Kuzenime gitmek istedik. Babamlarda giderken uzaktan bir akrabamıza uğramak istedi. Kadının biri kansermis ziyaret için. Daha önce hiç görmedim gördüysem böle hatırlamıyorum neyse oturduk onlarda etrafta (nasıl olunur bilmiyorum) kanserli kadın arıyorum. Balkona çıktık oturmaya. iste sohbet muhabbet çay tatlı falan. Bir kadınla göz göze geldim 36 yaşında gülümsedik birbirimize. Çok değil 5 dakika sonra meme kanseri olduğunu öğrendim. Yemin ederim içimden bir parça koptu.
Dedemle hiç fotoğrafım yok. Sekiz yıl önce vefat etti ama sanki çok yeni gibi geliyor. insan sevdiğine gitmeleri yakıştıramıyor tabi. Vefatından iki hafta önce köye gitmiştik. Dönerken bizi köy minibüsüne bindirdi. Arabanın camından el sallarken babaannem ile ağladığını gördüm. O zamanlarda beraber gülümsediğimiz birkaç fotoğraf çekilmiştik aslında. Ama yok, silindi kayboldu herhalde. Böyle güzel telefonlarımız yoktu malesef. Dedem hep küçüklüğümdeki haliyle aklımda şimdi. Son zamanlarını hatırlamadığımı farkedince vefatının üzerinden yıllar geçtiğini anlıyorum. Onu çok özledim.
Acıtan başka bir şey daha var. Dedem vefat ettiği gece yalnızdı. Fındık tarlasını bekliyordu. Babam da bana kontür yüklemişti. Dedemi aramak aklıma geldi. Gece geç oldu, uyuyorsa diyip aramadım. Sabah ararım diye düşündüm. Belki de arasaydım son kez sesini duyardım. Ya da cevap vermeseydi birilerini yollardık yanına. Ne bileyim yıllarca acaba dedim kendi kendime.
Yine işin içinden çıkamayınca, vardır bir hayır deyip uyumaya çalışıyorum. bayram diye herhalde daha bir yoğun hissediyorum. insan hüzünleniyor. sevdiklerimizle huzurlu bir ömrümüz olsun...