NEBZE IŞIK: Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum.