heba olan bebeklik, çocukluk, gençlik yaşları geri gelmeyecek.
onu bırak genç yaşta, çocuk yaşta, bebek yaşta ölenler (%95'i ecelsiz, kazasız, afetsiz, insan eli ile öldürülüyor) var bu cihanda.
Bu zaman diliminde ve bu gezegendeki bu coğrafyada yaşıyoruz. Çok daha acı gerçekleri görüp, yaşamak için de sayılı günümüz kalmış gibi duruyor. Öyle hissediyorum.
Madem Cenâb-ı Hak Hakîmdir. Biz Ondan isteriz, O da bize cevap verir. Fakat hikmetine göre bizimle muamele eder. Hasta, doktorun hikmetini itham etmemeli. Hasta bal ister; halbuki bal o hastalığı azdıracaktır, doktor, onun yerine ilaç verir. 'Tabip beni dinlemedi.' denilmez. Belki beni duydu, dinledi, cevap da verdi, istediğimin daha iyisini yerine getirdi.” denir.
Güneşin batışı akşam namazının vaktidir. Güneşin ve ayın tutulmaları da "küsuf ve husuf namazları" denilen iki özel namazın vakitleridir. Ramazanın hilalinin görülmesi Ramazan orucunun vaktidir. Vakitleri girince bu ibadetler ifa edilir. Bu ibadetler niye yapılır? Allah’ın rızasını hoşnutluğunu kazanmak için. Başka bir amacı yoktur o ibadetlerin. Başka bir amacı varsa o ibadet ibadet olmaz.
Aynı şekilde, yağmursuzluk yağmur namazının sadece vaktidir. Bu ibadet niye yapılır? Sadece Allah’ın rızasını kazanmak için. Yağmur yağması için değil. Böyle bir niyetle o namaz kılınırsa, o namaz namaz olmaz. Burada yağmur talebi ve duası var, ama bu zahirî bir maksattır. Hakikî faide rıza-ı ilahîdir. Bu rıza ahirette nasıl bir şekilde tezahür edecek onu Allah bilir.
Bazı belalar musibetler belli duaların vakitleridir. O dualar samimi olarak yapıldığında, hakikî faide olan rıza ilahîye erişiriz ve onun karşılığını da Ahirette bakî bir surette görürüz. Zahirî maksat olan bela ve musibetlerin def’i ise Cenab-Hakk’ın hikmetine tabidir. Allah bizim heveslerimizi kâinata mühendis yapmamıştır. Her şeyi bizim arzu ve heveslerimize göre tanzim etmesini beklemek kulluk edebine aykırıdır.
doğruları, insan gibi, insanca yaşamayı haykıranları genelde tarih boyunca ya hapse atmışlar, ya da öldürmüşlerdir. hastalıklı toplumlar da sevmez ve ezikler.
zindanlarda çürümesi gereken seri katil zanlılarının tarih boyunca hep devlet yönetecek kademeye gelme talihsizliği olmuştur. ve teke tek dövüşmeye bile cesareti yokken. nice savaşlar, soykırımlar, vahşetler, katliamlar, iğrençlikler, gençleri cepheye sürme bu yüzden olmuş, medya, eğitim sistemi, ideoloji, siyaset, din, ırk, cinsiyet, sınıf vb. yoluyla insanların beynini yıkamışlardır. bazen tanrı edilen duaları umursuyor mu diye sorguluyorum.
katiller tanıdık, para, torpil vb. bulup serbest kalır ve hatta yönetici olur.
zararsız, kendi halinde, insanlığı savunanlar da içeri atılır ideolojilere ters diye.
iyilerin, masumların, şereflilerin sefalet, eziyet ve acı çektiği, haksız yere hapse girdiği, erken öldüğü, öldürüldüğü, şerefsiz zorbaların uzunca, lüks ve şatafat içinde yaşadığı iğrenç bir düzen...
tanrı görmüyor mu, umursamıyor mu bu dünyayı diye sorguluyorum.
dünyada genel olarak özgürlükçü olmayan ve insanlık düşmanı rejimler, insanlığa, mertliğe değil, güce, makama, paraya, egoya önem verenler seçim yoluyla, darbeyle ya da kendi monarşisiyle tahta oturur.
tarih boyunca özgürlükçü ve demokrat insanlar genel olarak susturulmaya, bastırılmaya, öldürülmeye, fişlenmeye, tutuklanmaya çalışılmış, sosyal medya hesapları bloke olmuştur.
dünyadaki çoğu insan cahildir, koyundur, beyni yıkanmıştır, özgürlük ve demokrasi düşmanıdır, çünkü otokrasi böyle ister ve elindeki medya, eğitim sistemi sorgulamak, araştırmak yerine ezberlemek, itaat ettirmek ister.
ama özgürlük, demokrasi ruhunu kimse söndüremez! bu, sadece özgürlük ve demokrasi düşmanlarına söylenen acı bir gerçektir.
bu ülke de iyi bir eğitim almamış, maddi olarak birikim yapmamışsanız veya anne baba dan kalan mal mülk para yoksa 15 yaş ve üzerinde tüm insanların geleceği yok olmuştur.
eğer 15 yaş altındaysanız, zeka seviyeniz 100 ve üzeri değilse, lise eğitiminiz sıradan ise, ailenizin geliri aylık 10.000-15.000 lira civarındaysa diploma için okumayın. muhtemelen itü odtü boğaziçi gibi (bu üniversiteler de okusanız bile mezun olunca işsizlik garanti bölümler konusuna girmiyorum) üniversitelere giremeyeceksiniz.
bunun için mutlaka meslek öğrenin. üniversite için değil de en az iki yabancı dil öğrenmek bilgisaray ofis programlarında kendinizi geliştirin.
unutmayın, hangi iktidar hangi rejim hangi kişi başa gelirse gelsin bu ülkeyi düzeltemez ki; çalışan yetişen çalışacak nesilin %80 kısmı atıl vaziyette ve kalifiye olmayan yeterli eğitimi almamış diplomalı işsiz yetersiz insanlar.
inanın bana dünya'nın en büyük araba fabrikası olan almanya wolfsburg da volkswagen fabrikasını söküp türkiye ye kursak (fabrika da otomobil montaj hattının uzunluğu 20 km'ye yakın, fabrika da özel tren hattı var 65 km den fazla rayların uzunluğu, gün de 1600 ton çelik fabrikaya geliyor, adeta bir şehir gibi toplu taşıma-otobüsler fabrika içinde çalışıyor) burada çalıştıracak insan bulamayız.
insanın yalnız olduğu gerçeği. yapmak istediği şeylerde, yaşamak istediği hayatta, kurduğu hayallerde. günün sonunda bunları ya siz yapacaksınız ya da bunlar olmayacak. yalnızlık tek gerçektir.
zeki, kültürlü, eğitimli insanların azınlık, aptal, cahil, çomar insanların çoğunluk olması.
ve bu sebeple, en iyi otokrasiden iyi olan en kötü demokrasinin etkileri ile çoğunluk cahil ve aptal olduğu için,
cahillerin ve aptalların rejimleri iktidara geliyor,
fakirleştirici, sömürgeci, faşist, otokrat, antidemokrat, terör destekçisi, gerici vb. olanların iktidara gelmesi; özgürlükçü, demokrat, ilerici partilerin baraj altı kalması bu yüzden.